Türkçe, Yabancı Dil Oldu

Dünya Hali
Yabancı dil bilmeyenin artık iş bulamadığı, en iyi üniversitelerimizin yabancı dilde eğitim verdiği, giydiğimiz kıyafetlerimizden tutun da, dükkânlarımıza asılan tabelalara kadar her yere İngili...
EMOJİLE

Yabancı dil bilmeyenin artık iş bulamadığı, en iyi üniversitelerimizin yabancı dilde eğitim verdiği, giydiğimiz kıyafetlerimizden tutun da, dükkânlarımıza asılan tabelalara kadar her yere İngilizce yazı ve isimlerin yazıldığı, çocuklara bile yabancı isim verme hastalığının yaygınlaştığı ülkemizde Türkçe, artık "yabancı dil" olmaya doğru gidiyor!

Toplum olarak dilin öğretilmesi konusunda gerekli tedbirlerin alınmadığı ülkemizde, hayatımızın her alanında Türkçe yozlaşıyor. Kimileri bilinçsizce kimileri ise bilinçli olarak yozlaşmaya katkıda bulunuyor.

Artık mağaza, cadde isimlerinden tutun da çocuklara konulan isimlere varıncaya kadar pek çok yabancı kelime hayatımıza girmiş ve Türkçenin yerini tutmuş durumda.

Bu durumdan memnun kalınmış gibi, ülkemizin önde gelen üniversitelerinin neredeyse tamamında da yabancı dilde eğitim yapılıyor. Dünya’da yabancı dilde eğitimin zorunlu olduğu iki ülkeden biri Filipinler, diğeri ise Türkiye.

Düşündüren tablo!
Şayet devlet eliyle gerekli önlemler alınmazsa, zamanla Türkçe dili kendi öz yurdunda yabancılaşacak ve bir yabancı dil konumuna düşecek.

Sadece son birkaç yılda Türkçe kelimelerin yerini tutan yabancı kelimelerin çokluğu insanı dehşete düşürüyor.

İşte onlardan sadece bir kaçı: Tanıtım: Demo, Sunucu: Spiker, Gösteri: Show, Radyo Sunucusu: Discjokey, Hanım Ağa: First Lady, Dükkân: Store, Bakkal: Market, Torba: Poşet, Ucuzluk: Damping, İlan Tahtası: Billboard, Sayı Tabelası: Skorboard, Bilgi Akışı: Brifing, Bildirge: Deklarasyon, Merak ve Uğraş: hobby, Koruma: Body-guard, Sanat ve Meslek Piri: Duayen, İtibar: Prestij, Alan: Platform, Merkez: Center, Özlem ve Hasret: Nostalji, Büyük: Mega, Küçük: Micro, Son: Final, İş Hanı: Plaza, Bedesten: Galeria, Su Isıtıcısı: Ketle…

Bununla da bitmiyor!
Oldukça şaşırtıcı olmasının yanı sıra, düşündürücü de olan bu tablodaki kelimeleri tamamen Türkçe kullanıyorum diyen varsa, buyurun tablonun devamı:
Ok: Tamam, Girişlerde Hoş Geldiniz yerine: Wellcome, Çıkışlarda: Good-bye, Sergi Yerleri: Center Room, Show Room, Yol Üstü Lokantaları: Fast-food, Yemek Çeşitleri: Mönü, İki Katlı ev: Dubleks, Üç Katlı Ev: Tripleks, Köşk: Villa, Eşik: Antre, Sevimli: Sempatik, Sevimsiz: Antipatik, Vurguncu: Spekülatör, Eşkıya: Mafya, Destekleyen: Sponsor, Mesire veya Kır Gezintisi: Picnic, Hava Yastığı: Air-bag, Çarpıcı veya  Önemli Haber:  Flash Haber, Yaşa veya Varol: Oley, Yıldız: Star…

Gül’lü Brunch
Yabancı dil bilmeyenin artık iş bulamadığı, en iyi üniversitelerimizin yabancı dilde eğitim verdiği, giydiğimiz kıyafetlerimizden tutun da, dükkânlarımıza asılan tabelalara kadar her yere İngilizce yazı ve isimlerin yazıldığı, çocuklara bile yabancı isim verme hastalığının yaygınlaştığı ülkemizde Türkçe, artık "yabancı dil" olmaya doğru gidiyor!

Dünyada olmayan uygulama bizde var
Hayatımızın her alanında Türkçe yozlaşıyor. Kimileri bilinçsizce kimileri ise bilinçli olarak yozlaşmaya katkıda bulunuyor. Artık mağaza, cadde isimlerinden tutun da çocuklara konulan isimlere varıncaya kadar pek çok yabancı kelime hayatımıza girmiş ve Türkçenin yerini tutmuş durumda.

Bu durumdan memnun kalınmış gibi, ülkemizin önde gelen üniversitelerinde de yabancı dilde eğitim yapılıyor. Dünyada yabancı dilde eğitimin zorunlu olduğu iki ülkeden biri Filipinler, diğeri ise Türkiye.

Artvin’de Türkçe operasyonu
2 yıl önce Artvin’de dönemin Emniyet Müdürü Necmettin Emre’nin talimatı ile polisevindeki bölüm isimler Türkçeleştirilmişti. Bu girişimi örnek davranış olarak niteleyen dönemin Artvin Valisi Cengiz Aydoğdu, Emre’nin davranışının, diğer illerdeki kurumlara örnek olmasını diledi.

Aydoğdu, ”Dili olan milletler yarına kalacaktır, diline sahip çıkan milletler yarına kalacaktır. Çünkü diline sahip çıkmakla kültürüne sahip çıkıyor ve dille birlikte nakledilen  her şeye sahip çıkıyorsunuz. Milli kültüre, terbiyeye, örfe, ananeye, geleneğe, bizi millet yapan ve bizi bir arada tutan her şeye dille birlikte sahip çıkıyorsunuz” diyordu.

Aydoğdu, şöyle konuşuyordu:

”Maalesef şu anda bazı illerimizde sokakta gezerken levhalara, iş yeri isimlerine, firmaların isimlerine, reklam panolarına bakınca ‘Türkiye’de mi, yoksa yabancı ülkede mi geziyoruz’ diye şaşırmanız mümkün. Bu  açıdan Emniyet Müdürümüzün hassasiyetinin, ülkemizde Türkçe’ye karşı son yıllarda  gösterilen özensizliğe karşı ciddi bir çıkış olduğunu düşünüyorum”

Emniyet Müdürü Emre, Artvin Polisevi’nin girişinde yer alan ”resepsiyon” bölümüne ”kayıt-kabul” yazdırtmış, ”VIP salonu”nun adını ”ağırlama salonu”, ”kondisyon salonu”nun adını ”idman salonu”, ”sauna” adını ”buhar hamamı”, polis memurlarının kullandığı ”lokal”in adını ”mavi salon”, ”restaurant” ibaresi ise ”yemek salonu” olarak değiştirtmişti.

Milli Gazete