Ruslar da Efsane Peşinde!

Dünya Hali
Her ülkenin kendi kültür ve yaşantısına ait efsaneleri vardır. Bu efsaler yüzyıllarca dilden dile dolaşır. Efsaneleri dinleyen halk kimini abartı bulunurken kimine de inanır. Ancak bu efsanelerin diğe...
EMOJİLE

Her ülkenin kendi kültür ve yaşantısına ait efsaneleri vardır. Bu efsaler yüzyıllarca dilden dile dolaşır. Efsaneleri dinleyen halk kimini abartı bulunurken kimine de inanır. Ancak bu efsanelerin diğer bir özelliği çıktığı ülkenin kültürünü, yaşayışını, inancını ve dillerini diğer ülkelere tanıtmasıdır. Durum böyle olunca son günlerde eski efsanelerini tozlu hafızalardan çıkarıp buradaki insanla hayvan arasındaki masalımsı canlıları bulma hevesi oldukça arttı. İlk örneğini geçenlerde İsrail’de görmüştük. İsrailliler "Deniz Kızı" nın peşine düşmüşlerdi. Şimdi ise sırada Ruslar var. Onlar da mağaralarda "Koca Ayak" bulmak için ekip kurmuşlar. İşte efsanelerin günümüzdeki hikayeleri…

Rusya’da uzmanlardan oluşan bir grup, Kemerova bölgesindeki mağaralarda "kocaayak" veya "karadamı" olarak bilinen canlıyı arayacak.

aklaşık bir hafta sürecek keşif gezisinde Kemerova bölgesindeki Taştakol’da bütün mağaralar ile Şor (Sibirya’da yaşayan Türk kökenli halk) avcılarının "kocaayak"ı gördüklerini söyledikleri orman bölgeleri araştırılacak. Haberde "kocaayak"ın varlığına ilişkin çok sayıda hikayenin olduğuna dikkat çekildi.

"Kocaayak"ın varlığına ilişkin görsel malzeme ile desteklenen hikaye, Amerikalı Roger Pattersona ait. Patterson’un 1967 yılında California ormanlarında filme aldığı dişi "kocaayak" görüntüleri ve ayak izleri Amerikalı uzmanlar tarafından sahte olarak nitelendirilmiş, Sovyet bilim adamları ise görüntülerin gerçek olduğunu savunmuştu. Söz konusu canlıyı gördüğünü iddia eden en ünlü kişi ise ABD başkanlarından Theodore Roosevelt‘ti. Avcılığa olan merakıyla tanınan Roosevelt, 1903 yılında Idaho eyaleti Salmon Irmağı kıyısında iki avcının gizemli bir canlı tarafından saldırıya uğradığını anlatmıştı.

Yarı hayvan, yarı insan şeklinde, arka ayakları üstünde yürüyen, vücudu siyah veya kahverengi kıllarla örtülü çok güçlü yaratık olarak tanımlanan "kocaayak" veya "karadamı"na ilişkin söylentiler günümüzde birçok bilim adamı tarafından kabul edilmiyor. SSCB yönetiminin bu canlıyı araştırmak için 1958 yılında Bilimler Akademisi bünyesinde jeoloji, antropoloji, biyoloji, fizik ve tıp uzmanlarından oluşan özel bir komisyon kurduğu biliniyor. Amerika Tuson "kriptozooloji" (biyolojide var olmayan veya efsanevi kabul edilen hayvanları araştıran bilim) Derneği, "karadamı"nın ölüsünü getirene 100 bin, canlısını yakalayana ise bir milyon dolar ödeyeceğini söylüyor.