“Selpak satarak kızımı okutuyorum”

Dünya Hali
Abdullah Güner’in röportajı Onların her gün önünden geçiyoruz ama görmüyoruz; selpak alıyoruz, su alıyoruz ya da baskülde tartılmadan hızlıca uzaklaşıyoruz. Çünkü selpağa ihtiyacımız yok, kilomu...
EMOJİLE

Abdullah Güner’in röportajı

Onların her gün önünden geçiyoruz ama görmüyoruz; selpak alıyoruz, su alıyoruz ya da baskülde tartılmadan hızlıca uzaklaşıyoruz. Çünkü selpağa ihtiyacımız yok, kilomuzdan da memnunuz. Öte yandan karşı tarafta hayatın bir başka akışı cereyan ediyor. Hayat bütün zorluğuna rağmen onlar için engelli olma değil engelleri kaldırma yeri. İşte o hikayelerden birini, selpak almak için yanına gidip konuşmaya başladığım Refika Genç’in hikayesini dinledim.
Bayrampaşa Sağmalcılar metro istasyonu önünde selpak satarak kızını okutmaya çalışan Refika Genç’le konuştuk.

“17 YAŞINDA KIZIM VAR, BEN OKUTUYORUM”

Doğuştan mı sakatlığınız?
Yok, değil.

Nasıl engelli oldunuz?
Kızımın doğumu sırasında oldum. Narkozu fazla vermişler, kaldıramadım.

Kocanız var mı?
Ben böyle olduktan sonra beni bıraktı. Kızım 3 yaşındayken anlaşarak ayrıldım ben de. Kızımı bana vereceksin yoksa boşanmam dedim. Anlaştık. Mahkeme kızımı bana verdi, kızım benimle yaşıyor. Eşim benden ayrıldıktan sonra başka biriyle evlendi, 2 çocuğu var.

Eski eşiniz kızınızla ilgileniyor mu, geliyor mu ziyaretine?
Yok. Kızımı 3 yaşından beri bir kere görmedi. Babam 2010’da öldü onun cenazesine bile gelmedi. Ama beni bıraktı, ben bunu kabullendim. Eşime karılık yapamadım. Haklı.

Niye?
Engelli oldum diye.

Nasıl geçiniyorsunuz?
Engelli maaşı alıyordum, şu anda alamıyorum. Çünkü babam öldü ve artık iki maaş birden alamıyorum.

Ayıptır sorması, günlük ne kadar kazanıyorsunuz?
Ayıp değil. Ya 20 ya 30 TL kazanıyorum. Ama yetmiyor. Kızımın masrafı çoğaldı. 17 yaşında bir kızım var, okuyor. Ben okutuyorum onu.

Peki, buraya nasıl geliyorsunuz?
Kendim geliyorum.

Nerde oturuyorsunuz?
Bayrampaşa’da Altıntepe Mahallesinde.

Kızınla beraber mi yaşıyorsun? Başka kimse var mı yanınızda?
Kızım var, annem var, bir kız bir de erkek kardeşim var.

Okuyorlar mı çalışıyorlar mı, ne yapıyorlar onlar?
Kız kardeşim benden bir yaş ufak çalışmıyor, evde. Nişanlandı. Annem de bu sene hacca gidecek. Hacdan geldiğinde de düğün olacak. Erkek kardeşim de kaynak yaparak süs yüzüğü yapıyor. Ama patronu işten çıkardı. Şimdi iş arıyor.
Ben, kız kardeşim, erkek kardeşim, annem ve kızımla beraber yaşıyoruz. 6 kişiydik, babam ölünce 5 kişi kaldık.

Nerelisiniz?
Kırklareli, Üsküp. Tekirdağ tarafı. Göçmeniz. Annem Sivaslı, babam Trakyalı.

Kızınız kaçıncı sınıfta okuyor? Ne olmak istiyor?
Lise 2’ye gidiyor. Bir yandan avukat olmak istiyor bir yandan da doktor. Karar veremiyor. Bana diyor: “Anne diyor, doktor olup seni tedavi yaptıracağım” . ‘İstemem dedim, yeter ki sen oku, eline ekmeğini al, ben önemli değilim!’ diyorum ona. Sabah 9’da geliyorum buraya 6.30’da eve gidiyorum.

