Halk Ekmek’ten 18 Çeşit Ekmek

Dünya Hali
Ankara Halk Ekmek Fabrikası Genel Müdürü Ali İlkbahar, normal, kepekli, tıbbi, köy, şampiyon, tuzsuz, fındıklı, cabata, roll, ruşeymli ve kalsiyumlu ekmek çeşitli ile halk somun, çeşnibahar, grisini, ...
EMOJİLE

Ankara Halk Ekmek Fabrikası Genel Müdürü Ali İlkbahar, normal, kepekli, tıbbi, köy, şampiyon, tuzsuz, fındıklı, cabata, roll, ruşeymli ve kalsiyumlu ekmek çeşitli ile halk somun, çeşnibahar, grisini, simit, poğaça, pide, çorbalık galetaların yanı sıra çölyak hastaları için özel olarak üretilen glutensiz un ve galeta unlarıyla Başkentlilerin soflarını zenginleştirdiklerini söyledi.
    
İlkbahar, Ankaralılara kaliteli ve lezzetli ekmek çeşitleri sunmak amacıyla üniversite ve sanayi iş birliğiyle 200 binle başladıkları üretim kapasitelerini 1,5 milyona çıkardıklarını bildirdi.
    
1982’de kurulan Halk Ekmek Fabrikası’nda el değmeden hijyenik koşullarda üretim yapmak amacıyla alınan makinelerde ilk olarak un, su, tuz, maya ve gerekli durumlarda katkı maddesi ilave edilerek üretilen normal ekmeğin, karbonhidrat yönünden zengin bir yapısı olduğuna dikkati çeken İlkbahar, ”100 gramında yaklaşık 240 ile 280 kalori bulunmaktadır. Ekmeğin bileşiminde kalsiyum, demir, magnezyum, fosfor gibi mineral maddeler de bulunmaktadır. Ekmekte bulunan yüzde 1,5-2 civarındaki yağın önemli bir bölümünü linoleik asit oluşturmaktadır. Linoleik asidin kolesterolün azaltılması, damar sertliğinin önlenmesi gibi önemli fonksiyonları vardır” dedi.
    
Kolesterolü azaltıcı, damar sertliğini önleyen normal ekmeğin içerisindeki vitamin ve mineraller sayesinde beslenme açısından çok önemli bir yere sahip olduğunu belirten İlbahar, 300 gram olarak üretilen normal ekmeğin 50 kuruştan satıldığını söyledi.
    
Tam randımanlı buğday ununa, maya, tuz, su ve gerekli durumlarda katkı maddesi ilave edilerek üretilen köy ekmeği ile kepekli ekmeğin arasındaki farkın, bazı istisnalar hariç lezzet farkından ibaret olduğunu bildiren İlkbahar, köy ekmeklerinin faydalarını şöyle anlattı:
    
”Demir eksikliğine bağlı anemiyi (kansızlığı) önleyici etkisi vardır. Kolesterolü dengeler. Kalp damar hastalıklarına karşı koruyucu etkisi vardır. Hamilelik döneminde bebek gelişimini destekler. Kabızlık, hemaroid ve bağırsak kanserinin önlenmesinde etkilidir. Diş ve kemik gelişimine yardımcı olur. Çocuklarda öğrenme ve algılama yeteneği geliştirir. Fiziksel gelişimi ve iş gücü kapasitesini arttırır. Bebeklerde doğum kusurlarını önlemede etkilidir.”
    
Normal ekmek formülasyonuna yüzde 20-25 kaba ve kırmızı renkli kepek ilave edilerek imal edilen kepekli ekmeğin vücutta kilogram artışını önlemek, bağırsağın hızlı çalışmasını sağlayarak, bağırsak kanseri olma riskini azaltmak, kalp damar sertliğine direnç sağlamak, kabızlığı yok etmek gibi etkilerinin bulunduğunu ifade eden İlkbahar, yüksek oranda lif içermesi nedeniyle kepekli ekmeğin, insan sağlığı açısından önemli olduğunu kaydetti.
    
