İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım, Türkiye’nin mültecilere sunduğu imkanlar ve bu konudaki gayretlerin dünyada bir ilk olduğunu belirterek, “Barınma, sağlık ve benzeri konularda mültecilere çok iyi imkanlar sunuyor. Türkiye halkı ensar-muhacir kardeşliğini çok iyi bir şekilde yerine getirdi” dedi.
Yıldırım, Kırşehir’de bir otelde düzenlenen “Genişletilmiş İstişare ve Değerlendirme Toplantısı” öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada, Filistin’de çok büyük bir saldırı olduğunu, ekim ayından bugüne kadar İsrail’in 103 kişiyi şehit ettiğini söyledi.
İsrail’in bütün halkını silahlandırma kararı aldığını vurgulayan Yıldırım, şunları kaydetti:
“Yahudi vatandaşları silah alabilecekler ve şüphelendikleri Filistinliyi vurma hakkına sahip olacaklar. Doğal olarak her köşe başında bir Filistinli çocuk, bir Filistinli kadın, bir genç kız kurşunlarla öldürülebilir. Bunu yasal bir zemine oturttu İsrail. Suriye ise kara bir delik ve bölge ülkelerinin tamamını içine çekiyor. Türkiye ile Rusya’yı karşı karşıya getirmek isteyen bir de zihniyet var. Sivil toplum kuruluşlarının böyle toplantılar yaparak, olabilecek krizlere hazırlıklı olması gerekiyor. Biz şunu çok iyi biliyoruz ki, bundan sonra İslam dünyasını kana bulayacaklar ve kendi savaşlarını burada yapacaklar.”
– “Türkiye’nin mültecilere sunduğu imkanlar dünyada bir ilk”
Yıldırım, yaklaşık 30 yıldır dünyadaki savaş bölgelerinde çalıştıklarına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Doğal olarak mülteci hareketliliğini çok yakından takip ediyoruz. Türkiye’nin mültecilere sunmuş olduğu imkanlar ve bu konudaki gayretleri dünyada bir ilk. Barınma, sağlık ve benzeri konularda mültecilere çok iyi imkanlar sunuyor. Türkiye halkı ensar-muhacir kardeşliğini çok iyi bir şekilde yerine getirdi. Şehirlerimizin hemen hemen hepsinde Suriye’den ya da Afrika’dan, Mısır’dan mülteciler bulunuyor. İnsanlarımız kamuya kalmadan, devlete kalmadan komşuluk hukuku gereği bu insanlara yardım ediyor. Türk halkını tebrik ediyorum, ellerinden gelen gayreti ortaya koydular.”
Mültecilerin Avrupa’ya geçmek istemesinde, kendilerini orada güvende hissetmelerinin önemli rol oynadığını belirten Yıldırım, “Her gece şunu düşünerek uyumak zorunda kalıyoruz; ‘Bugün yine bir çocuk denizde boğuldu mu, bir anne çocuğunu kaybetti mi ?’ Basına yansıyanların çok ötesinde, denizde kaybolan, boğulan çocuklar ve kadınlar var” dedi.
“14 farklı ülkenin uçağı Suriye semalarında geziyor”
Yıldırım, “DEAŞ ile mücadele” adı altında bütün ülkelerin Suriye’ye saldırdığının altını çizerek, şunları söyledi:
“14 farklı ülkenin uçağı Suriye semalarında geziyor. Peki, aşağıda kim var? Fırına gidip, çocuğuna ekmek almak isteyen kadın var. Hastaneye evladını yetiştirmek isteyenler var. 14 ülkenin uçağı Suriye semalarında çocukların, kadınların üzerine bomba yağdırıyor. Hepsi de ‘Sadece DEAŞ için IŞİD için oradayız’ diyor. ‘Türkmendağı’na, muhaliflerin olduğu yerlere saldırıyoruz’ diyorlar ama doğru söylemiyorlar. Türkmendağı Türkiye’nin bir parçasıdır. Tabii Türkiye orayı bırakamaz. Bu nedenle Rusya oraya saldırdığı an, Türkiye’deki herkesin kalbinde bir yara açmış oldu. Türkiye yardım etmek için koşturdu. Biz de ilk günden itibaren, Kızıldağ’ın rejim tarafından alındığı, sonra mücahitler tarafından tekrar alındığı 2-3 operasyonun hepsinde yardım faaliyetinde bulunduk. Halk çok tedirgin ama direnmeye de kararlılar. Türkmendağı’nın kolay kolay düşeceğini sanmıyorum.”
Toplantı, basına kapalı devam ediyor.