Ege bizim için diyalog ve dostluk denizidir

Dünya Hali
 Davutoğlu, Atina’da yayımlanan Kathimerini gazetesine verdiği demeçte, Türk-Yunan ilişkileri ve Kıbrıs sorununa değindi. Yıllarca Türkiye ve Yunanistan’ın birbiriyle rekabet içinde o...
EMOJİLE

 Davutoğlu, Atina’da yayımlanan Kathimerini gazetesine verdiği demeçte, Türk-Yunan ilişkileri ve Kıbrıs sorununa değindi.

Yıllarca Türkiye ve Yunanistan’ın birbiriyle rekabet içinde olduğunu, ancak bugün ilişkilerdeki metotlarda ve mizaçta değişiklikler kaydedildiğini belirten Davutoğlu, ”Artık birbirimizle başa çıkmaya çalışmıyoruz. İlişkilerimizde yeni ufuklar açmak istiyoruz. Türk-Yunan ilişkilerinde ortak bir tablo oluşturmalıyız. Türk hükümeti olarak bizim tezimiz, tüm beklentileri ilişkilerimize bir avantaj olarak görmektir. Bu anlamda, Ege bizim için bir diyalog ve dostluk denizidir” dedi.

Davutoğlu, Ege’yle ilgili bazı güçlü beklentiler ve avantajlar bulunduğunu belirterek, iki ülkenin bunları kendileri için zenginlik kaynağına dönüştürmek konusunda birbirinin haklarına saygılı olarak birlikte çalışabileceğini söyledi.

Türkiye ve Yunanistan’ın, Münhasır Ekonomik Bölgelerin (MEB) belirlenmesi ve başka hassas konularda farklı görüşleri ve yaklaşımları bulunduğunu, ancak bunların yeni yaklaşım ve düşünme şekliyle çözümlenebileceğini ifade eden Davutoğlu, şunları söyledi:

”Görüş farklılıklarını biliyoruz. Önemli olan bunları, kalıcı olmadığı gibi ahlaki ve mantıklı da olmayan Berlin duvarı gibi bir engel durumuna getirip getirmeyeceğimizdir. İkinci seçenek ise farklı görüşlerimizi konuşarak, (win win – kazan, kazan) şeklinde ortak çıkarımıza olacak bir durum bulmak. Aynı zamanda vurgulamak istiyorum ki biz, yanımızda güçlü, istikrarlı ve refah içerisinde bir komşu görmeyi arzu ediyoruz”.

Davutoğlu, Türkiye ile Yunanistan arasındaki istikşafi görüşmeler çerçevesinde bugüne kadar gerçekleştirilen 54 toplantıda önemli ilerlemeler kaydedildiğini belirterek, son zamanda Yunanistan’daki iç siyasi nedenlerle kesilen bu görüşmelere şimdi devam edilebileceğini söyledi.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Türkiye ve Yunanistan arasındaki sorunların çözümünde uluslararası hukukun ve egemenliğin müzakerelerin bel kemiğini oluşturduğunu, ancak bunun, kişinin uluslararası hukuku ne şekilde algıladığına bağlı olduğunu söyledi.

İki ülke arasındaki sorunların çözümünde en iyi yolun ikili diyalog olduğunu ifade eden Davutoğlu, Ege’nin, binlerce adasıyla özel bir durum oluşturduğunu ve Akdeniz’in de bir parçası olduğunu belirterek, tüm bunların göz önüne alınması gerektiğini kaydetti.
Davutoğlu, şöyle devam etti:

”Tabii her iki ülkenin de egemenlik konularına tamamen saygılıyız. Önemli olan, bu çerçevede çözüm olması. Türkiye, Akdeniz’e en büyük kıyısı olan ülkedir. Kimse, Türkiye’den belirli önlemlerle etrafı kuşatılmış olarak kalmasını (land locked) bekleyemez. Tüm bu adalar ve Türkiye’nin, Akdeniz’e en büyük kıyısı olan ülke olarak çıkarlarının göz önüne alındığı bir çözüm bulunabilir. Bunlar birbirini çürüten tezler değil. Aramızda anlaşabiliriz ve tüm bunlar avantaj olabilir.”

