Yolda yürüken her an bir tarafını deldirmiş, birbirinden farklı metallerle bezemiş gençleri görmek mümkün. İlk bakışta bunu nasıl dillerinde, kaşlarında, burunlarında ya da göbeklerinde taşıdıklarını, hiç rahatsız olup olmadıklarını merak ediyor insan. Ardından acaba delerken ne kadar acımıştır? Hiç zararı yok mudur bunun? gibi sorular da ard arda sıralanıyor. Hem bu sorulara bir yanıt bulmak hem de bu yanıtları ararken aslında öldürücü boyutta bile zararları olabilen piercing hakkında gençleri bilgilendirmek için bir dosya hazırladık. Eğer piercing yaptırmayı aklından geçireniniz varsa bu yazıyı okumalı ve çok iyi düşünmeli. Zira bir hevesle yapılacak birşeye benzemiyor. İşte piercing hakkında herşey…
Piercingin kelime anlamı (pierce), ingilizcede “delmek, deşmek” tir. Piercing, cilt, cilt altındaki yağ tabakasının ya da kıkırdağın delinmesi ile vücuda takılan takıdır.
İNSAN ANATOMİSİ VE PİERCİNG
Bir yetişkinin bedenini kaplayan deri 3 metrekareden biraz fazladır ve ağırlığı tüm vücut ağırlığının %15 i kadardır. 1 cm kare deride milyonlarca hücre ve binlerce sinir ucu vardır. Ortalama deri kalınlığı yine yetişkin bir insanda 25 mm ye kadar olmakla beraber yer yer çok ince (örn. göz kapağı) yer yer de çok kalındır (el araları ve ayak tabanı)
-Bölge önce antiseptik solüsyon ile sterilize edilmelidir.
-Takılacak ürünün mm sine göre işaret kalemi ile deri işaretlenir, işaretli bölge pens ile kilitlenip cool spray ile soğutulup (uyuşturulup) delim gerçekleştirilir.
-Bölgeye takı taktıktan sonra antiseptik solüsyon ile temizlenir. Bu solüsyon ve krem uygulamasının ardından takı takılan bölge 24 saat su ile temas ettirilmemek kaydıyla antiseptik solüsyon ve antibiyotik pomad uygulanır.
-Günde bir kez bu tedavi uygulanır, tedavi minimum 6 hafta devam ettirilir.
PİERCİNG TARİHİ
The Lancet’de yayınlanan bir araştırmaya göre, piercing hemen hemen tüm kabilelerde yapıldı ve yapılıyor. Farklı amaçlarının yanı sıra acıya dayanma gücünü ölçmede bile kullanılıyor. Piercing çoğu toplumda ergenlikten erkekliğe geçişin tescili. Birçok kabilede piercing’le birlikte vücuda dövme, bileklikler, ağır bilezikler, zincirler, taş, kamış halkalar uygulanıyor.
Kuzey Amerikalı yerliler de göğüs piercing’lerinden asılarak dini törenlerde farklı bilinç düzeylerine ulaşmak isterlerdi. Asya‘da şamanlar dini törenlerde transa geçmenin göstergesi olarak yanak ve dillerine geçici piercing uyguluyor. Yine Sufiler, Hindistan, Sri Lanka ve Malezya’daki Hindular da aynı amaçla piercing’e başvuruyor.
Tarih boyunca piercing birçok farklı kültür tarafından uygulandı. Tarihte genel anlamda piercing aristokrasiyle özdeşleştirilir, üretkenlik ve cesareti çağrıştırırdı. Mısırlı firavunlar göbek deliklerine ritüel olarak piercing uygular, Romalı savaşçılar erkekliklerini göstermek için göğüslerine piercing yapardı. Maya kültüründe ise dil piercingi ruhani bir ritüeldi.
Tarihte uygulanan piercing ile günümüzde uygulanan arasındaki en büyük fark kişinin kendi seçimi olan dışavurumculuğudur. Daha toleranslı olan günümüz toplumunda insanlar, birçok nedene dayanarak piercing yaptırabilir ve bu nedenler belirli kurallara bağlı değildir. Ayrıca, yapılan piercing sarkmadığı sürece geçici olarak da görülebilir: piercingi çıkararak eski görünüme dönülebilir. Yine de bu uygulama iyice düşünülmeden ve sonuçları hakkında etraflı bilgi almadan yapılmaması gereken önemli bir karardır.