İNSANLAR BENİMLE DALGA GEÇMESİN!

Sattığınız selpakları nereden alıyorsunuz?
Marketten para verip alıyorum. Oradakiler de bir dükkan aç diyor. Ama neyle açayım?

Dükkan açmak istiyor musunuz?
Öyle bir şey istiyorum ama zor. Çünkü buradan başka bir yere gidemem, burada açabilirim ancak. Annem kızıyor çünkü.
Geçen sene bir tane çocuk bıçak dayadı boğazıma, “Ya parayı ya da canını ver” dedi. Bende parayı verdim, napayım.

Peki size yardımcı olan var mı?
Bu Ramazan bazıları fitrelerini verdi bazıları da yiyecek kumanya getirdi.

Yetkililerden ya da diğer insanlardan ne bekliyorsunuz?
Bana destek olsunlar. Mesela sabah 9’da geliyorum akşama kadar burada duruyorum. Benimle kimse dalga geçmesin! Bazı insanlar gülüyor. Bende bir şey diyemiyorum. Tamam engelliyim, kabul ettim. Ama dalga geçmese daha iyi olur. Ne olacağın belli değil ki! Bir bakarsın bugün böylesin ya yarın ya da öbür gün ne olacağın belli değil ki!..
Burada kazandığımı kızımın okul masraflarına harcıyorum. Ona harçlık olarak veriyorum. Okusun benim gibi olmasın!

“BELKİ CENNETTE AYAĞA KALKACAĞIM VE YÜRÜYECEĞİM!”

Bu haldeyken bile kızını okutmaya çalışıyorsunuz. Engelleriniz yok ki sizin. Böyle düşünüyor musunuz?
Bazen düşünüyorum neden ben öbürleri gibi ayağa kalkıp yürümüyorum diye. Bazen de geceleri ağlıyorum, kendimden iğreniyorum. Bu yaşıma geldim, babam öldü… Bazen anneme de diyorum “babam benim yüzümden öldü” diye. Ben böyle oldum diye o öldü. Annemde öyle değil kızım ecel bu diyor. Ne olacağın belli değil. Bunların hepsi bir sınav. Belki cennette ayağa kalkacağım ve yürüyeceğim!..
Kitap okuyorum akşamları. Hz. Peygamberimiz (sav)’i okuyorum. Hz Yusuf var, onu bu Ramazan çok izledim. Hem ağlıyorum hem de izliyorum. Zavallı Yusuf’u kardeşleri istemiyor, kuyuya atıyor. Ona üzülüyorum.

Kızınız ne diyor size?
“Anne evlensene” diyor bazen. Ben de “bu yaştan sonra beni kim alır, başına bela mı alacak”’ diyorum. Ben öyle düşünüyorum.
Bazen de buradan eve döndükten sonra kız kardeşim “abla ne kadar kazandın bugün, yarıya yarıya paylaşalım” diyor şakadan. Yok diyorum. Ben sabahtan akşama kadar çalışıyorum anam ağlıyor burada. Sabah bir poğaça yanında da ayran ya da fanta içiyorum, öğlen de ya döner ekmek ya da çiğ köfte, açma alıyorum.

Ben istiyorum ki mesela bir ufak yer olsa dükkan gibi. Orada mendil, yara bandı, takı, toka gibi şeyler satsam. Geçen gün adamın biri “abla sigara var mı?” diyor. Yok diyorum, sigara kullanmıyorum. Karşıdaki büfede var. Gelen geçen her zaman bana “sigara var mı sigara?” diye soruyor. Ben satamam ki sigara. Yani önceden bende içiyordum sonra bıraktım.

Hayalin var mı? Neyin olmasını istersin?
Ayağa kalkmak istiyorum. Yürümek istiyorum. Haberler gördüm, bir makine, robot var galiba onu almak ve yürümek istiyorum. Bir an önce bunlardan kurtulmak istiyorum. Ya da böyle yaşamaya devam edeceksem de ufak bir yer, dükkan açmak istiyorum.

İnşallah olur. Çok teşekkür ederim.
İnşallah!.. Rica ederim. Çok sevindim.

On5yirmi5.com