Geçtiğimiz Mayıs ayında düzenlenen ‘‘Özgürlük Filosu’’ katılımcılarından da olan İngiliz aktivist Cliff Hanley, Bristol’de saldırıya uğradı. Beyin kanaması geçiren Cliff yoğun bakıma alınırken durumunun ciddi olduğu belirtildi. İspanya’da ise 2. Özgürlük Filosu organizatörlerinden Rumba a Gaza (Gazze’ye Doğru) destekçileri ölüm tehditleri alıyor.
Özgürlük Filosu Aktivistlerine Tehdit ve Saldırı
Soutville de yaşayan 61 yaşındaki sanatçı Cliff Hanley, 21 Nisan Perşembe günü Bristol’daki günlük ‘‘Barış Nöbeti’’ne katıldı. Filistin Dayanışma Kampanyası savunucusu olan Cliff Hanley barış nöbetinde “Gazze’deki kuşatma kaldırılsın” yazılı bir pankart taşıyordu. Birden Filistin karşıtı sloganlar atmaya başlayan bir kişi Cliff’e yaklaşarak vurmaya başladı. Saldırgan, yere düşen Cliff’e yerdeyken de vurmaya devam etti.
Saldırgan kaçarken, Cliff’ hemen hastaneye kaldırıldı. Yapılan tetkiklerde Cliff’in beyin kanaması geçirdiği anlaşıldı. Durumu gün geçtikçe kötüleşen Cliff, halen yoğun bakımda tutuluyor.
Mavi Marmara gemisinde Cliff Hanley ile beraber yolculuk yapan ve Cliff’in yakın arkadaşı olan Şakir Yıldırım yaralı aktivistin durumunun ciddiyetini koruduğunu belirtti. Şakir Yıldırım, Cliff’in aldığı darbelere dayalı yaşadığı beyin kanaması sonucunda sol bacak ve kolunu oynatamayabileceğini dile getirdi. Yıldırım, Cliff’in hafıza kaybı yaşadığını da belirtti. Doktorların net bir şeyler söylemediğini belirten Yıldırım, Cliff’in ailesinin onu kaybetmekten korktuğunu anlattı.
Şakir Yıldıırm, polisin saldırıdan haberdar olduğunu ve saldırının (CCTV) Kapalı Devre TV çekimi ile görüntülendiğini de ifade ederken şunları söyledi: ‘‘Cliff’e yapılan saldırı kameraya kayıt oldu. Ancak polis kameranın çalışmadığını ve görüntülerin kalitesiz olduğu için zanlıyı tespit etmenin mümkün olmadığını söyledi. Polisler daha fazla araştırma yapmadan davayı kapattı fakat Cliff’in durumunun ciddiyetini koruduğunu anlaşılınca 26 Nisan’da dava yeniden açıldı. Hala düzenlenen saldırının sorumlularının kim olduğunu bilmiyoruz. Bristol polisi Filistin Dayanışma Savunucularının İngiltereli Naziler olarak bilinen EDL (İngiliz Savunma Birliği) tarafından hedef alındıklarından habersiz görünüyor. EDL (İngiltere Savunma Birliği) İngiltere’de İslam’ın yayılmasına karşı olan aşırı sağcı bir sokak hareketidir. Ancak tablo gösteriyor ki EDL’nin gerçek gündemi İsrail’i desteklemek, Filistin’i işgal etmelerini savunmak ve İngiltere’de İsrail çıkarlarını korumaktır. Taşıdıkları İsrail bayrakları ve ‘İsrail’i destekliyoruz’ yazılı pankartları da bunu açıkça belirtiyor.’’
İspanya: Rumbo a Gaza (Gazze’ye Doğru) destekçilerine Ölüm Mesajları
2. Özgürlük Filosunun İspanya ayağını organize eden Rumbo a Gaza (Gazze’ye Doğru) çalışmalarına 2 bin vatandaş ve 200 kuruluşun büyük desteği ile devam ediyor.
Ancak “Rumba a Gaza” kampanyasına destekte bulunanlar ve çalışanlar polisin tacizine maruz kalıyor. İspanyol aktivistler isimsiz ölüm mesajları da alıyorlar. Resmi yollardan seçilien yetkililer bile Filistinlilerin insani haklarını savundukları için ölüm tehditleri alıyorlar. Madrid’s Leganés Belediye Başkanı Rafael Gómez Montoya da onlardan biri. Montoya, 31 Mayıs’ta Mavi Marmara gemisinde İsrail Savunma Güçleri tarafından uluslararası sularda şehit edilen 9 kişinin anısına bölgesindeki parkta anıt yapılmasına müsade ettiği ve kampanyaya destek verdiği için ölüm tehditleri alıyor.
Vittorio Arrigoni’nin öldürülüşü vicdanlı Avrupalılara bir mesaj:
Vittorio Arrigoni İsrail’in ‘‘stoptheism’’ web sitesinde ölüm listesinde yer alıyordu. Web sitesi Gazze’deki diğer eylemciler gibi Vittorio’nun da öldürülmesi çağrısında bulunuyordu. Suikastın Gazze kuşatmasını kırmak için yola çıkacak olan yeni Özgürlük Filosundan hemen önce gerçekleşmesi İsrail’in diğer Avrupalı eylemcilere net bir mesajı olarak algılandı. Gazze Şeridi’ndeki Uluslararası Dayanışma Hareketi (ISM) üyeleri, arkadaşları Vittorio Arrigoni’nin öldürülmesine rağmen Gazze’de kalmakta kararlı olduklarını ifade ettikleri bir bildiri yayınladı. Aktivistler bildirilerinde: "Arkadaşımız Vik’in de yaptığı gibi birlikte çalışmaya ve Filistin halkı arasında yaşamaya devam edeceğiz" dediler.