Anadolu Platformu’nun 8. Anadolu Buluşmaları kapsamında düzenlediği “Değişen Dünya ve İslam” sempozyumunda konuşan İslam Hukuku Uzmanı Prof. Dr. Hayrettin Karaman’dan önemli açıklamalar geldi.
Haber7’nin haberine göre sempozyumda “İslam Dünyasında problemler, çözüm teklifleri, çelişkiler ve uygun usul” konusu ele alındı. İbrahim Özmantar’ın moderatörlüğünü yaptığı oturumda İslam Dünyası var mı? Ümmet nasıl oluşur? Müslümanların yaklaşımları nasıl olmalıdır? Uluslararası Toplum kim için var? gibi konular irdelendi.
“BİRKAÇ SENE HACCA GİTMEMEK LAZIM”
Oturuma konuşmacı olarak katılan İslam Hukuku Uzmanı Prof. Dr. Hayrettin Karaman “bu sene Hacca gitmeme tavrını nasıl bulursunuz?” sorusuna çarpıcı bir yanıt verdi: “Bence bu sene değil birkaç sene gitmemek lazım. Ben her oraya gittiğimde ‘Bu mukaddes emaneti bunların elinden al, ehline ver!’ diye dua ediyorum”
“İSLAM DÜNYASI DİYE BİR DÜNYA YOK”
Bugün yaşadığımız dünyada İslam Dünyasının var olduğuna inanmadığını kaydeden Prof. Dr. Hayrettin Karaman, İslam Dünyasının değil Müslümanların olduğunu söyledi. Hepsi bir Ümmeti teşkil eden, bir devleti olan Darül-İslam’dan söz eden Karaman, İslam Dünyasının o zaman şimdiki gibi bir pasaport, bir vize gerektirmediğini, sınırlarının açık olduğunu anımsattı.
Hilafetin saltanata dönüşmesinin İslam Dünyası için bir kırılma noktası olduğunu belirten Prof. Dr. Hayrettin Karaman “Osmanlı hilafetine kadar bir İslam Dünyası vardı. Sultan Abdülhamit zamanında Açe diye bir memleket vardı. Hilafet merkezinden yardım gidiyordu. TV’de bugün izledim, içim acıdı. Suriye’de bir baba çocuğu ağır yaralanmış, çocuk ölmüş ellerinde. Nerde İslam Dünyası, nerde Arap dünyası? Orada bir akrabalık bağı var. Akrabalık bağına uygunluk İslam’a uygundur. Şimdi ben cevap veriyorum; Yok öyle bir dünya!”
“ÜMMETİ YENİDEN TESİS ETMEMİZ LAZIM”
Prof. Dr. Hayrettin Karaman sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim bir şekilde o Ümmeti yeniden tesis etmemiz lazım. Şimdi öyle bir organizasyon yapmalıyız ki; çağdaş olacak, uluslararası antropoloğu, sosyoloğu, psikoloğu, akademisyeni, doktoru vs. akıllı insanları bir araya getirip çağdaş Ümmeti nasıl oluşturacağız, nasıl ilerleyeceğiz? Ona bakmalıyız.”