Gün geçmiyor ki, dünyada Müslümanlara yönelik saldırı ve katliamlara dair bir haber basına yansımasın. Bunlardan birisi de ne yazık ki, Burma’da (Myanmar) yaşanmakta. Müslümanların bu konuda sessiz kalmaları düşünülemez.
Son yıllarda dünyada farklı din mensupları arasında meydana gelen çatışmaların giderek artması, insanlığın geleceği, barış ve huzuru adına son derece üzüntü vericidir. Dünyanın neresinde olursa olsun, kimden gelirse gelsin, hangi gerekçe ile yapılırsa yapılsın, dini, ırkı, rengi ve coğrafyası ne olursa olsun insanlığa karşı yapılan her türlü zulüm, işkence ve öldürme gibi eylemler asla kabul edilemez.
Burma’da Arakanlı Müslümanlara yönelik katliamlar, hak ihlalleri, dini hayatlarına müdahaleler, fiziksel işkenceler, tecavüzler 1942’den bugüne devam etmektedir. Müslümanların yaşam mekânları ve ibadethaneleri yok edilmekte ve sürgünlerle ve tehcir politikalarıyla karşı karşıya bırakılmaktadırlar. Burma’da azınlık olan Müslümanların geçici kamplarda ve ormanlarda yaşamaya zorlanmakta; haksız bir şekilde tutuklanarak hapse atılmakta; nehirlerde ve okyanuslarda boğularak ölmeye terk edilmekte; aile kurmalarına izin verilmemekte ve en temel insan haklarından mahrum edilmektedirler. Burma’da, Arakanlı Müslümanlara yönelik olarak son yaşanan hadiseler, bu ülkede bini aşkın Müslümanın ölümüne, doksan binden fazla Müslümanın da evsiz kalmasına neden olmuştur.
Temel insan haklarının uluslararası bütün sözleşmelerde ve hukuk metinlerinde güvence altına alındığı bir çağda Burma’da yaşanan bu zulümlerin durdurulmaması, uluslararası camiayı “Öldürülenler Müslümansa düşünmek için vaktimiz var!” lakaytlığına götürmemelidir!
Muş’taki Müslümanlar ve insan hakları ihlallerine duyarlı kuruluşlar olarak, Burma’da Arakanlı Müslümanlara yönelik işlenen mezalimi dünya gündeminde kendisine gereken yeri bulamasa ve sıra bir gün bize gelmeyecek olsa bile elimizden geldiğince gündemde tutacağız.
Muş Akademi Derneği, Lale-Der, İnsan ve Yaşam Derneği, Has-Der
MUŞ