İlkbahar, 300 gram olarak üretilen kepekli ve köy ekmeklerinin 50 kuruştan satıldığını ifade etti.
    
Tam normal hamur formülasyonunda tuz kullanılmayarak tuzsuz ekmek üretilmektedir. Diyabet, hipertansiyon, böbrek rahatsızlıkları, kalp ve bazı metabolik hastalıkları olanların ekmeği tuzsuz yemeleri tavsiye edildiğini bildiren İlkbahar, 300 gram olarak üretilen tuzsuz ekmeğin 50 kuruşa satıldığını kaydetti.
    
”Ciabatta’nın dış kabuğu sert ve unsu, iç gözenekleri yumuşak ve farklı gözeneklidir” diyen İlkbahar, Ciabatta yapımında ”Biga” adı verilen bekletilmiş maya kullanıldığını söyledi. Çıtır çıtır unsu zeytin kokusuna sahip olmasının, içeriğinde kullanılan zeytinyağından kaynaklandığını bildiren İlkbahar, ”Zeytinyağının kalp dostu bir besin olduğu bilimsel çevrelerce kabul edilmekte olup, damar tıkanıklığını kontrol etmede, kolesterolü önlemede tansiyonu düşürmede yardımcı etkisi vardır. Ayrıca zeytinyağının bağırsak kanserine karşı koruyucu özelliğe sahip olduğu da unutulmamalıdır” dedi.
    
İlkbahar, 150 gram olarak üretilen sızma zeytinyağlı cabatanın 50 kuruştan satıldığını belirtti.
    
Tam buğday unu, karışık tahıl unu (soya proteini, yulaf unu, çavdar unu, arpa unu) maya, tuz, soya yağı, soyalı çeşni, ekmek katkılarının kullanıldığı Çeşnibahar’da yüzde 10 oranında soya proteini kullanıldığını anlatan İlkbahar, ”Kolesterol oranını düşürmeye, düşük kolesterol, kalp ve damar sağlığının korunmasına yardımcı olan soya proteinle yapılan Çeşnibahar’dan günde 1 adet tüketilmesi durumunda 30 gram soya proteini alınmış olur. Türk Gıda Kodeksinin ilgili tebliğinde soya proteini için belirlenen oran 6,25 gram/porsiyon, günlük tüketilmesi gereken miktar 25 gram olarak belirtilmektedir. Çeşnibahar, ayrıca beyin ve sinir sistemini geliştirmeye de yardımcı olur. 250 gram olarak üretilen çeşnibahar ekmeği, 50 kuruştan satılıyor” diye konuştu.
    
Halk Ekmek’in ürün çeşitleri arasında yer alan ve 800 gram ağırlığıyla doyurucu olma özelliği bulunan Halk Somun’un ”Aile Boyu Ekmek” sloganıyla piyasaya çıktığını ifade eden İlkbahar, ”Kalabalık aileler için üretilen Halk Somun, uzun süre dayanan lezzetli ve büyüklüğüyle tarihi somun ekmeğini hatırlatan Halk Somun’un piyasada bulunan benzer ekmek çeşitlerine göre kabuğu daha ince olup kendine has kokusu bulunmaktadır” dedi.
    
Ekmekte bulunan linarek asitin kolesterolü azalttığını, içerisindeki vitamin ve mineraller sayesinde beslenme açısından çok önemli bir yere sahip olan bu ekmeğin karbonhidrat yönünden çok zengin olduğuna dikkati çeken İlkbahar, 800 gramının 1,75 liradan satıldığını kaydetti.
  
Çölyak hastalarına özel ekmek 
    
Hacettepe Üniversitesiyle ortaklaşa formüle edilerek, Halk Ekmek Fabrikasında çölyak hastaları için üretilen glutensiz ekmeğin hafta bir üretildiğini belirten İlkbahar, ”Üretim yapılan ortamda, unun tozu dahi mevcut değildir. Üretiminin ana ham maddeleri mısır nişastası, gam ve pektindir. Tıbbi ekmek ve unu, çölyak hastaları, fenilketonüri hastaları, diğer metabolizma hastaları, müzmin böbrek hastaları ve amonyak yüksekliğine neden olan karaciğer hastaları için üretilmektedir” diye konuştu.
    
