Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) İhracatçı Eğilim Araştırması’nın 3. çeyrek sonuçları, düzenlenen basın toplantısında, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi tarafından açıklandı.
Araştırmaya göre, ihracatçılar, bu yılın son çeyreğinde 50 bin yeni istihdam planlıyor.
İhracatçılar, 2011 Ekim-Aralık döneminde dolar kurunu 1,84 lira, Euro’yu 2,50, Euro/dolar paritesini 1,36 lira ve büyüme beklentisini 5,61 olarak öngördü.
Rekabetçi ideal dolar kuru seviyesi 1,75 lira, rekabetçi ideal Euro kuru seviyesi 2,37 lira ve Merkez Bankası politika faizlerinin ideal seviyesi ise yüzde 6,19 olarak öngörülüyor.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) İhracatçı Eğilim Araştırması’na göre, ihracatçılar, bu yılın son çeyreğinde 50 bin yeni istihdam planlıyor.
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin açıkladığı araştırmaya göre, ihracatçılar, Temmuz-Eylül 2011 döneminde, geçen yılın aynı dönemine kıyasla girdi maliyetlerinin yüzde 77, hammadde birim ithalat fiyatlarının yüzde 55,8, ihracatlarının yüzde 49,5, üretimlerinin yüzde 47,5, kapasite kullanım oranlarının yüzde 41,8, birim ihraç fiyatlarının yüzde 40,1, stok durumlarının yüzde 29,4, ihracatta karlılık düzeylerinin yüzde 23,8, ithal girdi kullanım oranlarının yüzde 19,8 ve genel karlılık düzeylerinin yüzde 17,9 arttığını bildirdi.
İhracatçılar, yılın 4. çeyreğinde ise girdi maliyetlerinin yüzde 60,9, ihracatlarının yüzde 44,8 ve üretimlerinin yüzde 40,9 artmasını bekliyor.
Yılın 3. çeyreğinde üretimde kullanılan hammaddelere bakıldığında, ilk 500 büyük firmada yerli girdi kullanım oranı yüzde 57,8 iken, ilk bin firma içinde yer almayan diğer firmalar grubunda bu oran yaklaşık 15 puan daha yüksek oldu.
Temmuz-Eylül döneminde firmaların yüzde 30,5’i yeni pazarlara girdiğini belirtirken, bu dönemde yeni pazarlara açıldığını aktaran firmaların oranının en yüksek olduğu sektör demir çelik ve demir dışı metaller oldu. Bu sektörü sırasıyla bitkisel ürünler, kimyevi maddeler ile toprak ürünleri ve madencilik izledi.
İhracatçıların, yılın 4. çeyreğinde ilk kez girmeyi planladığı ülkeler arasında ilk sırayı Rusya aldı. Rusya’yı ABD, BAE, İran, Irak ve Çin takip etti. Son çeyrekte ilk kez girilmesi planlanan ülkelerde ilk sırada yüzde 69,3 ile AB ülkeleri yer aldı.
Yeni siparişler…
Temmuz-Eylül döneminde ihracatta, mevcut pazarlarda yeni müşterilerden sipariş aldığını belirten firmaların oranı yüzde 57,2 olurken, ihracatta müşteri kaybettiği pazar olduğunu söyleyen firmaların oranı ise yüzde 38,5 olarak gerçekleşti. Yılın 3. çeyreğinde ihracatta tamamen kaybettiği pazar olduğunu belirten firmaların oranı ise yüzde 10,6 oldu.
Araştırmaya göre, Temmuz-Eylül cirosunun yüzde 60,9’u ihracattan, yüzde 39,1’i iç piyasa satışlarından elde edildi.
Döviz kuru riskine karşı araç kullanmama nedenleri arasında yüzde 33 ile ilk sırada dövizdeki artış beklentisi yer alıyor.
2011’in 3. çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre ihracatçıların yüzde 36,9’u beyaz yakalı, yüzde 36,5’i mavi yakalı ve yüzde 16,3’ü de ARGE personelinin arttığını bildirdi. Yılın 4. çeyreğinde ise firmaların yüzde 28,7’si beyaz yakalı, yüzde 34,6’sı mavi yakalı ve yüzde 10,2’si ARGE personeli istihdam edeceğini belirtti. Söz konusu verilere göre, ihracatçılar, bu yılın son çeyreğinde 50 bin yeni istihdam planlıyor.
Her 10 firmadan 4’ü 2011 yılı sonunda istihdam hareketleri sonucunda oluşacak çalışan sayısında artış olacağını öngörürken, yıl sonunda çalışan sayısının azalacağını belirten firmaların oranı yüzde 16,3 oldu.
Yılın 3. çeyreğinde firmaların yüzde 47,5’i yurt içinde hiçbir yatırım yapmadığını belirtti.
Türkiye ekonomisi değişmeyecek, Avrupa ekonomisi daha kötü olacak
Araştırmaya göre, firmaların yüzde 46,4’ü döviz kurlarındaki yükselişin işlerini olumlu, yüzde 31,4’ü ise olumsuz etkilediğini ifade etti.
2011 sonu itibariyle ihracatçıların yüzde 30,1’i Türkiye ekonomisinin daha iyi olacağını, yüzde 52,1’i değişmeyeceğini belirtirken, yüzde 62,9’u ise Avrupa ekonomisinin daha kötü olacağını bildirdi. İhracatçıların yüzde 54,8’i dünya ekonomisinin de daha kötü olacağı öngörüsünde bulundu.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, ihracatçı firmaların 2011 için öngördükleri 200 bin istihdam rakamıyla ilgili olarak, ”10 bin eksik olur, 10 bin fazla… Bu bir anket. Ankete göre bunlar da tutuyor” dedi.
