Üniter yapı pazarlık konusu değil

Dünya Hali
Kocaeli’deki bir otelde otelde basın mensuplarıyla bir araya gelen  AK Parti Genel Başkan Yardımcısı veParti Sözcüsü Hüseyin Çelik, burada yaptığı konuşmada, terörü sonlandırmanın, sükut ve...
EMOJİLE

Kocaeli’deki bir otelde otelde basın mensuplarıyla bir araya gelen  AK Parti Genel Başkan Yardımcısı veParti Sözcüsü Hüseyin Çelik, burada yaptığı konuşmada, terörü sonlandırmanın, sükut ve huzur ortamını tesis etmenin, hükümetin birinci görevi olduğunu söyledi.

Çelik, "Biz bu işi yaparken, bazı şeyleri gözardı etmiyoruz. Türkiye’nin üniter yapısı, asla sorgulanmayacaktır, asla kimseyle pazarlık konusu değildir. Asla kimseyle müzakere söz konusu bile olamaz" dedi.

Çelik, bir partinin genel başkanın, "bayramlık ağzını açarak", Akil İnsanlar Heyeti’nde yer alan insanlara saldırdığını, bu insanları hedef gösterdiğini, tehdit ettiğini belirtti.

"Böyle bir şey olabilir mi? Siz Hülya Koçyiğit’i hangi hakla tehdit ediyorsunuz" diyen Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Orhan Gencebay’a bu teklifi ilk yaptığımız gün, ‘ben kalp hastasıyım, doktorlar bana asla İstanbul’un dışına seyahat etme diyorlar. Ben buralara gidemem ama İstanbul’da çalışmalara katılırım. Bu ülkenin huzuru adına ne yapmam gerekiyorsa, ben buna hazırım’ dedi. Bu durumu Başbakan Erdoğan’a da aktardık."

Orhan Gencebay’ın, kendisinin bu bölgede faydalı olacağını düşündüğünü aktaran Çelik, "Yok Karadeniz’e gitmedi, Samsun’a gitmedi’ İnsanların hastalığını bile istismar etmek hangi ahlaka sığar. Bu hoş bir tavır değil" diye konuştu.

Bu işi yaparken, bazı şeyleri gözardı etmediklerine vurgu yapan Çelik, şöyle devam etti:
"Türkiye’nin üniter yapısı asla sorgulanmayacaktır, asla kimseyle pazarlık konusu değildir. Asla kimseyle müzakere konusu bile olamaz.

Bizim bir devletimiz var. Türkiye Cumhuriyeti vatanımız, ay yıldızlı bayrağımız, müşterek bayrağımızdır. Bunların hiç birinden asla taviz söz konusu değildir. Bunun aksini düşünmek bile bizim aklımızın köşesinden geçmez. Terörü bitirirken, milli haysiyetimizi ve onurumuzu korumak, bizim namus borcumuzdur. Bunu yapan Bir Başbakana, bir ekibe siz, sabah akşam hainlik ve ihanet içerisinde olmakla itham edeceksiniz. Bu şimdi ara, namusa sığır mı?"

Konuşmanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Çelik, "Çözüm sürecine karşı olan bir grup, biz Mustafa Kemal’in askerleriyiz’, diğer bir grup da ‘biz Türkeş’in askerleriyiz’ diyor. Bu durumda AK Parti kimin askerleri?"  şeklindeki bir soru üzerine, 76 milyon halkın askeri ve hizmetkarı olduklarını, milletin iradesinin emrinde çalıştıklarını anlattı.

"Biz bu sloganlara kilitlenirsek, bir adım ileriye gidemeyiz" diyen Çelik, "Türkiye’de Atatürkçüler var. Eyvallah şapka çıkarılır. Atatürkçü geçinenler var. Bir de maalesef Atatürk’ten geçinenler var. En çirkin olanı budur. Atatürk’ü, kimse günlük politikaların malzemesi yapmasın" dedi.

Çelik, bir basın mensubunun, "Kandil’de yapılan basın toplantısından sonra Türkler, ‘Kürtler kazandı’, Kürtler ise ‘biz kazandık daha ne alabiliriz’ düşüncesi oluştu. Neler söyleyeceksiniz" demesi üzerine, şunları kaydetti:

"Biz kazandık, siz kaybettiniz’ noktasına getirirsek, biz bu memlekete yazık ederiz. Bir tane biz var, o da 76 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıdır. Eğer ne kazandık, ne kaybettik, ne verdik, ne aldık meselesine gelirse, hiç kimseye bir çekirdek de verilmiyor, hiç kimse de böyle bir hakka sahip değil. Masanın bir tarafından PKK, Apo, BDP diğer tarafından AK Parti hükümeti, devlet oturup pazarlık yapmıyor. Böyle birşey söz konusu değil."

Çelik, bu memlekette yaşayan herkesin yeni anayasadan bir beklentisinin bulunduğunu, PKK, KCK, BDP’lilerin de bir beklentisinin olabileceğini ve bunu dillendirebileceklerini anlatarak, "Ama sadece bu oldu diye ‘o kazandı’ değil. Biz kazandık. Kocaeli’ne şu ana kadar kaç şehit geldi. Bunlar bizim kayıplarımızdır" dedi.

Çelik, 1980’lı yıllarda dağlarda 4-5 bin PKK’lının bulunduğunu, 33-34 bin PKK’lının etkisiz hale getirilmesine rağmen, örgütün yine aynı sayıya sahip olduğuna vurgu yaparak, 4-5 bin PKK’lının imha edilmesi durumunda bile bunun, PKK’nın bittiği anlamına gelmeyeceğini kaydetti.

Duyguların, aklın önüne geçmesi halinde bu sorunun halledilemeyeceğini anlatan Çelik, "Eğer armudun sapı, üzümün çöpü’ hesabı yaparsak, biz bu meselenin üstünden gelemeyiz" diye konuştu.

AA