Akdoğan, terörle
mücadelenin çok boyutlu olduğuna dikkat çekerek, "Şu an farklı bir süreç işleniyor. Bu akşamdan sabaha
çözülecek bir mesele değil. Sürecin zorluğu bu meselenin
çözülememesinde bir faktör. Bu süreçten sonra kim samimi, kim değil göreceğiz. Oslo sürecinde hükümet yalnız bırakıldı. Şimdi bu şekilde terör gibi ulusal sorun
çözülemez. Dünyada böyle meseleler muhalefetin içinde olduğu bir süreçle
çözülür. İyimserlik içinde olmalıyız. Basında şu an pozitif bir hava var. Ama dediğim gibi farklı sabotajların yaşanacağı zor bir süre. Çok fazla iyimserlik pompalamak da sürece zarar verir" dedi.
"KANDİL, ÖCALAN’A RACON KESİYOR"
Akdoğan şöyle devam etti:
"Daha önce Öcalan’la görüşülmesi için baskı yapıldığını görmüştük. Terör örgütü her kış mevsimde eylemsizlik kararı alıyor ama bunun kıymet-i harbiyesi yok. Şu anki görüşme bir müzakere değil. Bu görüşmeden amaçlanan silah bırakılmasıdır. Önce sınır dışına çekilmesi sonra silah bırakılmasıdır. BDP’liler görüştü İmralı’da Öcalan’la. Yarın BDP’nin açıklamalarını göreceğiz. Karayılan’ın açıklamalarını afaki gördüm. Öcalan’ın iradesine karşı bir tavır sergiliyor. Öcalan’a racon kesiyor. Kandil’den gelen açıklamalar ben de negatif bir etki uyandırdı. Bekle – gör taktiği içine girmişlerdi. Tabi bunu BDP’nin açıklamalarıyla göreceğiz. Sürekli Öcalan diyip sonra farklı davranan bir anlayış var. Silvan saldırısıyla İmralı gömüldü diye yazmıştım. Bu süreçte bunu göreceğiz, Öcalan’ı dinleyecekler mi, yoksa boşa mı çıkaracaklar. PKK’yı denklemden çıkarmak istemeyen odaklar var. Kandil’in görüştüğü bazı odaklar var. PKK bu odakların taşeronluk hizmetini de görüyor aynı zamanda.
KCK operasyonları
KCK operasyonları olmasaydı durum daha vahim olabilirdi.
PKK sınır dışına çekilecek mi?
Karayılan, PKK sınır dışına çekildiğinde tepemize bombalar yağarsa diye düşündüğünü söylüyor. Belirlenmiş bir sonuç vardır ve bu bağlamda devletin tüm kurumları üzerine düşeni yapacaktır.
Kılıçdaroğlu’nun sözlerini ciddiye alıp üzerine analiz yapmak yoruyor
Kılıçdaroğlu’nun İmralı’da Öcalan’la yapılan görüşme hakkındaki değerlendirmelerine değinen Akdoğan, "Kılıçdaroğlu’nn sözlerini ciddiye alıp üzerine analizler yapmak bazen yoruyor ama sonuçta ana muhalefet partisi lideri. Az önce Başbakan söyledi, dünyanın heryerinde bu iş ana muhalefetle çözülüyor. CHP’nin sürece yönelik yaptığı açıklamalar başlık olarak olumlu ama başlıklarla bu iş olmuyor biliyorsunuz. Şimdi önemli olan muhalefetin bu süreçteki tavrı. Muğlak laflar bunlar. Buna rağmen olumlu algılıyorum. Ama somut olaylar ortaya çıktığında nasıl tavır takınacağı önemli. Başbakan’ın birlikte çalışsınlar önerisine bir cevap bulamamıştık" diye konuştu.
BDP’nin nasıl tavır takınacağı önemli
Akdoğan, BDP’nin tavrının da önemine dikkat çekerek, şöyle devam etti:
"CHP’nin tavrı kadar diğer partilerin tavrı da önem taşıyor. Özellikle de BDP’nin. Daha önceki süreçte BDP, toplumu tahrik eden tavır içinde oldu. Bu yüzden BDP’nin nasıl tavır takınacağı önemli. Bugüne kadar kenarda kalmaktan şikayetçiydi. Bugün göreceğiz nasıl davranacaklarını. BDP’liler eleştiriye alışmamış. O yüzden bize süreci tıkayan adam diyor. Ben BDP’yi düşman görmüyorum ama neticede biz rakibiz. Onların siyasi düşüncesini beğenmek zorunda değiliz. Biz başından beri meseleyi çözmeye çalışıyoruz. Şu ana kadar olanları BDP yapmadı AK Parti yaptı. Yeni süreçte BDP’ye karşı yıkıcı tavırlar sergilemek isemiyorum. Geçen gün Selahattin Demirtaş bize "bu adam konuşma yetkisini nereden alıyor" diyor. Bundan bahsediyorum. Mesela enstrüman kelimesine çok takılmışlar. Bu kimseyi küçümsemek için değil, kişiler, kurumlar kastediliyor. Bu mesele çözülse de çözülmese de siyasi mücade elbette devam edecek.
Oslo süreci şu an söz konusu değil
Başbakan’ın Oslo süreciyle ilgili sözlerinin hatırlatılması üzerine Akdoğan, "Oslo süreci mahiyetinde bir durum yok ama kapıyı da kapatmamak gerekir" dedi.
PKK’yı masum ve mazur göstermek istiyorlar
Silahlasızlandırmayı imha gibi algılattırmak sürece zarar verir. Bunların temel tezi PKK’yı masum göstererek, sürece eklemlemenin yolunu arıyorlardı. Farklı ülkelerde devletler bu örgütlerle görüşmüşlerdir. Ama bu görüşmelerde o örgütler meşru gösterilerek yapılmamıştır. Neticede terör vasfı ortadan kaldırılarak yapılmamıştır. O yüzden masum ve mazur görme gibi durum söz konusu olamaz. Ama onların istediği bu.
Hükümet üzerinde baskı kurmak amacıyla bazı söylemler dile getiriliyor. Hükümet bu süreci taktik amacıyla değil kesin bir çözüme ulaşmak için gerçekleştiriyor. Ne olacağını zaman içinde göreceğiz.
Türkiye’nin bölgesel büyümesi için PKK bu denklemden çıkarılmalı
Bu işin çok boyutu var. PKK’nın denkleminden ayrılmasını istemeyenler odaklar olacaktır. Batılı ülkelerin de bu topraklarda hesabı var. Onlar da bu hesabı yaparken bunu düşünüyor olabilirler. Bu iş devletle-Kandil-İmralı arasında çözülecek bir şey değil. Mesela örgütün içindeki silahlı kanatların tavrı ne olacak? İç içe geçmiş bir yapı. Bu yüzden PKK’yı bu denklemden çıkarmamız gerekiyor. Türkiye’nin bölgesel büyümesi açısından önemli. Bu süreçte içeriden ve dışarıdan süreci sabote edenler olacaktır. "
Haber7