Mehmet Büyükekşi, şu anda Türkiye’nin Suriye’ye yaptığı ihracatta yüzde 20’ler civarında düşüş olduğunu da bildirdi.
TİM İhracatçı Eğilim Araştırması’nın açıklandığı toplantıda konuşan Büyükekşi, ilk kez girilmesi planlanan ülkeler arasında ilk sırada Rusya’nın yer aldığını, bu ülke için bundan sonra eyaletler bazında çalışmalar yapmalarının öneminin ortaya çıktığını, Rusya’nın ”sadece Moskova olarak görülmemesi gerektiğini” söyledi.
İhracat yükü sevkıyatlarda en fazla tercih edilen taşıma türünün karayolu olduğunu anımsatan Büyükekşi, gazetecilerin sorularını yanıtlarken, demiryolu kullanımının önünün, bunun için de demiryollarının özel sektörün kullanımına açılması gerektiğini söyledi.
Büyükekşi, ”Bununla ilgili daha önce bir adım atıldı, ama yeteri kadar olmadı. Biliyorsunuz, vagonlar kiralanabiliyor. Aynı şekilde lokomotiflerin de devreye girmesi… Şimdi nasıl karayollarını özel taşıtlar kullanabiliyor, demiryollarında da hem demiryolu ağlarının genişletilmesi hem de özel sektörün de bu işe girmesi…” şeklinde konuştu.
Demiryolunun kullanılması ile sevkıyat maliyetlerinin karayoluna göre 3’te bir fiyatına düşeceğini, havayoluna göre de çok daha büyük bir düşüş olacağını bildiren Büyükekşi, demiryolunun, havayolunun gerisinde bulunduğunu, bunun, en azından havayolunu geçmesi gerektiğini vurguladı.
Büyükekşi, Irak’ın çok önemli bir ihracat pazarı olduğunu belirterek, sınır kapısındaki beklemelerin azalması gerektiğini, Habur’da Türkiye tarafında bir bekleme olmadığını, ancak karşı tarafta bazen 3-5 günlük beklemeler ortaya çıkabildiğini, bunun da zaman ve maliyet açısından sorun yarattığını kaydetti.
200 bin kişilik istihdam öngörüsü…
Mehmet Büyükekşi, ”2011 sonu için öngördüğünüz 200 bin kişilik istihdamın hangi aşamasındayız?” sorusuna, şu karşılığı verdi:
”Firmalar, yılın son çeyreğinde 50 bin kişi daha istihdam edeceğini söylüyor. Bunların hepsi birbirini destekliyor. Bu, Türkiye genelinde çıkan işsizlik rakamlarında da aynı şekilde görülüyor. Eğer şu anda görülen, hele Avrupa’da bu kadar kıyamet koparken…
Türkiye’de geçen hafta kapasite kullanım oranları açıklandı, eylül ayı neredeyse beklenenin 2 katı… Bugün işsizlik açıklandı, yine aynı… Bu kadar olumsuzluğa rağmen…. Bunlar bir taraftan iyi. Bir yanda da bugün cari açık açıklandı, o da olumsuz tarafı….
Türkiye’de hala iç pazar canlı, son derece olumlu bir gidişat var. Bu gidişat da gösteriyor ki yıl sonunda yine, son çeyrekte bir düşüş olsa bile, ama toplam bir yıllık ortalamayı alınca rekor bir büyüme olacak, yüzde 7-7,5 gibi… Bu da Türkiye’nin ne kadar ayrıştığının en güzel göstergesi olmuş olacak. İstihdamda da bunu doğrular nitelikte bir şey olacak.
(İstihdamda 200 bin öngörüsü) 10 bin eksik olur, 10 bin fazla… Bu bir anket. Ankete göre bunlar da tutuyor. Biz de bu 200 bin rakamını zaten telaffuz etmiştik. Bundan önceki rakamlar gerçekleşmiş oluyor. Son çeyrekte de 50 bin yeni istihdam olup, ihracatçı firmalar bunu aynı şekilde gerçekleştirmiş olacak.”
Suriye ile gerilen ilişkilerin ticarete etkisi…
TİM Başkanı Büyükekşi, Suriye ile Türkiye arasında gerilen gerilen ilişkilerin ticarete etkisine ilişkin bir soru üzerine, Türkiye’nin Suriye’ye yaklaşık 1,7 milyar dolar ihracat yaptığını hatırlatarak, ”Bu, ilişkilerin nereye gideceğine bağlı” dedi.
Geçen hafta Suriye’de bütün büyükelçiliklere, konsolosluklara saldırılar düzenlendiğini anımsatan Büyükekşi, şu anda Arap Birliği ve AB’nin de Suriye’ye karşı cephe aldığını söyledi. Büyükekşi, konuşmasını şöyle sürdürdü:
”Bunun bir sonraki adımı ne olacak? O çok önemli. Eğer geçmişte Libya’ya yapılan gibi birtakım yalnız bırakma yönünde bir eylem içerisine girilirse o zaman farklı olur. Şu anda Suriye’ye ihracatımızda yüzde 20’ler civarında bir düşüş var. Ama bu daha sonra ne getirir, ne götürür? Bunu biraz izlememiz gerekiyor. Şu anda bir şey söylemek çok zor.
Geçen ay Suriye, ithalatı yasaklamıştı, ama tekrar hemen açtı. Çünkü ithal ettiği ürünler zaten kendilerinin birinci derece ihtiyaç maddesi ürünler… Türkiye belki Suriye’ye bir şey satmazsa büyük bir kaybı olmaz, ama onların ihtiyaçlarını karşılaması açısından orada birtakım sıkıntılar baş gösterebilir. Siyasi olarak ne karar verilecek? Esad ne yapacak?…”
AA