Libya’da Paralı Asker Vahşeti!

Dünya Hali
Elleri palalı askerler gece de evlere baskın düzenledi. Libya Adalet Bakanı Mustafa Muhammed Ebud El Celil “eylemcilere karşı uygulanan aşırı şiddet” nedeniyle istifa etti. Libya ordusu iç...
EMOJİLE

Elleri palalı askerler gece de evlere baskın düzenledi. Libya Adalet Bakanı Mustafa Muhammed Ebud El Celil “eylemcilere karşı uygulanan aşırı şiddet” nedeniyle istifa etti. Libya ordusu içindeki diğer birlikler de paralı askerlere büyük tepki gösterdi.

Bingazi’de Araplar’dan oluşan Yıldırım Taburu taraf değiştirdi. Önce Derne ardından bölgenin en büyük kenti Bingazi düştü. Paralı askerlerin vahşetine kızan Bedevi aşiretleri de Kaddafi’nin yanından çekildi. Bingazi bölgesinin en büyük aşireti El Zuveyye, Kaddafi’yi ‘petrol hatlarını keseriz’ diye tehdit etti. Nitekim petrol boru hatlarının Akdeniz’de buluşma noktası Ras el Hanuf kentinde de şiddetli çatışmalar başladı.

Başkent Trablus bölgesinin en büyüğü Varfali aşireti de taraf değiştirdi. Trablus sokaklarına boşalan binlerce isyancı, Kaddafi yanlısı devlete ait El Cemahiriye ve El Şebabiye televizyon istasyonlarını bastı. 2 milyon nüfuslu başkentin en büyük toplanma merkezi Yeşil Meydan’a yürüyen protestocular, Kaddafi taraftarlarıyla kıyasıya çatıştı.

Kamu binalarını yakan göstericiler, Kaddafi yanlılarının ateşli silahlarla saldırması üzerine dağıldı.

Libya’dan Dönen Türkler Dehşeti Anlattı   
 
Kaddafiye karşı ayaklanmaların en şiddetli yaşandığı Bingazide mahsur kalan Türk vatandaşları, ülkede yaşanan kaosu ve yaşadıkları zor anları anlattı.

 Erdinç Şimşek, durumu şöyle özetledi: “Havaalanına geldiğimizde ciddi çatışmalar vardı ve mermiler başımızın üstünden geçiyordu. Yaklaşık 1.5 saat süren sessizlikten sonra 1-2 kişi geldi ve 1500 kişilik bir grubun havaalanına doğru yürüdüğünü ve önlerine çıkan her şeyi yıktıklarını söyledi. Bizi koruyan 40-50 kadar asker vardı ve sürekli çatışma hali söz konusuydu. Birden ateş kesildi; öldürüldüler mi bilmiyoruz. Daha sonra muhalif güçlerden 2 kişi Bingazi’de yönetimi ele geçirdiklerini söyledi.

Bizimle sorunları olmadığını, kardeşleri olduğumuzu belirttiler. Bize yemek vereceklerini ve sabah Türkiye’ye göndereceklerini söylediler. Fakat daha sonra binaları ateşe verdiler ve bizi hızlı bir şekilde dışarı çıkardılar. 1.5 km yürüdükten sonra, hacıların sevki için kullanılan hangar gibi bir binaya getirdiler.”Jalu’da mahsur kalan Hüseyin Alkan ise yaşadıklarını “Yetkilier doğru söylemiyor, kampımız basıldı ve şu an proje müdürümüzü istiyorlar. Polis ve güvenlik yok, yemek yok, çölün ortasındayız” diye anlattı.