Mavi Jeans’in yurt dışına açıldığı yıllardaki reklam sloganı da şuydu: “Şu Türkler de çok oluyor.”
‘9’uncu Türkçe Olimpiyatları’ için TRT Haber Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Böken, Kanaltürk Haber Daire Başkanı Tarık Toros, Kanal 7 Haber Genel Yönetmeni Nazmiye Yılmaz, Aksiyon Genel Yayın Yönetmeni Bülent Korucu, Fox Haber Müdürü Ercan Gün ve Kanal D Haber Müdürü Salih Selçuk’la üç gün geçirdiğimiz Bosna Hersek’te gördüklerimi o slogana gönderme yaparak özetleyebilirim:
“Sahiden çok oluyor şu Türkler.”
Neden mi?
O kadar çok neden var ki!
Bosna Hersek’in yüksek tirajlı haber dergisinin kapağı Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu’ydu.
Osmanlı’nın yaptığı köprüsüyle ünlü Mostar’a gittiğimizde gördüm; kız çocukları ‘Binbir Gece’nin yıldızı ‘Şehrazat’ tişörtü giyiyordu.
Skylines adlı dergi, Türkiye’ye seyahat edeceklerin, olmadık bir hareketle başlarına iş almamaları için Türkler’in vücut diline dair iki sayfalık makaleye yer verdi.
Saraybosna’da aldığım şehir haritasında bile Türk Hava Yolları’nın ilanı çıktı karşıma.
Bosna Air’i satın alan THY’nin ilanları sadece broşürlerde değil, billboardlarda hatta bina kaplamalarındaydı.
Bosna Hersek’in yüksek tirajlı gazetesi Dnevni Avaz, pazar günü bir sayfasını ‘İstanbul Shopping Fest’e ayırdı. İstanbul’da da podyuma çıkan mankenleri Olja Babiç’le söyleşi yapıp tam sayfa yayımladı.
Gazetenin bulmaca sayfasında, okurlardan tanımalarını istedikleri dünyaca ünlü yıldızlar arasında Tarkan da vardı.
Saraybosna’nın en meşhur semtlerinden biri ‘Baş Çarşı’.
‘Osmanlı’dan kalma tarihi ve turistik bir yer burası.
‘Baş Çarşı’da oturduğumuz kafede Sıla’nın şarkıları çalıyordu.
Bosna Hersek’teki yedi Türk kolejinden biri Sema’nın teneffüs müziği ‘Gül Pembe’ydi.
Yurt dışında Türkoloji Bölümü olan tek üniversite Saraybosna’daki Burç.
Bosna Hersek’te yayın yapan televizyonlarda, billboardlarda ve gazetelerin televizyon sayfalarında hep Türk dizileri vardı.
SAVAŞIN ÇİRKİN YÜZÜ HAYATIN RENKLİ YANI
Türk dizileri artık sadece Arap dünyasında ya da Türki Cumhuriyetler’de değil, Balkanlar’da da popüler.
Bosna Hersek’te yayın yapan beş Boşnak ve beş Hırvat televizyonunda şimdilerde ne kadar popüler dizi varsa hepsi bizden.
Türk dizilerine olan ilgi ‘Binbir Gece’yle başladı, onu ‘Gümüş’ takip etti.
Bu diziler bitti, onların yerine yenileri geldi.
Gazetelerin televizyon sayfalarında fotoğraflı içeriklerini görebildiğim ‘Turska serija’lar şunlardı:
‘Kurtlar Vadisi’, ‘Yaprak Dökümü’, ‘Ezel’, ‘Acı Hayat’, ‘Tek Türkiye’, ‘Kollama’ ve ‘Sırlar Dünyası’.
Saraybosna’da şehrin en gözde yerlerinde billboardları ‘Kurtlar Vadisi’ ve ‘Yaprak Dökümü’ dizilerinin tanıtımları süslüyordu.
Bunlardan ikisini fotoğraf-ladım.
Çünkü iki fotoğraf karesinin arka fonunda, savaşın çirkin yüzünü, ön plandaki görüntü ise Bosna Hersek’teki yeni yaşamın izlerini yansıtıyordu.
‘Yaprak Dökümü’nün süslediği billboardun arka planındaki bina eskiden huzureviydi.
Savaşta atılan bombalar ve sıkılan mermiler binayı bu hale getirdi.
Bosnalılar, insanlar savaşın çirkin yüzünü görsün diye burayı restore etmedi.
Haber365