Muhteşem Süleyman’ı Ağırlayan Konak

Dünya Hali
Kanuni Sultan Süleyman ve 4.Murat gibi ünlü Osmanlı padişahlarını ağırlayan dünyanın en eski sivil mimarlık örneklerinden birisi olarak gösterilen Adana’daki Ramazanoğlu Konağı, Çukurova Ünivers...
EMOJİLE

Kanuni Sultan Süleyman ve 4.Murat gibi ünlü Osmanlı padişahlarını ağırlayan dünyanın en eski sivil mimarlık örneklerinden birisi olarak gösterilen Adana’daki Ramazanoğlu Konağı, Çukurova Üniversitesi tarafından kültür merkezi haline getirilerek, kültür ve sanatın hizmetine sunuldu.

Kanuni Sultan Süleyman ve 4. Murat gibi ünlü Osmanlı padişahlarını ağırlayan dünyanın en eski sivil mimarlık örneklerinden birisi olarak gösterilen Adana’daki Ramazanoğlu Konağı, Çukurova Üniversitesi tarafından kültür merkezi haline getirilerek, kültür ve sanatın hizmetine sunuldu.

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Türk İslam Sanatları Tarihi Anabilim Dalı Başkanı, Ramazanoğlu Konağı Kültür Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Gözde Ramazanoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Selçuklular’ın ardından beylikler döneminin başladığını, Ramazanoğulları Beyliği’nin de Osmanlı ile eş dönemli olarak kurulduğunu, Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferi dolayısı ile bölgeye gelmesi üzerine biatla Osmanlı Devletine bağlandığını anlattı.

Ramazanoğlu, Ramazanoğulları Beyliği’nin Osmanlı İmparatorluğu’na bağlanmasına rağmen, babadan oğula geçen beylik unvanının uzun yıllar devam ettiğini, 1609’da ailede yetişkin erkek olmadığı için merkezden vali tayin edildiğini söyledi.

Beylik döneminde saray selamlığı olarak Ramazanoğlu Konağı’nın inşaa edildiğini ifade eden Ramazanoğlu, şunları kaydetti:

"Beylik dönemi sarayının selamlık binası 1360-1390 yılları arasında inşa edilmiş. Saraylar iki bölümden oluşuyor. Harem ailenin yaşadığı yer, selamlık da resmi işlerin yapıldığı yer anlamına geliyor. Üniversitemizin kültür merkezi olarak kullandığı bu bina sarayın selamlık bölümü. Genellikle harem olarak algılanıyor çünkü, yukarıda bir kafesli odamız var, o padişahın aşağıdaki toplantıları izlediği, Topkapı Sarayı’nda bulunan odanın bir benzeri. Kafesli oda olunca haremmiş gibi algılanıyor ama aslında binamız selamlık binası, resmi işlerin yapıldığı yer.

Ramazanoğlu Beyliği döneminin saray selamlığı olan konak, 14. yüzyıldan kalma dünyadaki ender sivil mimarlık örneklerinden biri, eğer bu bina batıda başka bir Avrupa ülkesinde olsaydı buna şato diyecektik. Şöyle bakmak lazım, mesela bir kilise ya da cami hasar gördüğü zaman hemen onarılır. Fakat evler, Saraylar onarılmıyorlar. Yenisi yapılıyor başka şekilde yaşanmaya başlanıyor. Bu nedenle bu bina dünya mimarlık tarihi açısından da önemli."

Topkapı Sarayı’ndan eski

Ramazanoğlu, konağın Topkapı Sarayı’ndan daha eski bir geçmişe sahip olduğunu, Edirne’deki ilk Osmanlı Sarayı’nın yıkılmış durumda olduğunu, bu nedenle Türkiye’de de halen kullanılan, ayakta duran, kullanılabilir durumda en eski ve tek örnek olduğunu vurguladı.

Binanın çeşitli tarihlerde tamir ve restorasyonunun yapıldığına dikkati çeken Ramazanoğlu, "Bina sürekli tamirlerle yaşıyor. Son olarak Vakıflar tarafından restorasyonu yapıldı. Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Bölge Müdürlüğü tarafından 2008’in sonunda restorasyonu tamamlandı, sonra da Çukurova Üniversitesi burayı kiraladı. Şimdi Çukurova Üniversitesi’nin kültür merkezi olarak Adanalılara ve ziyaret etmek isteyen herkese hizmet veriyor" dedi.

Kanuni’ye özel hamam

Ramazanoğlu, konakta Kanuni Sultan Süleyman ve 4. Murat’ın da ağırlandığını yaptığını anlatarak, şöyle devam etti:

"Devlet başkanlarının sarayda ağırlanması geleneği var, mesela şimdi Dolmabahçe Sarayı’nda resepsiyon veriliyor. Cumhurbaşkanımız, İngiltere’ye gittiği zaman Buckingham Sarayı’nda ağırlanıyor. Aynı geleneğin devamı. Ramazanoğulları, Osmanlı’ya bağlandıktan sonra burası yönetim merkezi olarak kullanılıyor. Kanuni Sultan Süleyman Irak seferi dönüşü Matrakçı Nasuh ile birlikte 15, 16, 17 Aralık 1535’de bu binada misafir ediliyor.