”Farklılıklar daha çok psikolojik”

Türkiye ile Yunanistan arasındaki farklılıkların daha çok psikolojik olduğunu belirten Davutoğlu, bu psikolojik engellerin aşılması durumunda sorunların gerçekçi bir şekilde çözüme kavuşturulabileceğini belirtti.

Davutoğlu, şunları kaydetti: ”Psikolojik engeller aşılırsa, tüm bunlar realist bir şekilde çözülür. Ancak psikolojik engeller olduğunda, mantıklı ve realist çözümler bulunmaz. İki ülke duygusal ve mantık dışı tepki verdiğinde en küçük meseleler bile savaş nedeni oluşturabilir.”
 
”240 İmam Yasası”

Yunanistan’da bir süre önce onaylanan ve ”240 İmam Yasası” olarak bilinen kanunla ilgili bir soruyu yanıtlayan Davutoğlu, hükümetlerin dini konularda azınlıklara dayatma yapma hakkı bulunmadığını belirtti.

Türkiye açısından azınlıklar konusunun, ”Türkiye’deki Elen asıllılar ve Yunanistan’daki Türk asıllılar” olmak üzere, iki boyutu bulunduğunu ifade eden Davutoğlu, Türk hükümetinin, Ortodoks Rum Azınlığın haklarıyla ilgili üzerine düşen görevi yerine getirdiğini, Yunan hükümetinden de bunu beklediğini belirtti.

Ruhban Okulu meselesi

Davutoğlu, Heybeliada Ruhban okulunun yeniden faaliyete geçirilmesiyle ilgili bir soru üzerine de bu konuyu Yunanistan Dışişleri Bakanı ile görüşmesinde ele aldığını belirterek, ”Olabilir, neden olmasın” dedi.

Türk hükümetinin, Ortodoks Kilise’ye ve diğer dini azınlıklara tüm mal varlıklarını iade ettiğini, hatırlatan Davutoğlu, ”Oysa Yunanistan’da Müslüman azınlığı ve dini kurumlarla ilgili birçok konu hala sürüncemede. Ancak mütekabiliyet beklemiyoruz. Biz bunları görevimiz olduğu için çekinmeden yaptık. Geçmişte bir hata olmuşsa bunu düzeltmek bizim görevimizdir. Tabii Yunanistan’daki Müslüman Türkler için de aynı şeyin geçerli olması lazım” diye konuştu.

Davutoğlu, Güney Kıbrıs’ta (GKRY) lider değişikliğiyle ilgi bir soru üzerine de siyasi değişikliklerin her zaman beraberinde yeni iddialar ve beklentiler getirdiğini ifade ederek, bunun bir fırsat penceresi olabileceğini belirtti.

Davutoğlu, Rumların, enerji kaynaklarını Kıbrıslı Türkleri cezalandırmak için kullanma yönüne gitmeleri durumumda, bunun mantıklı ve dürüst bir hareket olmayacağını belirterek, Türkiye’nin böyle bir şeye izin vermeyeceğini söyledi.

Bakan Davutoğlu, ”Bu bir tehdit değil. Ülkenin ortak doğal kaynaklarında her iki toplumun hakkı vardır. Gelecekte Kuzey Kıbrıs’ta enerji kaynakları tespit edilirse, bunda Kıbrıslı Rumların da hakkı olacak” dedi.

Kıbrıs’ta doğal enerji kaynaklarının değerlendirilmesi için önce çözüme ihtiyaç bulunduğunu belirten Davutoğlu, Türkiye’nin bu nedenle en kısa zamanda çözüm bulunmasından yana olduğunu söyledi.

Davutoğlu, Kıbrıs’ta yeni çözüm arayışlarının ne şekilde olabileceğine ilişkin bir soru üzerine de Ada’daki çözümün, Annan Planı’nın dışında başka bir temelde de mümkün olabileceğini belirtti.
Bunun için samimi ve belirli bir zaman süreci olan yeni görüşmeler yapılması gerektiğini ifade eden Davutoğlu, ”Hristofyas’ın, Eroğlu ve daha önce de Talat ile olan görüşmeleri belirli zaman süreci ve ortak yaklaşım olmadığı için sonuç getirmedi. Şimdi bizleri barışa götürecek yeni metotlar olabilir” diye konuştu.

AA