Erdoğan, şunları kaydetti;
2008 yılının son aylarında başlayan küresel kriz dünyada ağır bir baskı oluşturmaya devam ediyor. Dünyada bütçe açıkları artıyor. MB’ler ne yazıkki karşılıksız para basıyor. İşsizlik tarihinin en yüksek oranlarına ulaşıyor. ABD’de işsizlik 2010 yılında yüzde 9.6 oranını gördü ki bu en yüksek orandır.
Küresel krizde kamu borçlarının da tarihi düzeylerde arttığını görüyoruz. ABD’de son 5 yılda kamu borcunun milli gelire oranı 40 puan arttı. Yüzde 107’ye ulaştı. Bizde bazıları bunların hesaplanmasını bilmez. Kalkıp borcumuz şu kadar der. Aslında "borç yiğidin kamçısır" derler. Ordaki yiğit milli gelirdir. Milli gelir iyiyse rakamlar kıyaslandığında her şey çok açık ortaya çıkar.
Biz kendimizi en kötü örneklerle kıyaslayacak değiliz. Bizim bir istikametimiz var. Biz sağa sola bakmadan bu hedeflere doğru ilerlemeye devam ediyoruz. Bugün burada br araya geldiğimiz değerli mensuplarının tamamı bu ülkede sanayinin içinde bulunuyor. 10 yıl önceki manzarayla atmosferle psikolojiyle bugünkiler arasında kıyas bile kabul etmeyecek farklılıklar var.
Her alanda başarısızlığın yanında Türkiye’nin sanayicisinin üzerine tam anlamıyla karamsarlık hakim olmuştu. Ekonominin en büyük sorunu olan enflasyon yüzde 30’lar seviyesindeydi. O gün enflasyonun yüzde 6’lara düşeceği tahmin edilseydi kimsenin buna inanacak dermanı yoktu. Paradan altı sıfırın atılacağına kimse inanmadı. Bazıları Taksim Meydanı’nda anıracağız dediler.
O gün IMF borcunun 860 milyon dolara çekileceği söylenseydi buna kimse inanmazdı. Bugün mayıs ayında sıfır diyoruz. Artık stand by anlaşması yapmıyoruz. Şuanda bizden 5 milyar dolar istiyorlar. bunun yanında biz IMF’in 20. sıradaki ortağı konumuna yükseldik.
‘AVCUNUZU YALARSINIZ’
Bakınız şimdi diyorlardı ‘2012 final yılımız diye’ siz ancak avcunuzu yalarsınız, ya gelir insan gibi yaşarsınız yada ebediyen inlerde yaşamaya devam edersiniz ama biz sizi orada da bularak gerekeni yaparız.
‘MOLOTOF YAPMAYI MI ÖĞRETİYORLAR?’
Geçtiğimiz hafta Göktürk-2 uydumuzu uzaya fırlattık, Türkiye için gurur anları yaşanırken, ODTÜ’de gerçekleşen şiddete dayalı protesto eylemi tam 10 gündür ülkemizin gündemini işgal ediyor. Göktürk-2 sadece o anda canlı yayınla verildiği kadar verildi ertesi gün kenardan, köşeden es geçildi. Bilimse bilim, teknolojiyse yüksek teknoloji Türkiye bir ilke damgasını vuruyor, sen bununla övünmeyip neyle övüneceksin? Yazılı ve görsel medyaya seslenmek istiyorum sizler böyle sevinçleri millete göstermek için ne zaman adım atacaksınız? Bir tarafta uzaya gönderilen bir uydu var, yerli imalat olan bir uydu var ki, inşallah kendi ülkemizden bunu fırlatacağız. Türkiye’nin artık uydu teknolojisinde 25 ülkeden biri olduğunu gösteren bir görüntü var, diğer tarafta ise en ilkel saldırılardan biri olan sapan var ama sapanla ne atılıyor? Demir leblebi atılıyor, polise atılıyor ve polis ne oluyor? Düşman oluyor, ertesi gün köşe yazarları utanmadan, sıkılmadan ‘polisimiz biber gazı sıktı’ diyor, ne yapacaklardı? Bir taraftan molotoflar, bir taraftan kampüsün içinde otomobil lastikleri yakılıyor, ben merak ediyorum bu okulun yönetimi, akademisyenleri bu öğrencilere kurs mu veriyor? Araba lastikleri hangi ortamda nasıl yakılır? Molotof nasıl yapılır? Bu mu öğretiliyor orada?
