Yıl 1961. Türkiye ile Almanya arasında ‘Türk İşgücü Anlaşması’ imzalandı. Böylece Almanya’ya ilk Türk işgücü göçü başladı. Türkler ekmek parasını kazanmak için gurbete çıktı. İşçilerin önemli bölümü kalifiye elemandı. Türk işçiler Almanya’ya tahta bavullarla gittiler.
YIL 2011. Kendi ülkelerinde iş bulamayan İspanyol, Alman gençleri Türkiye’deki firmalara iş başvurusu yapıyor. İşsiz Avrupalı gençler Türkçe öğreniyor.
Ekonomik sıkıntı yaşamaya başlayan Avrupalı gençler artık Türkiye’de iş aramaya koyuldu. 52 yıl önce Türkler ekmek parasını çıkarmak için tahta bavullarıyla Almanya’ya göç ederken, artık İspanyol, Alman, İtalyan gençleri Türkiye’deki firmaların kapısını çalarak iş istiyor. Üstelik bu gençler iş bulmayı garantilemek için Türkçe de öğrenerek geliyor.
Tekstil başta olmak üzere, enerji ve kargo taşımacılığı alanlarında hizmet veren Arslan Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Arslan, tekstil şirketleri bünyesine dış ticaret uzmanı almak için açtıkları sınava 800’ün üzerinde başvuru olduğunu söyledi. 6 dış ticaret uzmanı almak için açtıkları bu sınava yurt dışından da 40 gencin müracaat ettiğini vurgulayan Arslan, "İspanya ağırlıklı olmak üzere başvuranlar arasında Almanya, Rusya, İtalya gibi ülkelerden gençler müracaat etti. 4 dil bilen gençler ekonomik istikrar nedeniyle Türkiye’deki firmalarda çalışmak istiyor. Uluslararası Hukuk ve Dış Ticaret okumuş yabancı gençlerin Türkiye’de çalışmak istemesi bizi şaşırttı. Daha önce yabancı ülkelerden iş başvurusu olmuyordu. Bu gençlerin kurslara giderek Türkçe öğrenmiş olması da memnuniyet verici" dedi.
Türk gençleri geri geliyor
İspanya’da yaşanan ekonomik sorunlar nedeniyle gençlerin Türkiye’yi sığınacak bir liman olarak gördüklerini vurgulayan Arslan, şöyle devam etti: "Ana faaliyet alanımız tekstil. Avrupa ülkelerine ihracat yapıyoruz. Dış ticaret şirketimizde eleman ihtiyacımız vardı. Açtığımız sınava başvurmak isteyen yabancı gençlere ’Neden Türkiye’de çalışmak istiyorsunuz’ diye sorduğumuzda, Türkiye’yi ekonomik yapısı ve istikrarı sebebiyle tercih ettiklerini söylediler. İspanyol gençler, ülkelerindeki ekonomik sıkıntılar nedeniyle geleceklerini görememe karamsarlığına kapılmış. 3 dil bilen Avrupalı gençler Türk şirketlerinden artık iş istiyor. Bunu ekonomimizdeki istikrarın dışa yansıması olarak kabul ediyoruz."
50 yıl önce çalışmak için Türk işçilerin Avrupa ülkelerine göç ettiğini hatırlatan Arslan, "Bu işçi göçü yıllarca sürdü. Ekonomik durumumuz iyi değildi. Bugün artık tersine bir göçün başlamak üzere olması mutluluk verici. Almanya’da yetişen üçüncü kuşak Türk gençleri de Türkiye’de çalışmak için iş başvurusunda bulunuyor. Türk gençlerine Türkiye cazip gelmeye başladı. Türkiye’yi, Ortadoğu’nun Avrupa’ya açılan kapısı olarak görüyorlar" diye konuştu.
Tekstil sektöründe istikrarlı büyüdüklerini belirten Arslan, şunları söyledi: "Krediyle dönmüyoruz. Özsermaye ile çalışıyoruz. Ar-Ge’ye ağırlık veriyoruz. Maalesef Türkiye’de işçilik maliyeti rekabet gücümüzü zayıflatıyor. Bangladeş’te bir işçinin maliyeti 50 dolarken Türkiye’de bin dolar. Son yıllarda Türkiye olarak kaliteli, katma değeri yüksek ve marka ürünler üretiyoruz. Markalaşmaya önem verip katma değeri yüksek ürünler üretirsek, her şeyi başarırız."
Vatan