Sakın Müftüler-Vaizler Korosu yok demeyin!

Dünya Hali
Sakın Müftüler-Vaizler Korosu yok demeyin aradık ve bulduk…Bu koronun altından kim çıksa iyi. Tabi ki yine sanatçı kişiliği ile kamuoyunda tanınan Çorum Ortaköy Müftüsü Adnan Zeki BIYIK… ...
EMOJİLE

Sakın Müftüler-Vaizler Korosu yok demeyin aradık ve bulduk…Bu koronun altından kim çıksa iyi.

Tabi ki yine sanatçı kişiliği ile kamuoyunda tanınan Çorum Ortaköy Müftüsü Adnan Zeki BIYIK…

Diyanet İşleri Başkanlığının Kayseri Eğitim Merkezine bağlı ilk mezun müftü ve vaizlerinden oluşan bir ekip kuran Ortaköy Müftüsü Adnan Zeki BIYIK’ın oluşturduğu ekipte İlçe müftüleri vaizler hatta son atama ile il müftüsü yapılan Şanlıurfa Müftüsü de var.

Koroya Müftü Bıyık‘ın arkadaşları olan Kayseri’nin en büyük saz sanatçıları eşlik ediyor. Müftülerin mezuniyet günündeki konserini, Kayseri Vali Yardımcısı, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. M.Şevki AYDIN, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa YALÇIN, Kayseri Müftüsü Necmettin NURSAÇAN, Nevşehir il Müftüsü Yaşar YAPRAK, Eğitim Merkezi Müdürü Yakup ÖZTÜRK, Kayseri İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Celal KIRCA, İlahiyat Fakültesi Öğretim üyeleri ve çok sayıda ilçe müftüleri izliyor..

Program, büyük bir coşkuyla salonun da iştirak ettiği Çanakkale Marşı ile son buluyor..

Müftüler korosu ile ilgili açıklamalar yapan Koro şefi Adnan Zeki BIYIK, “Bize imkan verildiği takdirde muazzam bir ekip oluşturup Başkanlığımızın yüzünü ağartacak hizmetlerde bulunuruz, teşkilatın içinde ne cevherler var, ne kadar enfes sese sahip arkadaşlarımız var. Gel gelelim bunları organize edecek kişiler işin başına getirilmiyor. Halbuki Yüce Kur’an Emaneti ehline verin”der. Ben kendi adıma konuşursam bir makam bir mevki kaygısı içinde değilim sadece yetki versinler bu cevherler mezara gitmesin, toplumun hizmetine kazandırılsın.

Doktorunu, mühendisini, mimarını, din adamını, öğretmenini yetiştiren camiamız maalesef muhtelif önyargıları sebebi ile inançlı sanatkârını yetiştirmeyi becerememektedir. Tarihe gidin bakın ruhlara teselli sunan,sezdirmeden insanı terbiye eden mûsikî denen sanatı hep din adamları yapmıştır. Bunların içinde şimdinin Diyanet İşleri Başkanlığına denk olan şeyhülislam bile vardır. Şeyhülislam Yahya, Şeyhülislam Esat Efendi, Hafız Post, Dede Efendi, Zekâi Dede, Rakım ELKUTLU, Sadettin KAYNAK, Ressam Halife Abdülmecit Efendi…

Daha yüzlercesini sayabilirim… Sonuçta yanlış bilmiyorsam Şefi müftü olan İmamlardan oluşan imamlar korosunu ilk kuran benim. Bunu Müftü ve vaizlerden de oluşturup insanımızın manevi duygularını depreştirebilirim. Biz zaten irşat ve inşaat işlerini yapıyoruz. Ama boş zamanlarımızda sosyal etkinlik olarak böyle faaliyetlerle entelektüel vatandaşlarımıza da çok tesir edebiliyoruz. Örneğin Bu yıl ki kutlu doğum haftasında belki Türkiye’de bir ilktir. Bir Bektaşi babasına Tasavvuf Musikisi konserimizin arasında ilahi söylettim. Halk ayakta alkışladı. Kardeşliği ülfeti bu tip sanat ve kültür faaliyetleri ile tesis edebiliriz. Müftü arkadaşlarımın içinde de öyle muhteşem kabiliyetleri olanlar da var ama  himaye göremediklerinden medeni cesaret gösterip bu kabiliyetlerini sergileyemiyorlar. Örneğin ney üfleyen, hat yapan, usül vuran müftülerimiz var. Ama çekiniyorlar. Üstatlarıma diyorum ki “Sayın hocam bu ilahi kabiliyetleri neden esirgiyorsunuz halkımızdan, bakınız tarihteki büyüklerimiz beste yapmış, şiir yazmış, dil öğrenmiş, enstrüman çalmış, biz neden çekinelim, günah değil, yasak değil”…

dinihaberler.com