Diziler Oyunculuğumu Kirletti

Oyuncular
Memur bir ailenin çocuğu olarak Ankara’da doğmuş, tiyatroya tesadüfen başlamış. Son filmindeki performansını beğenmeyen ve dizilerin, oyunculuğunu kirlettiğini söyleyen Biçer’le aile hayat...
EMOJİLE

Memur bir ailenin çocuğu olarak Ankara’da doğmuş, tiyatroya tesadüfen başlamış. Son filmindeki performansını beğenmeyen ve dizilerin, oyunculuğunu kirlettiğini söyleyen Biçer’le aile hayatını ve film serüvenini konuştuk.

Onur Ünlü aileyi şamar oğlanına çevirdi. Siz de aileyi bu kadar sorguluyor musunuz?

Ailelerimizin en büyük sorunu yaşananların dışarıya yansıtılmadan üstünün kapatılması. Birtakım sorunları baba, anne diye görmezlikten gelinirse bu kurum sarsılır. Keşke daha özgürce tartışsalar, daha sağlıklı bir güven ortamı oluşur. Ama biz maalesef ailelerimizde bunu yaşamıyoruz.

Nasıl bir aileden geliyorsunuz? Celal Tan gibi trafik direğiyle konuşan bir babanız yoktur herhalde?

Memur ailesiyiz biz. Babam öğretmen, annem hemşire. Belli oranlarda ben de gezdim onlarla. İki sene orada, iki sene burada olmadı ama. Ankara’da doğdum, orta 2’ye kadar oradaydım. Babamın görevi dolayısıyla Arabistan’a gittik. Ortaokulu orada okudum. Araplardan çok arkadaş edinemedim doğrusu. İyi bir dönem değildi.

Uzun kalmadınız yani Arabistan’da…

Yok yok. Lise bitince İzmir’e döndüm, teyzemin yanına. Ailem orada kaldı. Enteresan 2,5 yıl geçirdim. Lise bitince Eskişehir hayatı başladı.

Başka kardeşiniz yok mu? Zor olmadı mı yalnızlık?

Tek çocuğum. Bizim sülalede bütün çocuklara teyzemiz baktı, sağ olsun. Kendi anne-babasına da baktığı için git-geller yaptı. Ergenlik döneminde yalnız kalmak bir yandan iyi, bir yandan kötüydü. Rol modelini göremiyorsun, her yere kayabilirsin. Ama ben o zaman da evdeydim. Tiyatroya merak sardıktan sonra kurslara gitmek için dışarı çıktım.

Ne oldu da direksiyonu tiyatroya kırdınız?

Lisede Süleyman adlı bir sıra arkadaşım vardı. O tiyatroya çok meraklıydı. Ne işi var orada? Nesinden zevk alıyor? Anlamıyordum. Başıma geleceği varmış. Arkadaşlar yıl sonu için Lüküs Hayat’ı hazırlıyorlarmış, öğrencinin biri çıkınca oyun tehlikeye girmiş. Süper lisede okuyordum, hazırlıkta Shakespeare’den bir tirat oynamışım. Deneyimim de olduğu için beni çağırdılar. Evden getirdiğimiz elbiselerle 2-3 prova yaptık, sahneye çıktık. Alkış çok hoşuma gitti, oyuncu olacağım dedim.

O güne kadar aklınızda başka bir meslek yok muydu?

Bilmiyordum ne olacağımı. Biraz karikatür yapıyordum. Grafikerlik olabilirdi. Evdekiler bilgisayar mühendisi olmamı istiyordu. Ben o işlere heves duymadım. Tiyatroya hızlı girdim ama. Kurslara gittim, kitaplar okudum.

Tek çocuk olmanın sıkıntılarından bahsedilir hep, sizce hiç avantajı yok mu?

Kendi başına ayakta kalman gerekiyor. Birine sırtını dayama duygusu hissediyor insan. Anne-baba dışında her şeyinle güveneceğin birinin olması güzel bir şey olsa gerek.

Şu anda aileniz nerede?

Muğla’da emekli hayatı sürüyorlar. Bahçeleri var, oraya yeni ağaçlar dikmişler. Her sene mutlaka sebze yetiştiriyorlar, bana da gönderiyorlar. Senede 10-15 gün yanlarındayım.

Eleştiriyorlar mı sizi?