MET-VAK tarafından satışı yapılan bu ekmeğin, maddi durumu yetersiz çölyak hastalarına ücretsiz verildiğini ifade eden ilkbahar, çölyak hastaları için aynı zamanda glutensiz un da ürettiklerini söyledi.
    
Fındığın çok iyi bir enerji kaynağı olduğunu ve beden ve zihin yorgunluğunu giderip, kalp ve damar sağlığı açısından çok faydalı olduğunu anımsatan İlkbahar, kolesterolü düşürmeye yardımcı olan, kansızlığa iyi gelen, vücut ve kemik gelişimini destekleyen fındıkla üretilen fındıklı ekmeğin gelişim çağındaki çocuklara tavsiye edildiğini bildirdi.
    
İlkbahar, 200 gram olan fındıklı ekmeğin 75 kuruşa satıldığını belirtti.
    
Tanenin filizlendiği bölge olan buğday ruşeymiyle üretilen ekmekte yüksek miktarda A, E ve B1 vitamini, lesitin, esansiyel yağ asitleri ve proteinlerle minerallerden çinko, manganez ve krom bulunduğunu belirten İlkbahar, ”Geleneksel bir değirmen sisteminde ruşeym, kepek azaltma pasajlarında elde edilir. İçinde vücut için gerekli besin öğelerinin birçoğunu yüksek miktarda içeren buğday ruşeymi, değerli bir maddedir. Bu maddenin yüzde 15 oranında ekmeğe ilave edilmesiyle besin değeri yüksek, oldukça lezzetli ve iç yapısı homojen bir ekmek elde edilmiştir. Bu ekmeğin yeni bir çeşit ekmek olarak piyasaya sunulması, yeterli ve dengeli beslenme konusunda tüketiciye bir katkı olmuştur” diye konuştu. İlkbahar, 200 gramlık ruşeymli ekmeğin 30 kuruşa satıldığını söyledi.
    
Kemik ve dişlerin gelişmesine ve kemik sağlığının korunmasına yardımcı olan kalsiyumun kullanıldığı ekmeğin çocuklar ve gençlerde diş ve kemik gelişimini sağladığı, bağırsak kanserinin ortaya çıkma riskini azalttığını, kadınlarda kemik erimesini ve erkeklerde belli bir yaş sonrası ortaya çıkan kemik mineral yoğunluğundaki azalmayı engellediğini anlatan İlkbahar, 250 gram olarak üretilen kalsiyumlu ekmeğin 50 kuruşa satıldığını kaydetti.
    
Çavdar unu, buğday unu, su, tuz, mayanın kullanıldığı çavdar ekmeğinin B vitaminleri ve mineraller açısından çok zengin olduğuna dikkati çeken İlkbahar, şöyle konuştu:
    
”Doğal yollardan mineral ve vitamin deposudur. Çavdar ekmeği esmer ve kepek oranı fazlaca olduğundan beyaz ekmeğe oranla fazlaca kabarmaz, normal ekmeğe göre nem oranı biraz arttığından iyi muhafaza edilmelidir. Çavdar ekmek yapımında çavdar unu ile buğday unu karıştırılarak yapılır. Genelde çavdar ununun oranı yüzde 40-80 arasında değişmektedir. Bu oran ile kalsiyum, demir ve çinkoya karşı olumsuz etkilerde azaltılmıştır. Bu ekmek özellikle kabızlıktan yakınanlar için yararlıdır. Yetişkin şeker hastalarına, kan şekerini hızlı yükseltmediğinden önerilmektedir. Yine bu ekmek kanda kolesterolü yüksek olanlar için faydalı bir ekmektedir.”
    
