Ünlü düşünürden Osmanlı modeline övgü

Dünya Hali
Chomsky, Türkiye’nin bu süreçte aktif rol alması için önünde en önemli konunun "Kürt Sorunu" olduğunu ifade etti. PKK ile görüşme sürecinin bazı olumsuzluklara rağmen devam etmesinin m...
EMOJİLE

Chomsky, Türkiye’nin bu süreçte aktif rol alması için önünde en önemli konunun "Kürt Sorunu" olduğunu ifade etti. PKK ile görüşme sürecinin bazı olumsuzluklara rağmen devam etmesinin memnuniyet verici olduğunu belirten Chomsky, "Öyle bir gün gelecek ki bir seyyahın Kahire"den Bağdat’a Bağdat’tan İstanbul’a gideceği günlere geri döneceğiz. Osmanlının geçmiş dönemleri önümüze önemli bir ders koyuyor. Ama bunlar kendi kendine olmayacak. Çeşitli tercihlerin ortaya konması gerekiyor" dedi.

Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve uluslar arası İlişkiler Bölümü ev sahipliğinde her yıl düzenlenen 2013 Hrant Dink Dink İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Konferansı bu yıl ABD’li ünlü düşünür Noam Chomsky’i konuk etti. Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall’de gerçekleştirilen konferans Chomsky’i dinlemek isteyen öğrenci, akademisyen ve konuklara yetmedi.

Binanın diğer salonlarına kapalı devre yayın yapılarak dışarıda kalanların da konferansın dinlemesi sağlandı. Hıncahınç dolan konferansta konferans Hrant Dink’in eşi Rakel Dink, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu, Adalet Ağaoğlu da katıldı. Prof. Barbarosoğlu’nun açılış konuşmasının ardından kürsüye çıkan Chomsky ‘Türkiye ve Oluşan Dünya Düzeni’ konulu konuşma yaptı.

Bir saati aşkın konuşan Chomsky, Hrant Dink’in öldürülmesi sürecinden bahsederek, Türkiye’nin insan hakları ve özgürlükler anlamında bazı sabıkalarının bulunduğunu ifade etti. Chomsky, "Hrant Dink tehdit alan bir kişiydi. Bugün İnsan hakları ve özgürlükleri savunan birçok kimse cezaevlerinde. Türkiye ‘dünyanın en büyük hapishanesi’ diye tanımlanıyor. Gözaltında bulunan gazeteci sayısı askeri dönemden sonra görülmedik rakamlara ulaşmış durumda. Genel baskıda bir artışın göstergesi bu. İsmail Beşikçi, daha önce kendisine verilen hiçbir ödülü kabul etmediği halde Hrant Dink ödülünü kabul etmişti. Bu ödül bize bu yolun hiç de kolay bir yol olmadığını hatırlatıyor" diye konuştu.

Yeni Dünya Düzeni’ne değinen Chomsky, "Soğuk savaş" döneminin dünya lideri ülkelerin kendi egemenliklerini sürdürebilmek için uyguladıkları bir strateji olduğunu ancak soğuk savaşın bitmesiyle yeni stratejilerin ortaya çıktığını söyledi. Batı’da Amerika’nın çöküşü ve iktidarın Çin ve Hindistan’a kaydığının konuşulduğunu dile getiren Chomsky, ancak kendini dünyanın lideri gören Amerika’nın temel doktrinlerinin hiçbir zaman değişmeden devam ettiğini vurguladı. Ortadoğu’da geçen dönemde en çok konuşulan iki ülkenin İran ve İsrail olduğunu öne süren Chomsky, Ortadoğu’da yaşanan Arap Baharı’nın da Amerika’nın bir planı olduğunu vurguladı. Chomsky, "Ortadoğu’da halk arasındaki isyanlar bazı geleneksel isyanları takip etmiş ve ABD’ye en yakınlar iktidara gelmiştir. Sevilen diktatörler başta tutulmuştur" dedi.

Bu süreçte Türkiye’ye bir rol düşeceğini ifade eden Chomsky, "Türkiye de gelecek dönemde kendi yerini bulmak durumunda. Tabii ki bundan önce iç yaralarını sarmak zorunda. Bunun başında Kürt sorunu geliyor. Bunun için tüm sorunlarda, çatışmalarda olduğu gibi çözümü içeriden bulmalısınız. Süreci tıkamak isteyen güçlere rağmen, sürecin devam etmesi önemli. Suriye’de de özerk bir Kürt bölgesi söz konusu olabilir. Irak’taki Kürtlerle konsolidasyon olabilir. Bu Türkiye’nin güneydoğusu üzerine etkili olacaktır kuşkusuz. Öyle bir gün gelecek ki bir seyyahın Kahire’den Bağdat’a, Bağdat’tan İstanbul’a gideceği günlere geri döneceğiz. Osmanlı’nın o dönemleri bir ders koyuyor önümüze. Herşey daha görünür olacak. Ama bunlar kendi kendine olmayacak. Çeşitli tercihlerin ortaya konması gerekiyor" diye konuştu.

Konferansın ardından Rakel Dink, Noam Chomsky’i konuşması nedeniyle tebrik ederek kendisi için hazırlanan plaketi sundu.
 

habertürk