İletişim Platformu Türkiye’de 17 Aralık operasyonu ile ilgili bildiri yayınladı…
Türkiye Cumhuriyeti tarihi, neredeyse darbeler tarihi ile eşdeğer. Türkiye, her 10 yılda bir darbeye tanık olan bir ülke.
Biz Adnan Menderes’in boynuna geçirilen ilmeğin acısını yüreğimizden, 80 darbesinde üstümüze acımasızca basan postalın kokusunu burnumuzdan hiç atmadık…
28 Şubat’ta Sincan’da yürütülen tankların sesini kulaklarımızdan silmedik, “balans ayarı” terimini sözlüklerimizden hiç çıkarmadık…
Balyoz Darbe Planında cüretkâr paşaların “İstanbul’un üzerine çökerim” cümlelerini hafızamızdan hiç silmedik.
2007 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adeta bir fıkra gibi uydurulan 367 safsatasına hem güldük, hem çok şaşırdık.
Tüm bu yaşananlara rağmen “BU SEFERKİ FİLMİ DAHA ÖNCE GÖRMEMİŞTİK”…
Yapım ve senaryosunun uluslararası karanlık odaklarca hazırlandığı, figüranlık görevinin ise yerli odaklara ihale edildiği bir darbe girişiminin anlatıldığı film, bugünlerde ülkemizde vizyona sokulmak isteniyor.
Yaşanmakta olan sürecin yeni bir milli iradeye ket vurma girişimi olduğunun farkındayız.
Ve diyoruz ki; “Bir yolsuzluk varsa en ağır şekilde cezasını çeksin. Ama mesele yolsuzluk değil, sen hala anlamadın mı?” Yolsuzluk yaptığına kani olursak, iktidarı ilk seçimde değiştirebiliriz ama kapalı kapılar arkasında durup savcı ve emniyet eliyle iktidar savaşlarına tutuşanların vesayetini bir kez kabul edersek “eski Türkiye” bütün haşmetiyle geri döner, 2002 sonrası bütün kazanımlarımız çöpe gider.
Üyeleri medya çalışanlarından oluşan bir STK olan İletişim Platformu olarak, medyanın yaşanmakta olan gelişmeleri dikkatle ele almasının hayati derecede önemli olduğunu ifade ediyoruz. Medyamızın; milli irade karşısında sahnelenen bu oyunun deşifre edilmesi noktasında sorumluluk sahibi olduğunun altını çizmek isteriz.
Geleceğimiz, kaynağı tam olarak anlaşılamayan bir tehditle karşı karşıya. Art arda gelen ve operasyon izlenimi uyandıran gelişmeler karşısında medyanın temkinli olması, kamuoyunun doğru bir şekilde aydınlatılması noktasında elzemdir.