İkinci Dünya Savaşı’ndan kısa süre sonra Almanya’da dil, meme ucu ve dudaklara piercing’ler sıkça yapılmaya başlandı. Piercing’e sıklıkla dövme eşlik ediyordu. 1970’lerin sonlarına doğru dövme ve piercing Avrupa’da yeniden doğdu. Punklar bu yolla karşı kültür oluşturdu. Piercing, ABD ve İngiltere’de sado-mazoşistler arasında da yayıldı. Müzisyenler, film yıldızlarından da rağbet gördü. Son 20 yıldır ABD, İngiltere, Fransa, Almanya başta olmak üzere Batılı ülkelerde giderek artan oranda rağbet görmeye başladı. Çeşitlendi. Sadece marjinallerin tercihiyken, ergenler arasında giderek daha fazla popüler oldu. Türkiye’ye de ulaştı ve özellikle büyük kentlerde yayıldı.
Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Oytun İdil piercingin zararları ve piercing kullanımında dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle sıralıyor:
Neresinden bakarsanız bakın piercing bir cerrahi girişimdir. Piercing yapacak kişinin cerrahi sterilizasyon prensiplerini bilmesi, herhangi bir enfeksiyon gelişiminde yada kanama gibi bir komplikasyon gelişiminde ne yapacağını bilmesi gerekir. Steril çalışılmazsa kan ile bulaşan hastalıkları kapabilirsiniz. Üstelik bazı piercing uygulamaları enfeksiyona açıktır. Örneğin dil piercingi sağlıklı takip edilmezse yaptıran kişiye çok acı çektirebilir. Bölgeye göre konan takı da farklı olmalıdır. Örneğin dil piercing’inde dil delindikten sonra konan halka yeterli büyüklükte şeçilmelidir. İşlem sonunda dil şişeceği için ufak bir halka kullanmak sorun çıkarabilir. Ayrıca piercing dilin ucunda ve orta hatta yapılmalıdır, çünkü dilde büyük damarlar dilin her iki yanında ve dilin alt yüzünde bulunur, bu bölgelere yapılacak piercing, aşırı kanamaya yol açabilir. İltihaplanma veya alerjik reaksiyonlardan kaçınmak için cerrahi çelik 14 karat altın, niobium veya titanyum gibi metallerden yapılmış takılar tercih edilmelidir.
Kulak memesine yapılan piercing daha kolay iyileşirken kulağın kıkırdaklı kısmına yapılan piercing daha geç iyileşir ve enfeksiyon kaparsa çok yakın takip gerektirir. Kulak kıkırdağında enfeksiyon genellikle çok ciddi seyreder ve cerrahi temizlik yapmak gerekebilir. Bu sebeple dile, kulak kıkırdağına ve cinsel organa yapılan piercing uygulamalarının mutlaka cerrahi ameliyathane şartlarında yapılması ve yakın takibi gerekir.
İleride çocuk sahibi olmayı planlayan bayanların meme uçlarına piercing yaptırmaları risklidir; çünkü her ne kadar dikkat edilse de piercing sırasında bir miktar süt kanalı zedelenecektir. Enfeksiyon geliştiği taktirde meme uçuna açılan süt kanalları tıkanabilir ve kişinin hamilelik sonrasında süt vermesini zorlaştırabilir.
Göbek piercingi kapalı bir alanda kaldığı için, özellikle yaz aylarında terleme sebebiyle mikrop kapabilir. Piercing yaptıracak kişilerin bu gibi riskleri baştan bilmesi gerekir.
Piercing uygulandıktan sonra bu bölgeye dokunmamalı, bölge günde iki kez antiseptik sabunla temizlenmelidir. Temizlikte altın takının rengini bozduğundan iyotlu antiseptikler kullanılmaz. Yara antiseptik sabunla yıkandıktan sonra iyice durulanmalı, kurumaya bırakılmalı ve antibiyotikli pomad uygulanmalıdır. Herhangi bir kızarıklık ya da fazlaca ağrı olduğunda doktorunuza başvurmalısınız. Yara kabuklandıktan sonra bakımı tuzlu su ile yapılmalıdır. Bir bardak kaynatılıp soğutulmuş suya bir çay kaşığı tuz karıştırarak temizleme solüsyonunu hazırlayabilirsiniz.