Kanuni Sultan Süleyman’ın kaldığı yer, bir başoda niteliğinde. Eski binalarda ikinci katlarda hamam olmaz. Çünkü henüz motor pompaları, elektrikli sistem olmadığı için ikinci kata su çıkartmak bir sıkıntıdır. Burada ikinci katta bir hamam var. Kanuni Sultan Süleyman’ın kaldığı odanın hemen yanında, özel tek kişilik minicik bir Türk hamamı var. Kanuni Sultan Süleyman geleceği zaman onu daha iyi ağırlayabilmek için yapılmış. Ayrıca, hem içeriye, divanhaneye hem dışarıya penceresi olan meclis toplantılarının izlenebildiği kafesli bir oda bulunuyor. Orayı şimdi küçük bir müze gibi kullanıyoruz. 4. Murat da Bağdat seferi dönüşünde burada misafir ediliyor."

Son olarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül’ün de konağı gezdiğini belirten Ramazanoğlu, "Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül Adana’yı ziyarete geldiğinde devlet başkanlarını sarayda karşılama geleneğine dayanarak, üniversitemiz kendilerini burada ağırlamayı başardı" diye konuştu.

Ramazanoğlu, konakta rektörlük kabul salonu olarak kullanılan odanın, ünlü şair ve Adana Valisi Ziya Paşa tarafından da kullanıldığını belirterek, "Ziya Paşa’dan sonra Hacı Hasan Efendi vali oluyor. Onun Valiliği döneminde de kabul salonu olarak kullanılıyor. Hacı Hasan Efendi’nin eşi Emetullah Hanım, Osmanlı’nın ilk hanım öğretmenlerinden birisi. Onun yazmış olduğu hatıralar var, öğretmen de olduğu için tabii bilinçli olarak yazılmış. Onun hatıralarına göre bu oda mümkün olduğu kadar aslına benzetilerek tekrar tefriş edildi. Odadaki bir perde kornişimiz orijinal, 1800’lü yıllara dayanıyor" dedi.

Konağın çevresi de tarih kokuyor

Gözde Ramazanoğlu, konağın bir külliye içinde yer aldığını, çevresinde de halen ayakta duran tarihi yapıların yer aldığını vurguladı.

Bu nedenle konağın ve çevresinin turistlerin de ilgisini çektiğini belirten Ramazanoğlu, şunları kaydetti:

"Konağın içinde bulunduğu külliyede Ulu Cami, Süleymaniye Medresesi’nden sonra gelen Ramazanoğlu Medresesi, tarihteki ilk darülaceze konumundaki imaret, hastane konumundaki şifahane bulunuyor. Her isteyene yemek verilen imaret bugün okul olarak kullanılıyor. Piri Paşa’nın vakfiyesinde diyor ki; ‘İmarette gelip buraya ihtiyacım var diyenlere git denmesin.’ Böylece imaretin bir kısmı tarihte ilk darülacezeye dönüşmüş oluyor. Medrese 16. yüzyıldaki en üst düzeydeki eğitim kurumlarından bir tanesi. 1540 yılında inşa edilen medrese, Süleymaniye Medresesinden bir derece aşağıda sadece.

Cami dış kapıdaki tarihi kitabesine göre 1508’de yapılıyor. Sonra ilavelerle devam ettiriliyor, 1541’e kadar yavaş yavaş eklemelerle diğer kapısı tamamlanıyor. Ulucami eşsiz İznik çinileri ile donatılıyor. Adeta çini müzesi görünümünde. Külliye içinde darüşşifa yani hastane var. Tarihi 1541’e kadar uzanıyor. Sarayın harem bölümü ise yıkılmış. Temelleri medrese ile selamlık arasında bulundu."

Konakta konferans ve konserler

Gözde Ramazanoğlu, Çukurova Üniversitesinin kiralamasından sonra konağın, Ramazanoğlu Konağı Kültür Merkezi adıyla şehre hizmet veren bir yer haline dönüştürüldüğünü söyledi.

Bütün külliye üzerinde alan yönetimi uygulandığını belirten Ramazanoğlu,

"Binada her Cumartesi konferanslar düzenleniyor. Ayrıca, klasik Türk Sanat ve Batı Müziği konserleri oluyor. Adanalıların önemli bir ihtiyacını karşılıyor" dedi. Ramazanoğlu, konağın, "Hanımın Çiftliği" adlı dizi filmin bazı bölümlerinde de kullanıldığını söyledi.

Ramazanoğlu, ayrıca konağı gezip, tarihiyle ilgili bilgi almak isteyenlere de yardımcı olduklarını vurguladı.