Sinemanın menekşe gözleri dün kapandı

Oyuncular
Elizabeth Taylor’ın yaşamının büyük bir kısmı kamera karşısında geçti. Sinemayla tanıştığında henüz 10 yaşında küçük bir kızdı. Sonra büyüdü, çok güzel ve etkileyici bir kadın oldu. Hepsi de sin...
EMOJİLE

Elizabeth Taylor’ın yaşamının büyük bir kısmı kamera karşısında geçti. Sinemayla tanıştığında henüz 10 yaşında küçük bir kızdı. Sonra büyüdü, çok güzel ve etkileyici bir kadın oldu. Hepsi de sinema izleyicilerinin hafızasında yer edinen yüzlerce filmde kamera karşısına geçti. Yaşının kemale ermesi de seyircilerinin ona karşı duyduğu sevgiyi azaltmadı. Nesillerdir sureti akıllardan silinmeyen ünlü oyuncu Elizabeth Taylor’ı, dün kaybettik. Sanatçı, Amerika Birleşik Devletleri’nin Los Angeles kentinde hayata gözlerini yumdu. 20. yüzyılın en büyük film yıldızlarından biri olan 79 yaşındaki Elizabeth Taylor, 2009 yılında bir kalp ameliyatı geçirmişti.

Sinema tarihinde önemli bir yeri olan ve iki kez Oscar heykelciğini kucaklayan Elizabeth Taylor’ın hastalıklarının da oldukça uzun bir tarihi var. Sanatçı, bir süredir konjestif kalp yetmezliği nedeniyle tedavi görüyordu. Elizabeth Taylor’ın oynadığı çok sayıda film arasında National Velvet/Yarış Aşkı, Cleopatra ve Who’s Afraid of Virginia Woolf /Kim Korkar Virginia Woolf’dan da var.
 
Çocukken şöhret oldu

Elizabeth Taylor denince akla ilk gelen isimlerden biri Britanyalı oyuncu Richard Burton oluyor kuşkusuz. Taylor’ın filmlerinde birlikte rol aldığı aktörlerden biri olan Richard Burton, aynı zamanda menekşe gözlü oyuncu Elizabeth Taylor’ın yedi kocasından biriydi.

Özellikle aktif olarak oyunculukla uğraştığı yıllarda, birçok insanın dünyanın en büyük aktrislerinden biri olarak gördüğü Elizabeth Taylor, aynı zamanda dünyanın en güzel kadınlarından biri olarak hafızalara kazınmıştı. Kim bilir kaç kişi onun menekşe rengindeki gözlerine bakarak hayaller kurmuştu sinema salonlarında. Her ne kadar renkli lenslerin yaygınlaşmasından sonra bunları başka insanlarda görsek de menekşe rengindeki gözlerin Elizabeth Taylor’a özgü olduğunu bilirdik. İnsanların bedenleri, yüzleri, saçları zamanın acımasız darbelerinden korunmakta başarısız olsa da gözler daha dayanıklıdır bu taarruza. Elizabeth Taylor’ın menekşe renkli gözleri de öyleydi. O gözler, ömrünün son yıllarında bile eskisi gibi etkileyiciydi.

Elizabeth Taylor’ın özel yaşamı da en az uzun sinema yolcuğu kadar renkliydi. Tüm bunların yanında çok da yardımseverdi menekşe gözlerinin ışığı yaşamının son anlarına kadar sönmeyen Elizabeth Taylor. 12 yaşında şöhrete kavuşmasından yaşamının son dakikalarına kadar spot ışıklarının altında kalmasında sinema alanındaki başarılarının yanında özellikle AIDS hastalarıyla ilgili hayır işlerine dahil olması ve renkli özel hayatının da etkisi vardı.
 
Ölüp ölüp dirildi

27 Şubat 1932’de Britanya’nın Londra kentinde Elizabeth Rosemond Taylor adıyla dünyaya gelen Elizabeth Taylor’ın, yaşamı boyunca önemli sağlık sorunları oldu. Sanatçının sağlık problemleri, 1944 tarihli National Velvet/Yarış Aşkı filminin çekimleri sırasında başlamıştı. Çekimler sırasında düşen oyuncu, yaşamı boyunca sırtıyla ilgili sorunlar yaşadı. 1961 yılında bir ameliyat sırasında beş dakikalığına ölen ve sonra yine hayata dönen Elizabeth Taylor, alkol ve ağrı kesici ilaç bağımlılığıyla da mücadele etti. 1990’lı yıllarda iki tane kalça protezi operasyonu geçirdi. 1997 yılında ise Elizabeth Taylor’ın beynindeki tümör ameliyatla alındı.

2004 yılında konjestif kalp yetmezliği sorunu yaşadığı ortaya çıkan sanatçı, tüm sağlık sorunlarına rağmen AIDS hastalığıyla ilgili hayır işleriyle uğraşmayı bırakmadı. Elizabeth Taylor’ın AIDS konusunda bu kadar duyarlı olmasının en önemli nedenlerinden biri yakın arkadaşlarından biri olan aktör Rock Hudson’ı 1991’de bu hastalık yüzünden kaybetmesiydi. [Taraf]