Tır şoförü olarak gittiği Hollanda’da önce bisiklete binmeyi, sonra da bisiklet yapmayı öğrenen, ardından açtığı fabrika ile ülkede "Bisiklet Kralı" olarak anılmaya başlanan Yalçın Cihangir, Türkiye’de satış ofisi açtı.
Tır şoförü olarak gittiği Hollanda’da önce bisiklete binmeyi, sonra da bisiklet yapmayı öğrenen, ardından açtığı fabrika ile ülkede "Bisiklet Kralı" olarak anılmaya başlanan Yalçın Cihangir, Türkiye’de satış ofisi açtı. Birbirinden renkli ve ilginç modellerin yer aldığı satış ofisi, kısa sürede bisiklet severlerin buluşma noktası oldu.
Ankara’nın Bala ilçesine bağlı Büyükcamili köyünde dünyaya gelen Cihangir, dayısının işyerinde torna, kaynak ve metal işçiliği öğrendi. Daha sonra tır şoförü olarak Avrupa’ya gitmeye başlayan Cihangir, 28 yaşında üçüncü kez gittiği Hollanda’yı çok beğenince, bu ülkeye yerleşme kararı aldı.
İlk yıllarda çeşitli işlerde çalışarak ekmeğini kazanan Cihangir, Hollandalıların yaşamlarının en önemli parçası olan bisiklete binmeyi bilmediği için üzüntü duymaya başladı. Bisiklet sürmeyi öğrenince, bundan çok hoşlanan Cihangir, bulaşıkçı olarak çalıştığı işyerindeki aşçının bozulan bisikletini onarınca, hayatındaki önemli değişikliğin de ilk adımını atmış oldu.
Tamirattan sonra kendisine yapılan öneri üzerine bisiklet tamiri işine başlayan Cihangir, bu işi geliştirerek önce bisiklet üretmeye başladı, ardından da kişiye özel modelleriyle, kısa sürede Hollanda’da ilgi odağı oldu.
İlk kişiye özel bisikletini, o yılların çok ünlü kadın televizyon sunucularından biri için imal eden Cihangir, de Fietsfabriek (Bisiklet Fabrikası) markasıyla tanınmaya başladı. Hollanda Kraliçesi Beatrix için de özel bisiklet üreten Cihangir, bisiklet tutkusunun en üst seviyede olduğu Hollanda’da "Bisiklet Kralı" olarak anılmaya başlandı.
"AMAÇ TÜRK HALKINA BİSİKLETİ YENİDEN SEVDİRMEK"
Türkiye’de de geçmişte fabrika işçilerinin işlerine bisikletle gittiğini hatırlatan Cihangir, Türk halkına bisikleti yeniden sevdirmek için Türkiye’de satış ofisi açmaya karar verdiğini belirtti.
Bunun için Antalya’nın Altınkum Mahallesi’ni seçen Cihangir, "Hepsi ikinci el olan 60 bin avroluk bisiklet getirdim. 8 aydır buradayım. İşyerim kulüp gibi oldu. Akşam olunca komşular toplanıyor" dedi.
İşyerinin önünde duran bisikletleri ücretsiz olarak komşularının kullanımına sunan Cihangir, bisiklet sürmenin insanları sosyalleştirdiğini, sokağa çıkardığını, birbiriyle kaynaştırdığını ifade etti.
Ürettiği bisikletlerin çok büyük bölümünü aileleri düşünerek tasarlandığını kaydeden Cihangir, "Anne ve çocuğu, babaya muhtaç olmaktan kurtarıyor. Amsterdam’da bir kişi, ikinci otomobilini satıp benden 2 bin avroya bisiklet aldı. O kadar memnun oldu ki, bir de bahşiş bıraktı" diye konuştu.
Ürettiği ilginç bisiklet modelleriyle ilgi toplayan Cihangir, 7-8 yıl kadar önce hem insan gücü, hem güneş enerjisi, hem de yelkeni kullanarak hareket edebilen bir bisiklet tasarladığını, ancak çalışmalarını henüz tamamlayamadığını anlattı.
Cihangir, Türkiye’deki bisiklet üreticilerine de birlikte üretim yapmak için çağrıda bulundu.
Milliyet