İngiltere Irak’taki askeri varlığına altı yıl sonra son noktayı koydu.
Bağdat’taki İngiliz Büyükelçiliği tarafından bu sabah yapılan açıklamada Irak ile İngiltere arasında geçen yıl imzalanan anlaşma gereği son İngiliz askeri birliği de ülkeyi terk etti.
Bilindiği gibi İngiliz askeri güçleri 2003 yılında zamanın ABD Başkanı George W. Bush’un petrol zengini ülkeyi işgale davet etmesiyle Irak’a girmişti ve Irak’ın ikinci büyük şehri ve petrol merkezi Basra’da konuşlanmıştı.
Peki çekilmenin ardından Irak’ın güneyini neler bekliyor?
Gözlemciler ülkenin ikinci büyük kenti Basra’nın nispeten sakin olduğunu belirtiyor. İngiliz askerlerinin büyük bölümü resmi görev süresi bitmeden ülkeyi terk etti. Bu yılın başında İngiliz birlikleri kentin havaalanı binasına nakledildi, ardından da Kuveyt sınırına doğru çekildi. Irak’taki liberal eğilimli “Şaddül-Arab” gazetesi Başyazarı Abdulmunaam El Dirwary, İngiliz askerlerinin çekilmesinden sonra bölgede sadece birkaç yüz askerin kaldığını belirtiyor. “Basra’da İngiliz ordusunda görevli 400 asker ve yetkili kaldı "diyen El Dirwary, geride kalanların resmi görevinin Irak askerlerini özelikle de Iraklı muharip güçleri eğitmek olduğunu söylüyor.
İngilizlerin yüzyıllık tecrübesi
El Dirwary, Basra halkıyla İngiliz askerleri arasındaki ilişkiyi de “İngiltere Irak halkıyla iletişimde deneyim sahibi. İngilizler geçen yüzyıldan beri edindikleri tecrübelerle Irak halkını nasıl kazanılabileceğini biliyorlar” sözleriyle anlatıyor.
Gerçekten de genellikle ülkedeki yabancı birliklere karşı bir tutum sergileyen Iraklıların şimdiye kadar İngiliz askerlerinden fazla şikâyetleri olmadı.İngiliz askerleri Amerikalıların aksine; açık bir İslam anlayışını benimseyen halkın yaşam tarzına ve alışkanlıklarına daha fazla saygı gösteriyor. Buna, trafikte kırmızı ışıkta duran İngiliz askeri araçları örnek gösterilebilir. İngiliz devriyesi, trafikte bekleyen Iraklılarla birlikte bekliyor ve kendine göre trafik kuralları uygulamıyor.
Amerikan askerine tepki var
Gözlemciler Amerikan askerlerinin Irak’ın diğer bölgelerinde bunun tam aksini yaptığını belirtiyor. Örneğin Amerikan askeri araçlarına 100 metreden fazla yaklaşılması yasak. Aksi halde Amerikalılar ateş açabiliyor. Gazeteci Abdulmunaam El Dirwary, bu yüzden de halkın İngiliz askerlerinin Basra’daki görevinin geçici olarak Amerikalılara devredileceğini duyduğunda endişeye kapıldığını ancak Amerikan askerlerinin İngilizlerden görevi devralmasından sonra şaşırtıcı bir şekilde tıpkı onlar gibi davrandıklarını anlatıyor.Basra halkının İngilizlerin görev döneminden memnun kaldığını söylemek mümkün. İngilizler bölge siyasetine fazla müdahale etmedi. Kentteki tüm tarafları görüşme masasında bir araya getirmeye ve diyaloga gayret gösterdi. Birçok fakir semtte spor tesisleri ve çocuk parkları inşa etti.Basra kenti artık askeri bakımdan endişeli değil. Amerikan askerleri de Irak’ın diğer kentlerinden olduğu gibi Basra’dan da çekildi. Amerikan birliklerinin 2011 yılı sonuna kadar Irak’tan tamamen çekilmesi planlanıyor.
Halkın sorunları büyük
Yabancı askerler olsun olmasın, kentteki gündelik sorunlar devam ediyor. Halk su ve elektrik sıkıntısı çekiyor. İngiliz askerleri de soruna çözüm bulamamış. Gazeteci El Dirwary, özellikle bu yıl su sıkıntısının ciddi boyutlara ulaştığını söylüyor. El Dirwary, “Şaddül- Arab suyunun seviyesi o kadar düştü ki, deniz suyu ırmak yatağına akıyor. Su oldukça tuzlandı ve bu da yöre haklı için büyük bir dert” diyor.Şaddül-Arab’ın su seviyesinin düşmesindeki en büyük etken Türkiye ile Suriye’nin Fırat ve Dicle nehirleri üzerine kurduğu çok sayıdaki barajlar. Bir zamanlar dünyanın en verimli toprakları olarak anılan Şaddül-Arab’ın su yolu üzerinde İran da barajlar inşa etti. Irak halkının en önemli su kaynakları bu yüzden kurumak üzere. Bölge halkının en büyük geçim kaynağı sayılan tarımcılık da susuzluktan ağır darbe aldı. Neticede İngiliz askerlerinin çekilmesinin ardından Basra kentinin yüz yüze olduğu en büyük sorunu su sıkıntısı olarak tanımlamak mümkün.