Cevşen, Farsçada zırh ve savaş elbisesi anlamına gelir. Cevşen Şii yazıtlarında Hz. Peygamber’e adanan Cevşen-i Kebir ve Cevşen-i Sagir isimleriyle bilinen iki duanın adıdır.
Peygamberimizin duası olduğu kabul edilen bu dua, hadis kitaplarında yoktur. Sadece Şii kaynaklarında bahsedilir. Cevşen içindeki dualar incelendiğinde Allah’a iyi yazılan kelime ve sözcükler vardır. Bu nedenle duanın hiçbir sakıncası yoktur. Fakat, Peygamberimizin boynuna astığı ve sahabelere de tavsiye ettiği konusunda bir bilgi yoktur.
Cevşen hakkında yapılan araştırmalarda Hz. Muhammetin kaynak olarak gösterilmesi yanlıştır. Bu konuda Sünni hadislerinde ve Şii kaynaklarının ana kitabı kütüb-i erbaada bahsedilen bir nokta yoktur. Sadece, ikinci derece Şii kaynaklarında kısa bir bilgi olarak geçmektedir.
Duayı boyuna takmak yerine onunla Allah’a ibadet etmek gereklidir. Cevşen içinde güzel dualar ve zikirler bulunsa da hurafelere kapılmamak gereklidir. Üstelik bu uygulama dinen caiz de değildir. İnsanlar duaları boynuna takmakla kendilerinin korunacağını sansalar da peygamberimiz böyle bir şey yapmamıştır.
Ebû Saîd radıyallahu anh’den rivayete göre o şöyle demiştir ;
”Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem göz değmesinden ve cinlerin şerrinden dolayı Allaha sığınır ve dualar okurdu. Muavvizetan sureleri denilen Nas ve Felak sureleri nazil olunca diğer okuduğu şeyleri bırakır ve bu iki sureyi okumaya başlardı.”
Mailce.com