Bizde öğrencilik yaptık kimseyi kırmadık, öğrencilikten ziyade ben gençlik kollarında görev yaparak geldim ve hiç bir kişinin burnunun kanamasına müsade etmedim. Bir çok şeylere uğradık ama bunlara hep sabırla göğüs gerdik, gençlere tavsiyem bu benim, siz elinde döner bıçağı olan gençlik olmayacaksınız, siz bilgisayarla dolaşan gençlik olacaksınız. Siz düşüncenizle, fikrinizle mücadele verin gelipte böyle mücadele olmaz, demokrasi mücadelesi böyle değil. Maalesef sadece ODTÜ öğrencileri değil dışarıdan farklı öğrenciler de gelmek suretiyle böyle bir adım atıldı.
‘CHP GENÇLERİN ARKASINA SAKLANIYOR’
1970’lerde bizzat benim neslimden bir çok arkadaşımda kutuplaştırılan öğrencileri gördük, onların çatışmalarını bizzat yaşadık. Anadolu’nun köylerinden gelmiş, aynı kültürden gelen iki köylü, biri sağcıların eline düşüyor, biri solcuların eline düşüyor ellerine silah veriliyor ve öldürülüyorlar. Biz bunları yaşadık, 12 Eylül’de zindanlarda bir araya gelen bu öğrenciler büyük yanlış yaptıklarını anladılar, orada bir çoğu arkadaşta oldu. Türkiye’de bu kadar acı olaylar yaşanmışken, CHP’nin bugün çıkıp tarihte olduğu gibi şiddeti övmesi büyük sorumsuzluktur, CHP eski CHP değil diyorlar, iyi de o zaman bu yaptığınız ne? Siz o eylemleri nasıl onaylayabilirsiniz? 1960’larda, 1970’lerde gençlerin toprağa düşmesine sebep olanlar bugün yine aynı tehlikeli oyunu oynuyor. CHP sokak sokak direniş çağrısı yapıyor, karşılık bulamayan CHP öğrenci olaylarını teşvik ederek, direniş çağrısını bir kez daha öğrenciler üzerinden yapmaya çalışıyor. BDP nasıl çocukların ellerine taş verip onların arkasına saklanıyorsa, bugün de CHP gençlerin eline taş verip, molotof verip onların arkasına saklanıyor.
‘HESABINIZI SANDIKTA ARAYIN’
Alabiliyorsan bir sonuç sandıkta alacaksın, bu millet ‘4 yıl daha çalış kardeşim’ dedi. Buna saygı duyacaksın, yıllık bütçenin müzakeresini yapıyoruz oylamada 321 kabul çıkıyor, 135 yada 136 hayır çıkıyor. Muhalefetin toplam sayısı 250’ye yakın neredeyse, nerede bu muhalefet? Böyle bir muhalefet olur mu? Böyle ciddi bir meselede ortada yoksunuz, sadece kürsüye çıkıp hakaret etmekle siyaset olmaz ama hükümetle eğer bir alıp veremediğiniz varsa bunun hesabını gençlerin canı üzerinden değil, sandıkta arayın.
ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNE MÜJDE
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ”2002 yılında bir öğrenci burs ya da kredi olarak 45 lira alıyordu. 2012 yılında bu rakam yaklaşık 5 kat artarak 260 liraya yükseldi. Şimdi 1 Ocak 2013 tarihinden geçerli olmak üzere burs ve kredilere yüzde 8 oranında artış yapıyoruz ve öğrencilerimize aylık 280 lira ödemeye başlıyoruz” dedi.