Köy hayatı sürdürdükleri için aktif bir durumları yok. Vakit buldukça filmlerimi izliyorlar. Ama hatırlıyorum annem Ankara’da her hafta beni oyuna götürürdü.

Neyden şikâyetçiler en çok?

Az arıyorum, ona içerliyorlar. Sessiz sakin biri olduğum için kimseye karışmazdım zaten. Fazla ders de çalışmazdım. Odamda ders çalışıyormuş gibi yapar, hayal kurardım.

Anneniz kulağınıza fısıldıyor mu, "Oğlum artık evlen…" diye?

Babaannem daha çok söylüyor. Anne-babam çok fazla zorlamıyor. Benim yaşamım belli. Biriyle birleşip gidemeyeceğim gibi görünüyor.

Altın Koza’da kime ne vereceklerini bilemediler
Size umut veren oyuncu gözüyle bakılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Umut vaat ediyorum demek ki. Güzel bir şey.

30 yıl sonra da hâlâ umut veren oyuncu denirse…

O garip bir şey. Zaten ben Türkiye’deki ödül sistemini anlamıyorum. Gerçekten kafam basmıyor. Tiyatroda en iyi erkeğe aday oldum, ertesi yıl umut vaat eden oyuncu ödülünü aldım. Ben umut vaat ediyorsam neden erkeğe aday gösteriyorsunuz. Enteresan! Anlamlı gelmiyor. Beş Şehir’de en iyi erkek oyuncu ödülü aldım, Bülent Emin Yarar yardımcı erkek oyuncu ödülü alıyor. Aynı roller, nasıl oluyor bu? Bu da Onur’dan kaynaklanıyor, kafaları karıştırıyor. Altın Koza’da bu yüzden ne vereceklerini bilemediler.

Altın Koza’nın sonucu beklentileri karşıladı mı?

Bir beklentim yoktu. Kuliste ödül üzerine kimseyle bir şey konuşmadım. Çok iyi bir performans sergilediğimi düşünmüyorum ayrıca. Daha iyi olabilirdi. Bazı yerlerin elimden kaçtığını hissettim.

Selçuk Yöntem, Bülent Emin Yarar gibi güçlü oyuncuların karşısında tutunmak mıdır sorun?

Bu ekip işi. Selçuk Abi ve Tilbe Saran’la tiyatroda da oynadım. Şunu gördüm, sadece sen oynamıyorsun. Tilbe’nin yüzüne bakınca zaten oynuyordum. Onur Ünlü’yle dünyanın en kötü filminde bile çalışırım.

Kaliteli oyuncular bir yerden sonra içe kapanıp özeleştiriye iter insanı…

Aynen öyle. Bu da iyi bir şey. Sen suya yön vermiyorsun, onlar da bırakıyorsa akıp gider.

İzleyicinin kafasını çok karıştırdılar
Projelerde genç olduğunuz için çömez gibi mi davranıyorlar size?

Ben kimseye öyle yaklaşmadığım için kimse de bana öyle yaklaşmadı. Korkak davransam, kendimi çeksem, öyle yapabilirlerdi. Asıl olan iş değil mi? İzleyici ürüne bakar, isme değil. İstersen dünyanın en iyi yönetmeni, oyuncusu ol. İş kötüyse bir anlamı yok. Biz ürün çıktıktan sonra yok oluyoruz. Piyasa şartları, dizilerin her şeyi birbirine karıştırmasından dolayı izleyicinin kafası karışıyor. Dizide oynayanları oyuncu sanıyorlar. Ama aslolan ortadan kaybolmak. Ben ne kadar başarılıyım bilmiyorum.

Dizilerde az boy göstermenizin sebebi bu mu?

Evet. Dizilerin oyunculuğu kirlettiğini düşünüyorum. Alışkanlıklarınızı değiştiriyor. Çok fazla dizide bulunduğunuz zaman sinemanın, tiyatronun araçlarını kullanmadığınız için afallıyorsunuz.

Oyunculuğunuz kirlendi mi?

Kirlendi. 10-15 bölüm dayanıyorum, sonra ne oynadığımı unutuyorum. Kaybediyorum kendimi. Çok kolaycı bir alışkanlığa dönüşüyor çünkü.

Sadece sinema yapan oyuncuları mı örnek alıyorsunuz? Şener Şen, Taner Birsel vb.

Kimseyi örnek almadım. Başka bir yol çizdik kendime. İyi bir oyuncu olarak hafızalarda kalmak istiyorum.

Zaman