Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Miraç Kandili’ni idrak etmenin sevinç ve mutluluğunun yaşandığını belirtti.
Görmez, Miraç’ın her şeyden önce yükselme yollarının yegane sahibinin Yüce Allah olduğunun bilincine varabilme olduğuna dikkati çekti.
Miraç’ın, göklere olduğu kadar insanın kendi semasına yani kalbine ve iç dünyasına doğru da yapması gereken bir yolculuk olduğunu belirten Görmez, yeryüzünün iki manevi merkezinde, Mescid-i Haram ve Mescid-i Aksa’da Resul-i Ekrem ile gerçekleşen bu mübarek yolculuğun, bugün insanlığın manevi merkezi gönül dünyasında da gerçekleşmesi gerektiğini vurguladı.
Görmez, her yıl gelen Miraç ile önce inanç, sonra bağlılık, samimiyet ve amellerin yenilendiğini belirterek, riyaya, kibre, samimiyetsizliğe, ikiyüzlülüğe karşı dindarlığın gözden geçirildiğini ifade etti.
Miraç ile anne, baba ve çocuk arasındaki ilişkilerin, komşularla olan bağların yenilendiğine işaret eden Görmez, Miraç’ın mal-mülk, para-pul, servet ve maddi gücün, ruhun yükselişi yolunda gözden geçirilmesini sağladığını anlattı.
Görmez, ”Miraç, sevgililer sevgilisiyle, dostlar dostuyla aramıza giren engelleri silkeleme imkanı verir bize” diyerek, şunları kaydetti:
”Bilindiği gibi Peygamber Efendimiz, miraçtan üç büyük hediyeyle dönmüştür: Birincisi gözümün nuru, müminlerin miracı dediği namaz; ikincisi Bakara Suresi’nin son iki ayeti; üçüncüsü de istikametini imana çeviren herkesin, sonunda cennete gireceği müjdesidir.
Üç hediye aslında İslam’ın gayesini sembolize etmektedir. Namazla günde beş kez Rabbi’nin huzurunda durarak bireysel yükselişini yakalayan mümin, miraç müjdesi ayetlerle sorumluluğunun sınırlarını ve ufuklarını görür. Ayrıca resuller arasında bir fark olmadığını, bir fark gözetilmediğini, tevhit elçilerinin ortak misyonunu evrensel ve ideal bir hedef olarak önüne koyar. Toplumsal barışın tarihsel kökeni bu ayetle adeta abideleşir. Ve mümin, iman istikametinde olduğu sürece cenneti kazanacağını bilir. Böylece imanın evrenselliği, yüceliği, kuşatıcılığı, ebediliği bir müjde olarak, bir hediye olarak sunulur.”
Hz. Muhammed’in miracından ilham alarak bireyin, toplumun ve topyekün bütün insanlığın yükselişi üzerinde yeniden düşünmek gerektiğine dikkati çeken Görmez, ”Modern zamanlarda insanlığın içine düştüğü manevi sorunların üstesinden gelinmesinde, aşağıların aşağısına yuvarlanmış insanlığı Sevgili Peygamberimizin yüksek değerlere nasıl kavuşturduğunu bilmeye; getirdiği değerlerin insanlığın süfli bir hayattan ulvi bir hayata yükselişi için nasıl bir miraç vazifesi gördüğünü anlamaya ihtiyaç vardır” ifadesini kullandı.
Diyanet İşleri Başkanlığı, Miraç Kandili dolayısıyla Bursa Ulu Camii ve Mersin’in Tarsus ilçesinde Ashab-ı Kehf Camisi’nde ”Kuran-ı Kerim ve Mevlit” programları düzenleyecek. Bursa’daki program Diyanet TV’den, Tarsus’taki program ise TRT 1’den canlı yayınlanacak.