Türkiye’nin Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) nezdindeki temsilcisi Büyükelçi Tacan İldem, Avrupa’daki malî kriz ve işsizliğin yabancılar yönünden ayrımcı ve ırkçı bir ortamın oluşmasına yol açtığını söyledi.
Viyana’daki ofisinde Zaman’a konuşan İldem, "Viyana’nın batısındaki ülkeler, kendilerini derinden etkileyen ırkçılık, ayrımcılık, hoşgörüsüzlük, yabancı düşmanlığı, İslamofobi gibi konuların üzerinde acilen ve ciddiyetle durmalı. Bunlardan kaynaklanan büyük bir tehdit söz konusu." dedi. Yükselen ırkçılığı ‘toplumların önünde ciddi bir tehlike’ olarak niteleyen Büyükelçi Tacan İldem şu uyarıda bulundu: "Bunlara zamanında ve hak ettikleri dikkatle eğilmezsek Norveç’te olduğu gibi saldırılar, o ülkelerin kendi vatandaşlarının güvenliğini de tehlikeye sokar."
Viyana’nın batısındaki ülkelerin insani boyut konularına biraz hiyerarşik ve seçici bir anlayışla yaklaştığı değerlendirmesinde bulunan İldem, "Bu ülkeler dijital medyada fikir özgürlüğü sağlanması ve gazetecilerin güvenliği gibi konulara öncelik veriyor. Bu konuların önemi yadsınamaz. Ancak AGİT coğrafyasına baktığımızda, Viyana’nın batısındaki ülkeleri de derinden etkileyen ırkçılık, ayrımcılık, hoşgörüsüzlük, yabancı düşmanlığı, İslamofobi gibi tehditlerle karşı karşıyayız." diye konuştu.
Yükselen ırkçılığı ‘toplumları tehdit eden, bireylerin yaşamlarına kasteden ciddi bir tehlike’ olarak niteleyen İldem, "Gazetecilerin güvenliği ve dijital medya nasıl önemli insani boyut konularıysa hoşgörüsüzlük, ayrımcılık, yabancı düşmanlığı ve İslamofobi de aynı ölçüde ciddiyetle üzerinde durulması gereken meselelerdir. Bunlara zamanında ve hak ettikleri dikkatle eğilmezsek geçtiğimiz yaz aylarında Norveç’te vuku bulan müessif terörist saldırıların da ortaya koymuş olduğu gibi saldırıların gerçekleştiği ülkelerin kendi vatandaşlarının güvenliğini de tehlikeye sokar. Yine 9 vatandaşımızı kaybettiğimiz Almanya’da ırkçılığın neden olduğu terörist saldırılar da keza Batı toplumlarının ders çıkarması ve tedbir alması gereken tehlikeye işaret etmektedir." değerlendirmesinde bulundu. İldem, Almanya’da yakınlarını hunhar saldırılarda kaybetmiş kişilerin, ölümlerin müsebbibi gibi şüpheli olarak daha sıcağı sıcağına olayın şokunu ve acısını yaşadıkları sırada güvenlik ve adli makamlarca sorgulanmalarının çarpık bakış açısını gösterdiğini vurguladı.
AGİT’in kendisine çözüm için çaba harcaması görevi verilen ihtilafların sonuca ulaşmasında daha fazla çaba göstermesi gerektiğini ifade eden İldem, "AGİT inandırıcılığını muhafaza edebilmesi için başarı hikâyelerine ihtiyaç duyuyor. Yukarı Karabağ sorunu 20 yılı aşkın bir süredir sergilenen çabalara rağmen çözümsüz kaldı. Bu da örgütün inandırıcılığına gölge düşürüyor. 20. kuruluş yıldönümünü idrak edecek Minsk Grubu da son yıllarda mesafe alamıyor. Çabaları ne kadar takdir edilse de, eşbaşkan ülkelerin (ABD, Fransa ve Rusya) çözümü sağlayacak adımlar atılmasında başarılı olamadıkları görülüyor. Dolayısıyla geçtiğimiz yirmi yılın muhasebesi yapılırken bölgesel işbirliğinin itici güç olacağı yeni fikirlere, yeni yapıcı girişimlere ihtiyaç var." diye konuştu.
AGİT’in daha etkin olabilmesi için katılımcı devletlerin örgütü sahiplenmesine ve siyasi angajmanına ihtiyaç bulunduğunu belirten Büyükelçi İldem, "Türkiye, Viyana’nın doğusu ve batısı arasında köprü rolü oynayan bir ülke. Demokrasi ve insan hakları alanında kat ettiği mesafe ve AB üyelik sürecinde bir ülke olarak bir yandan Viyana’nın batısındaki ülkelerin beklentilerinin bilincinde, ancak Viyana’nın doğusundaki ülkelerin de hassasiyetlerinin idrakinde. Her iki kesimi de ortak bir gündemde buluşturabilecek bir konumda." dedi.
Zaman