Şahin: Başbakan yurtdışına kaçsın dediler!

Dünya Hali
İşte Mehmet Ali Şahin’in açıklamalarından satır başları… – Geçmişte kuvvetler ayrılığı ilkesini zorlayan bir takım gelişmelere çok tanık olduk. Bu sıkıntıyı yaşayanlardan biri de ben...
EMOJİLE

İşte Mehmet Ali Şahin’in açıklamalarından satır başları…

– Geçmişte kuvvetler ayrılığı ilkesini zorlayan bir takım gelişmelere çok tanık olduk. Bu sıkıntıyı yaşayanlardan biri de benim. Özellikle Adalet Bakanı olduğum dönemlerde bu Danıştay’ın insiyatifine çok tanık olduk.

– Bir kanun çıkartmışız. Mülakatın nasıl yapılacağına dair 5 madde belirlemişiz. Danıştay yasanın yürürlüğünü durdurdu, biliyor musunuz? Halbuki böyle bir yetkiye yalnızca Anayasa Mahkemesi sahiptir. Böyle şeyler yaşadık.

– Cemil Çiçek de bu konuda çok sıkıntılar yaşadı. Yani yargı organı, yürütmeye müdahale ediyor.

– Başbakan, bir yargı organının yürütmeye müdahalelerini eleştiren şeyler söyledi. Muhalefet, hemen başbakan yargıya müdahale etmeye çalışıyor dedi.

– Kuvvetler Ayrılığı dediğimiz sistemin, yargıya müdahale edilip bir takım sorunlar çıkardığını gördük.

– Biz Ak Parti iktidarları döneminde bu sıkıntıları çözmek için 12 Eylül’de yapılan anayasa referandumunda bir madde ekledik. Bu müdahaleleri engellemek için yaptık bunu. Buna göre, artık yargı organları yerindelik denetimi yapamaz.

– Gerek Anayasa Mahkemesi’nin, gerekse Danıştay’ın bu konularda çok daha dikkatli olması gerektiğini düşünüyorum. 

– Sayın başbakan, geçmişte yaşanan bir sorunla ilgili değerlendirmede bulunmuştur.

– Türk Silahlı Kuvvetleri’ne mensup bazı askerlerin, siyasete müdahalede bulunma girişimleri maalesef bizim tarihimizde olmuştur.

– ‘Balyoz’ ismi verilen dava da herhalde yavaş yavaş sonucuna doğru yaklaşıyor. Ben öteden beri, yargıya intikal etmiş konularla ilgili açıklama yapmayı uygun bulmuyorum. Bu davaların başlangıcı, benim Adalet Bakanı olduğum zamana denk gelir. O tarihlerde de defalarca açıklama yapmışımdır. Verdiğim cevap hep aynıdır: Hiç kimse yargıyı etki altına alacak söz ve davranışlarda bulunmamalıdır.

– Yargı organları değerlendirsin, kararlarını görelim, ondan sonra konuşuruz.

– O delillerin yaşandığı dönemde, ben de başbakan yardımcısıydım. Doğrusu, bize çokça bilgiler geliyordu. Biri dedi ki bize, ‘başbakan yurtdışına kaçsa çok iyi olur‘. Bunu dedi bize, düşünebiliyor musunuz? Ben o sırada, doğrusu bunları fazla ciddiye almadım. Böyle bir ihtimali fazla ağırlıklı görmedim. Türkiye’nin yakın siyasi geçmişinde, maalesef parlamentolar kapatılmış, milletvekilleri cezaevine gönderilmiş, bunları biliyorduk.

– Devlet personelden sorumlu bakan olarak bir projeyi tanıtıyorduk. Şöyle bir bilgi geldi: Bir danıştay üyesi saldırıya uğradı, hayatını kaybetti. Biz başbakanla hemen bir değerlendirmede bulunduk. Tabii sanık hemen yakalandı. Eğer yakalanmasaydı çok daha farklı şeyler olabilirdi. Benim bir açıklama yapmam gerekti. Meclise vardım. CHP’li bir milletvekili kalktı, ‘bunun müsebbibi sizsiniz‘. Ben de çıktım dedim ki, saldırı çok üzücü, ancak neler olacağını bir görelim. Ve dedim: Ancak değişikliklere hazırlıklı olalım. Nitekim, delillerin izi sürülünce, sanığın kurtuluş örgütü adı altında bir takım organizasyonlara bağlı olduğu ortaya çıktı.

– Türkiye demokratik bir noktaya gelmiştir. Bunda Ak Parti’nin ve sayın başbakanımızın katkıları olmuştur.

Türkiye 2040 yılına kadar demokratik ve ekonomik geleceğini garantiye almıştır.

Telefon dinlemeleri

Göreve ilk geldiğimde böcek araması yapıldı. Telefonlarımın dinlenip dinlenmediği konusunda ise herhangi bir kaygı duymuyorum. Evet, yargı kararıyla telefon dinlemek mümkündür. Bunun haricinde telefon dinlemek yasaktır. Buna rağmen dinlenebilir mi? Ben herhangi bir kurumun yasadışı telefonları dinleyebileceğini sanmıyorum. Ancak bir takım kişiler, teknolojinin de ilerlemesiyle, amaçlarına ulaşmak için bir yerlere dinleme cihazı yerleştiriyor olabilir.

Başbakan Keçiören’deki konutunda dinleme cihazı bulduklarını söylemiştir. Tabii ben bunun yasadışı olduğunu söyleyebilirim. Yani bir yargı kararıyla böyle bir cihaz konması söz konusu olamaz. 

haber7