Van Depreminin Raporu Açıklandı

Dünya Hali
MAZLUMDER İstanbul Şubesi, Mimar ve Mühendisler Grubu (MMG) ve Teknik Elemanlar Derneği (TEKDER) Van depreminin ardından tespitlerini içeren raporlarını kamuoyuyla paylaşmak ve konuyla ilgili talepler...
EMOJİLE

MAZLUMDER İstanbul Şubesi, Mimar ve Mühendisler Grubu (MMG) ve Teknik Elemanlar Derneği (TEKDER) Van depreminin ardından tespitlerini içeren raporlarını kamuoyuyla paylaşmak ve konuyla ilgili taleplerini yetkili kurumlara iletmek üzere bugün bir basın toplantısı yaptılar.

Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde yapılan basın toplantısında açılış konuşmasını yapan MAZLUMDER Basından Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Gazeteci-Yazar Nevzat Çiçek “Van Erciş depremi bize daha önceki depremlerden ders alamadığımızı gösterdi. Deprem sonrası işin duygusal yönü üzerinde çok duruluyor ama teknik ve hukuki yönleri konuşulmuyor. Depremin yazlığı kışlığı olmuyor. İşin teknik ve hukuki durumu da deprem kadar önemlidir” dedi.

İlk olarak konuşan Mimar ve Mühendisler Grubu (MMG9 Genel Başkanı Avni Çebi, “Bizim şehircilik anlayışımızda ciddi sorunlar var. Van’da da vahim bir durum söz konusu” diyerek sağlıklı bir kentsel dönüşümün olması gerektiğini belirtti.

Daha sonra konuşan MMG temsilcilerinden Osman Arı “Biz deprem bölgesine giderek yıkılan binalar ile ilgili tespitler yapmaya çalıştık ve Marmara depreminden bu yana deprem konusunda çok da mesafe almadığımızı gördük” diyerek yıkılan binaların yerine yüksek katlı binalarla dikey şehirleşme yerine bölgeye ve insani yaşama uygun bir şehirleşme olan yatay mimarinin hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.

Teknik Elemanlar Derneği (TEKDER) Başkanı Hüseyin Kurşun ise konuşmasında yıkımların özellikle son 50 yılda yapılan kaçak ve ruhsatsız yapılar, kalitesiz işçilik ve denetimsizlikten kaynaklanan binalarda gerçekleştiğini söyledi. Van’da gerçekleşen deprem sonrası toplanan paralarla Van’ın yeniden inşa edilebileceğini ancak İstanbul gibi büyük şehirler için bunun mümkün olmadığını söyleyen Kurşun, bu sebeple yerinde ve hücresel dönüştürme ile kentsel dönüşümün hayati önem taşıdığını ifade etti. Binalar için bir karne hazırlanması gerektiğini söyleyen Hüseyin Kurşun “İstanbul’da bir deprem olursa bir ay ulaşılamayacak sokaklar var” dedi. Kurşun konuşmasının sonunda yapı denetim yasasının yeniden düzenlenmesi ve kamu binalarının da bu yasa kapsamına alınmasını talep ettiklerini ifade etti.

Daha sonra konuşan MAZLUMDER İstanbul Şube Başkanı Cüneyt Sarıyaşar “Toplum olarak insan odaklı çalışmayı öğrenemediğimiz sürece aslında sorun üretiriz ve aynı sorunları yaşamaya devam ederiz. Deprem öncesi hazırlıklar, toplum bilinci, şehirleşme gibi faktörler önem taşırken halkın özellikle ilkokuldan itibaren deprem konusunda bilinçlendirmesi de gerekiyor. ‘Ne olursa olsun başımı sokacağım bir evim olsun’ anlayışının son bulması gerekiyor. Kentleşme sorununun çözümü ile gelecek kuşakların hakları da gasp edilmemiş, yaşam hakları ellerinden alınmamış olacak. MAZLUMDER olarak, meslek kuruluşları, STK’lar ve Hükümet mercilerinin çalışmalarını katılımcı bir çerçevede sürdürmeleri gerektiğini tekrar hatırlatıyoruz” dedi.

MAZLUMDER adına hukuki raporu hazırlayan İstanbul Şube Başkan Yardımcısı Av. Kaya Kartal ise “Herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı olduğu anayasada yer alıyor ve bundan yola çıkarak devletin deprem konusunda sorumlu olduğunu söyleyebiliriz. Deprem kuşağında bulunan bir ülke olmamız sebebiyle devletin deprem riskine karşı önlemler almış olması gerekirdi ancak bunun yapılamamış olduğunu görüyoruz. Deprem riski olan yerlerde standartlara aykırı yerleşmelere izin veren merkezi ve yerel otoritenin sorumluluktan kaçamayacağı aşikardır” diyerek delillerin tespiti konusunda da sıkıntılar yaşandığını, evleri yıkılan ve yakınları ölen kişilerin binayı yapan müteahhitten belediyeye ve bakanlık yetkililerine kadar maddi ve manevi davalar açabileceklerini belirtti. İkinci el araç alırken bile muayenesi olmayan bir aracın satışının yapılmadığını söyleyen Kartal “Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki 30–40 yıllık binalar tapu dairesinde basit bir muameleyle satılabiliyor” dedi.

Toplantının sonunda ortak basın açıklaması metni Nevzat Çiçek tarafından okundu. Açıklamada sorumlular hakkında cezai yönden soruşturma başlatılması, imar planlarının gerekli standardizasyonu sağlamasına özen gösterilmesi, depremde can ve mal emniyetini sağlayacak bina ve şehirlerin kurulması için başta devlet olmak üzere belediyelerin, müteahhitlerin, mimar ve mühendislerin, sivil kuruluşların ve bütün vatandaşların ortak bir duyarlılığa sahip olması, ‘’Kentsel Dönüşüm’’ün bir rant paylaşımı olarak değil, insanca yaşanabilecek, güvenli, insani ölçekte, çok katlı olmayan evlerin oluşturduğu güzel şehirlerin kurulmasının bir vesilesi olarak değerlendirilmesi talep edildi.