Karbonhidrat yönünden zengin bir yapısı olan roll ekmeğin, 50 gramında yaklaşık 120 ile 140 kalori bulunduğunu bildiren İlkbahar, ekmeğin bileşiminde kalsiyum, demir, magnezyum, fosfor gibi mineral maddelerin bulunduğunu, ekmekte bulunan yüzde 1,5-2 civarındaki yağın önemli bir bölümünü linoleik asit oluşturduğunu söyledi. Linoleik asidin kolesterolün azaltılması, damar sertliğinin önlenmesi gibi önemli fonksiyonları olduğunu anlatan İlkbahar, 50’şer gram olarak 2’li üretilen ekmeğin 25 kuruştan satıldığını kaydetti.
    
Buğday unu, su, fındık içi, kuru üzüm, maya, tuz, bitkisel yağ, keçiboynuzu unu, emülgatör, şeker, tarçın, zerdeçal, çörek otu, fungal enzim, klisenoz, hemüselülaz enzim, askorbik asit gibi birçok vitamin ve minareli içeren şampiyon ekmeğin öğrenciler, hamileler, sporcular, yüksek tempolu iş hayatına sahip olanlar tarafından çok sevildiğini belirten İlkbahar, yoğun miktarda fındık, üzüm, ruşeym, keçiboynuzu, zerdeçal içeren ekmeğimizde özellikle çocukların enerji ve protein ihtiyacını karşıladığını söyledi.
    
50 gramı 40 kuruşa satılan şampiyon ekmeğin fuarlarda tattırıldığını belirten İlkbahar, ”Şampiyon ekmeği nerede tattırdıysak, bunu burada da satın diye talep alıyoruz” dedi.
 
Günde 80 bin ramazan pidesi satılıyor
   
Ramazan aylarınında sofraların vazgeçemediği ürün olan pidenin Halk Ekmek tarafından bu yıl dikdörtgen ve yuvarlak olmak üzere iki çeşit üretildiğini ifade eden İlkbahar, günlük 80 bin satış rakamlarına ulaşan pidenin sağlıklı koşullarda el değmeden tam otomatik makinelerde üretildiğini bildirdi.
    
”İçerdiği B grubu vitaminler ve minerallerden dolayı beslenmemizde çok önemi bir yere sahiptir” diyen İlkbahar, 400 gramının 75, 300 gramının ise 50 kuruştan satıldığını söyledi.
    
Az su içerikli un ve yağ kullanılan zengin bir kalori kaynağı olan 100 gram grisininin, yaklaşık 400 kalori içerdiğine değinen İlkbahar, ”Diyet listelerinde önemli yer tutar. 2 adet grisini ortalama 1 dilim ekmeğe denk gelir, doyurucudur, tokluk hissi verir. Grisini, B grubu vitaminlerince zengin bir besin kaynağıdır. Bununla beraber, tiamin, riboflavin, niasin, biotin, pontotenik asit , potasyum fosfor, kalsiyum, çinko, demir, bakır içerir. Açlık bastırdığı için diyet listelerinde önemli yer tutar. Damar sertliğini önler. Kolesterol düşürür” dedi.
    
Ankara’da yaygın olarak tüketilen, susamı, gevrekliği, kokusu ve lezzetiyle hayatın vazgeçemedikleri arasına bulunan simidin, doyuruculuğu, hacmi ve lezzetiyle Halk Ekmek kalitesi taşıdığını anlatan İlkbahar, kandil simidinin de günlük olarak üretildiğini bildirdi.
    
Özellikle sabah kahvaltılarında tüketilen poğaçanın, sade, fındıklı, cevizli, zeytinli, üzümlü çeşitlerinin üretildiğini ifade eden İlkbahar, 80 gramlık poğaçanın ve 90 gramlık simidin 50 kuruştan satıldığını söyledi.
    
İlkbahar, ayrıca buğday unu, içme suyu, maya, tuz, emülgatör, enzim ve askorbik asit kullanılarak yapılan bin gramı 1.25 liradan satılan çorbalık galetaların da çok talep gördüğünü sözlerine ekledi.

AA