Bu Konserde Sadece Müziğin Ritmi Var

Konserler
Haber-Yorum: Hüseyin Güneş Kora ve çellonun iki farklı diyardan gelen komplike ilişkisi Vincent Segal ve Ballaké Sissoko tarafından CRR’deki verdikleri konserle bu kez tek bir sese büründ...
EMOJİLE

Haber-Yorum: Hüseyin Güneş

Kora ve çellonun iki farklı diyardan gelen komplike ilişkisi Vincent Segal ve Ballaké Sissoko tarafından CRR’deki verdikleri konserle bu kez tek bir sese büründü. Gece, iki farklı dünyayı adeta tek bir evren, bir bütün haline getiren bir müzikti. Segal ve Sissoko, dinleyenleri “Chamber Music”te hem nadir hem de değerli ritimlerle iki duyarlılığın ve tınılarının birleştiği doğal bir akışın kendiliğindenliğiyle muhteşem bir ses skalasında buluşturdu.

Sahnenin bir ucunda kora virtüözü Ballaké Sissoko duruyor, diğer ucunda çellocu Vincent Segal çalıyordu. Her ikisi de eşsizliğin doruklarında süzülen birer müzik terzisiydi. “Chamber Music” albümündeki farklı kültürel müziklerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkan belgesel tadındaki çalışma CRR’deki konserle İstanbullu sanatseverlerin gönlünü fethetti.

İkili, konser boyunca uyumun, akışın, sürekliliğin ve bütünselliğin yanı sıra aynı duygusallıkla yol aldılar. Vincent Segal ve Ballaké Sissoko, kora ve çellonun nağmelerinde müziğin kapılarından başlayarak yüreklerini dinleyenlerine, sükûnet dolu ağıtlar eşliğinde açtılar. İzleyicinin beğenisine topraktan kopup gelen, markalaşmadan ve modadan uzak bir ses harmonisi sunulmuştu. 

Aynı müzik şirketiyle çalışan iki sanatçı, dostluklarına yatırım yaparken, her gün beslendikleri müziklerini birlikteliklerine dâhil etmişler. Birikimlerini ortak bir platformda işleme düşüncesi birkaç senelik öyküleri… Bumcello’nun diğer yarısı olan Vincent Segal ile bir caz festivalinde tanışan ve bu ekip ile sahne alma imkânı yakalayan Ballaké Sissoko grubun baş mimarı. Sanatçılar hemen kolları sıvamaktansa öncelikle birbirini tanımayı öngörmüş, müzikleriyle doğal bir tanışma ve komşuluk yapmaya başlamışlar. Her imkânla birlikte çalmaya başlayan iki müzik yoldaşı, yapacakları müziğin karmaşasını da yavaş yavaş hazmederek yenmiş. Birbirlerine tek kelam etmeden kasıtlarını anlatabilecek bir ruh birlikteliği için bir sonraki aşamayı anlayacak noktaya gelindiğinde ise ortaya “Chamber Music” albümü çıkmış.

Albüm, her iki sanatçının da yirmi yıllık müzik kariyerinin tüm birikiminin aktığı bir fanus gibi. Mayıs 2009’da Bamako’da stüdyoya girmeye karar veren ikili, bu süreç zarfında öğrendikleri, geliştirdikleri birikimleri fiilen uygulamaya başlamış. Ortak etik değerler üzerine yoğunlaşıp müzikleri ile karanlık noktaları aydınlatmayı seçen ikili, sadece kültürlerinin değil aynı zamanda tüm birikimlerinin kesişim noktasına uzanmayı hedeflediklerini dile getiriyor. Albümün atmosferi de bu sonsuz nezaket çevresinde kurulu. Bu da yumuşaklığı yönlendirmekten çok kabul etmeyi sağlıyor. İşte gece boyu ifade gücünün bu yoğunluğu mutlak olarak parçaların her anına hâkimdi.

on5yirmi5.com