Eski TRT spikeri ve eğitmen Orhan Ertanhan, ”Gençler, hem ekran önünde ünlü olmayı, hem de daha çok para kazanmayı tercih ettikleri için spikerliğe talep ve ilgileri daha fazla” dedi.
Uzun yıllardır özel bir kursta eğitmenlik yapan ünlü spiker Ertanhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gençlerin ”ün ve daha çok para” arzusuyla medya sektöründe en çok spikerlik yapmak istediklerini istediklerini söyledi.
”İşi önce mutfağında öğrenmek lazım”
Ertanhan, eskiden alternatif kanallar olmadığı için zorunluluktan herkesin TRT’yi seyrettiğini ve insanların daha çabuk ünlü olabildiğini ifade etti.
Çok yakın geçmişe kadar spikerlik eğitimi veren konservatuvarlar dışında TRT kurulunun da olduğunu kaydeden Ertanhan, şunları söyledi:
”TRT, usta-çırak ilişkisiyle kurslarla seçilip gelen arkadaşlara kendi içinde eğitim verirdi. Buraya konservatuvardan hocalar da gelirdi. Devlet tiyatrosunun dili güzel kullanan sanatçıları ile birlikte mesleğin büyükleri de hocalık yaparlardı. Günümüzde bu mesleğin cazibesi ve talebi artınca diksiyon eğitimi veren özel kuruluşlar da çoğaldı. Şu anda sadece haberi okuyan kişiler azaldı, artık haberin hazırlanmasına katkı sağlayan, hatta kendi haberini kendi oluşturan ve sunan kişiler medyada daha popüler oldu. Dolayısıyla işi önce mutfağında öğrenmek lazım.”
Spikerliğin uzun yıllar yayında tecrübe kazanarak elde edilmesi gerektiğini vurgulayan Ertanhan, eğitim veren kurumların çoğaldıkça, eğitmen durumundaki kişilerin ne bilip de ne öğrettiklerini, bu nedenle kaygı duyduğunu dile getirdi.
Ertanhan, şöyle devam etti:
”Mesleğe gireli tam 35 yıl oldu ve hala ustalarımıza karşı fevkalade dikkatli ve saygılı davranıyorum. Onların yanında bu işin ustasıymış gibi davranma cesaretini gösteremiyorum, hem işin teorik kısmını bilmek lazım hem de yayın tecrübesiyle bunu harmanlamak gerekiyor. Ancak o zaman yetkin bir hoca olunabilir ama piyasada o yetkinlikte çok az kişi olduğunu düşünüyorum. Kendisinin eğitime ihtiyacı varken eğitici rolüne soyunmak haddini bilmezlik gibidir. Spikerliğe gönül verip eğitim almayı düşünen kişilerin iyi araştırmaları lazım. Yetkin olan kişilerden eğitim almaları gerekiyor. Eğitim verme konusunda RTÜK tarafından bir yetkinlik belgesinin oluşturulup o belgeye sahip olanların eğitmenlik yapması lazım.”
”Spikerler çok yüksek ücret almıyor”
Eski TRT spikeri ve eğitmen Dr. Attila Sarıkayalı da, spiker olma isteğinin sadece günümüzde değil, kendisinin spikerliğe başladığı 40 yıl öncesinde de olduğunu söyledi.
Spikerin sesinin her şeyden önce mikrofona oturması gerektiğini belirten Sarıkayalı, ”Radyodan haber okuduğunuzda veya bir programı sunduğunuzda o sesi duyduğumuz zaman kulağın tırmalanmaması lazım. Mikrofona oturan ses dediğimiz de budur” dedi.
Bugün televizyonda şöhret olmanın çok zor olduğunu ifade eden Sarıkayalı, Türkiye’de yaklaşık 30 ulusal kanalın olduğunu, bu kanal ve programlara bakıldığında oradaki sunucu veya spiker konuşurken 75 milyon insana hitap ettiğini sandığını, ancak 75 milyon kişinin yarısının televizyon seyretmediğini ve o programı 100-150 bin kişinin seyredebileceğini savundu.
”Zannediliyor ki spikerler çok yüksek ücret alıyor, fevkalade hayat yaşıyor. Hayır, onlar çok yüksek ücret almıyor” diyen Sarıkayalı, spikerliğin bir hobi halinde olduğunu, ancak olaya at gözlüğüyle bakıldığı için gençlerin hala işin farkında olmadığını ve şöhret olup iyi para kazanacaklarını düşündüklerini kaydetti.
Sarıkayalı, şöyle devam etti:
”Şöhret olma arzusu çok başka bir şeydir. Şöhret olduktan sonra da ‘Aman nereden şöhret oldum’ dersiniz. Sonra bir gün sizi kimse tanımaz hale gelirse psikolojik bunalım içerisine bile düşersiniz. Onun için şöhreti ve şöhretsizliği taşımak da şöhretten sonra son derece zordur ve psikolojik durumu sağlam değilse bu işe hiç kimse girmesin.”
Sarıkayalı, spikerlik eğitimi vermeye yetkili olmayanların spikerlik dersi vermelerinin son derece yanlış olduğuna dikkati çekerek, ”Üç, beş ay televizyonda çalışıyor, ardından habercilik ve spikerlik dersi veriyor diye birtakım insanlar çıkıyor. Bu dersleri vermek için geceli gündüzlü çalışmak lazım” dedi.
AA