Dünya Bankası Türkiye’ye Kredi Verdi

Dünya Hali
Dünya Bankasından yapılan açıklamada, söz konusu kredinin, faiz oranı 6 aylık avro LIBOR artı değişken marj, vadesi 9 yılı geri ödemesiz olmak üzere 26,5 yıl olan, eşit anapara geri ödemeli bir esnek ...
EMOJİLE

Dünya Bankasından yapılan açıklamada, söz konusu kredinin, faiz oranı 6 aylık avro LIBOR artı değişken marj, vadesi 9 yılı geri ödemesiz olmak üzere 26,5 yıl olan, eşit anapara geri ödemeli bir esnek kredi olduğu ifade edildi.
     Açıklamada, Türkiye hükümetinin REGE DPL dizisi ile desteklenen programı, Türkiye’nin iş ortamı ve daha geniş rekabetçilik ve büyüme gündemini ilerletmeye ve mevcut kamu sektörü reform gündemini sürdürmeye yönelik kritik yasal, kurumsal ve yapısal reformları içerdiği belirtildi.
     Kredi dizisinin ikinci operasyonu olan REGE DPL 2’nin, 2010 yılından bu yana üç geniş alanda uygulanan spesifik politikaları desteklediği kaydedildi. Açıklamada, bu politikalar şöyle sıralandı:
     ”Özellikle yeni Ticaret Kanununun, Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanununun ve Borçlar Kanununun yürürlüğe konulması olmak üzere rekabetçiliği ve istihdamı artırmaya yönelik iş ortamı reformları.
     Türkiye’nin genel sağlık sigortası sisteminin mali açıdan sürdürülebilir bir şekilde uygulanması ve okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması olmak üzere, Türk halkının beceriler ve insan sermayesi oluşturmasına yönelik önemli programların uygulanması.
     Yeni Sayıştay Kanunu ve yeni Devlet Yardımları Kanunu dahil olmak üzere, kaliteli kamu hizmetlerinin etkin ve şeffaf sunumunu daha da güçlendirmeye yönelik reformlar.”
    
     -DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DİREKTÖRÜ ZACHAU-
    
     Dünya Bankası Türkiye Direktörü Ulrich Zachau da, konuya ilişkin değerlendirmesinde, Türkiye’nin, 2008-2009 küresel mali krizinin etkilerini çoğu ülkeden daha hızlı bir şekilde atlattığını belirterek, 2010 yılında da çarpıcı bir ekonomik büyümeyi başardığını ve aynı zamanda işsizlik ve enflasyon oranlarını düşürdüğünü vurguladı. Zachau, şunları kaydetti:
     ”Hükümet bu fırsatı, bazı temel ekonomik reformlara devam edilmesi için bir fırsat olarak kullanmıştır. Bunların en önemlileri arasında yeni Türk Ticaret Kanununun kabulü ve Sağlıkta Dönüşüm Programı uygulamasının devam ettirilmesi yer almaktadır. Türkiye, şu anda ekonomik gündemini daha da ilerletmek için mükemmel bir zemine sahiptir. Yeni istihdamı ve istihdam esnekliğini, eğitimi, beceri eğitimini ve sağlığı güçlendirmeye, yenilikçiliğin önünü açmaya, yerel sermaye piyasalarını derinleştirmeye ve temiz, verimli ve güvenli enerjiyi teşvik etmeye devam etmek için halihazırda planlanmış olan reformlar dahil olmak üzere; makroekonomik istikrarın sürdürülmesi ve yurtiçi tasarrufları kademeli olarak artırma üzerindeki odaklanma ile birlikte, bu gündemin Türkiye’nin uzun vadeli sağlam ekonomik büyüme ve tüm Türk halkının yaşamlarını iyileştirme yönündeki iddialı hedeflerini gerçekleştirmesine yardımcı olacağına inanıyorum.”