Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, İstanbul Hilton Otel’de ”Gelenekten Geleceğe Avrasya’nın İslam Ufku” ana temasıyla düzenlenen 8. Avrasya İslam Şurası’nda yaptığı konuşmada, İslam dünyasında bugün yaşanan sıkıntılara da dikkati çekti.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, ”Yabancı kaynaklı nevzuhur dini hareketler, bugün insanlarımızı, bilginin taşıyıcısı alimlerimizi, geleceğimiz gençlerimizi, kurumsallaşmamızı, birliğimizi, bütünlüğümüzü tehdit eden en önemli sorun haline gelmiş bulunuyor” dedi.
Görmez, şöyle konuştu:
”Bugün, köklü geleneğimizden ve medeniyetimizden aldığımız güçle geleceğe güvenle bakmamızın önünde, ufkumuzu karartan bir dumanın kapladığını da görmemek mümkün olmuyor. Bu, aslında her toplumun birliğini, dirliğini bütünlüğünü bozan, onu içten kemiren, geleceğini karartan dışlama, sevgisizlik, tahammülsüzlük hastalığıdır. Bu hastalık bize son 40-50 yılda bizim coğrafyamıza yine Müslüman bildiğimiz coğrafyalardan bulaştı. Yabancı kaynaklı nevzuhur dini hareketler, bugün insanlarımızı, bilginin taşıyıcısı alimlerimizi, geleceğimiz gençlerimizi, kurumsallaşmamızı, birliğimizi, bütünlüğümüzü tehdit eden en önemli sorun haline gelmiş bulunuyor. Bu hastalık, şiddeti ve kanı uzunca bir süredir evimizin içine kadar sokmuş bulunuyor.”
”Hastalıkla mücadelenin”, onun ”hastalıklı yöntemleriyle” olamayacağını kaydeden Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
”Biz sabırla, hikmetle, ilimle, Kitap’la, Sünnet’le, toplumumuzun birliği ile; icma ile, aklımızı kullanarak; yani kıyas ile, içtihad ile bunun önüne geçebiliriz. Bugün ve gelecekte kurumlarımızı, medreselerimizi güçlendirerek, imamlarımızı, müftülerimizi daha iyi yetiştirerek, yüksek bir ilim ve irfan ile mücehhez kılarak bu hastalığın ufkumuzu karartmasına tabii ki izin vermeyeceğiz. Bugün ölçüsüz, hoyrat, hiçbir estetik ya da moral değer taşımayan hüküm ve prensiplerle Müslüman imanını oyuna getiren, garip ve çekilmez polemiklerle Müslüman birlikteliğini zaafa uğratan ucube öğreti iddialarıyla geleceği kuramayız. Hiçbir medeniyet projesi olmayan bu iddiaların arkasında güçlü medeniyetler üretmiş bir havzada hükümferma olma çabasına izin vermemek gerekir.
Bedevilikten hadariliğe geçişini tamamlamış, Efendimizin rehberliğinde medenileşmiş bir ümmeti kaba, hoyrat, akıldan ve iz’andan yoksun söylem ve icraatlara davet eden, telkin ve teennileriyle irfan dünyamızı yok etmeye çalışan girişimlere karşı, medeniyet ufkumuzu bloke ettiren bu tür yaklaşımlara karşı, onlar selefimize yanlış bir şekilde atıfta bulunsalar da onlar yüce şiarlarımıza sık sık gönderme yapsalar da temkinli yaklaşmalıyız. Bizi dünya aleme rehber kılan bir medeniyetten bizi dünya aleme rezil etmeyi planlayan bir tasavvura kayamayız. Bugün artık bir telafiye, bir restorasyona ihtiyacımız var. Fetret günleri geride kaldı. Fetret günlerinden kalma kargaşalardan, o günlerden kalma tartışmalardan hızla uzaklaşmamız gerekir. Tarihte büyük bir heyecanla müesseseleştirdiğimiz, kurumsallaştırdığımız yapılara yeniden hayat vermek zorundayız.”
İstanbul’a uluslararası İslam üniversitesi
”Avrasya coğrafyasındaki kadim bilgi ve hikmeti ihya etmek için” İstanbul’da uluslararası bir İslam üniversitesi kurulmasını elzem gördüğünü belirten Görmez, bunun şura üyelerince de yıllardır dile getirildiğini ifade etti.
Bilgiyle hikmete eş zamanlı bir şekilde değer veren geleneğin bugün yeniden canlandırılmayı beklediğini kaydeden Görmez, şunları kaydetti:
”Gelenekli olmak demek makulleştirilmeyi başarmış bir süreklilik içinde olmak demektir. Nevzuhur ya da ucube seçeneklerin ümmeti Muhammede getirdiği maliyet ne yazık ki çok ağır olmaktadır. Bugün dünyanın kimi bölgelerinde dini mübini İslamın asırlara damgasını vurmuş geleneğiyle acımasız bir şekilde çatışmaya giren, hemen her fırsatta, yüksek bütçeli planlamalarla bu geleneği küçük düşürmeye çalışan, genç ve taze dimağları köksüzleştirerek tam da hesaplandığı şekilde daha üst düzeyde planlanan tuzaklara çekmeye çalışan bu problemler karşısında müteyakkız olmalıyız. Bu problemler İslamofobiyi, ırkçılığı, ayrımcı politikaları beslemekte, Müslüman karşıtlığını meşrulaştıracak bir zemin yaratmaktadır.”
7 ciltlik ”Hadislerle İslam” kitabı
Türkiye’deki bütün ilahiyat fakültelerinde görev yapan 85 hadis konusunda uzman öğretim görevlilerinin katkılarıyla, ”Hadislerle İslam” adını taşıyan 7 ciltlik eseri tamamladıklarını da bildiren Görmez, ilk nüshasını bugün açılışa katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a takdim edeceğini ifade etti.
Görmez, kitabın İngilizce, Arapça ve Rusça da tercümelerinin basılacağını da sözlerine ekledi.
AA