Türkiye’deki en lüks ve en yeni Dedeman Oteli olan Konya Dedeman Oteli Genel Müdürlüğüne, daha önce restoran ve otellerde garsonluk yapan Recep Altınok getirildi.
Yozgat’ın Sırçalı köyünde bir öğretmenin oğlu olarak dünyaya gelen Recep Altınok (33), 2 yaşında babasının görevi nedeniyle Ankara‘ya taşındı, Kalaba Lisesi’nden mezun oldu. Puanı daha yüksek bölümlere yetmesine karşın, ilk kez gittiği tatilde çok etkilendiği otelcilik sektörüne adeta vurulan Altınok, Mersin Üniversitesi Turizm ve Otelcilik Bölümü’ne girdi ve dereceyle bitirdi.
Altınok, üniversitede öğrenci topluluğu başkanlığına seçildi, hep sosyal etkinlikler içinde yer aldı.
Okul biter bitmez öğretim görevlileriyle başvuru yaptıkları ABD‘deki eğitim programına katılan Altınok, 1.5 yıl burada eğitim gördü, İngilizcesini geliştirdi.
YOĞUN TEMPO NEDENİYLE MİDE KANAMASI GEÇİRDİ
ABD’de hem okuyup hem çalışmak zorunda olduğu için o yılların çok zorlu geçtiğini ifade eden Altınok, ”Gündüz okula ve kursa gidiyor, akşamları otel ve restoranlarda garson olarak çalışıyordum. Günler o kadar yoğun tempoda geçiyordu ki bu çalışma temposu nedeniyle ABD’de mide kanaması geçirdim, bir süre hastanede yatmak zorunda kaldım. Çok çalışmam lazımdı. Çünkü o dönemde nişanlıydım. Hem ABD’deki masraflarımı karşılamam hem de dönüşte yapacağım düğün için para biriktirmem gerekiyordu. Daha sonra Türkiye’ye geldim ve evlendim” dedi.
Ailesinin de üniversite ve sonrası dönemde Ankara’da mütevazı bir iş yeri çalıştırdığını, işlerin kötü gitmesi nedeniyle ailesinin de kendisine destek olamadığını kaydeden Altınok, daha sonra çeşitli otellerde garson olarak çalıştığını, bir süre sonra da Konya Hilton Otel’de müşteri temsilcisi olarak göreve başladığını söyledi.
Recep Altınok, garsonluk yaptığı günleri hiç unutmadığını, aslında garsonluk yaparken de turizm işinden çok zevk aldığını ifade ederek, şöyle konuştu:
”Barışın olduğu her yerde turizm gelişir. Ancak Türkiye’nin artı olarak çok büyük tarihi ve kültürel zenginliğiyle sahil ve güneşi var. Türkiye’de mevcuttan daha fazla turizm potansiyeli var. Konya da hızlı treniyle, Mevlana’sıyla, 9 bin yıllık Çatalhöyük’üyle, Selçuklu ve Osmanlı şaheserleriyle, erken Hristiyanlık dönemi yerleşim yerleri ve kiliseleriyle turizmin gelişmesine çok müsait bir yer. Uluslararası bir oteller zinciri, Mevlana Müzesi yakınlarına büyük bir otel yapıyor. Konya’ya turizm yatırımı yapanın kazanacağını çok net şekilde söyleyebilirim.”