Apple’ın kurucusu Steve Jobs daha hayata veda etmeden önce de karakterinin yarattığı kült, Apple şirketinde önemli bir yere sahipti.
Görevi bırakacağı ilan edildiğinde kimi yorumcular, şirketin Jobs olmadan yalpalayacağı yolunda kaygılarını dile getirmişti. Ancak ölümüyle hem bir kült figür olarak konumu, hem de bu geçiş sürecindeki şirkete bıraktığı mirası berraklaşmış oldu.
Ölümünden dakikalar sonra internette sosyal paylaşım sitesi Twitter, Jobs’un anısına yollanan mesajlar ve bir mesajın daha kolay aranıp bulunmasını sağlayan #(hashtag) işaretlerine teslim olmuştu. Facebook’ta bir biri ardına Jobs’un fotoğrafları, sözleri, videoları yollandı.
Dünyanın hemen her yerinde insanlar Apple dükkanlarına akın etti, çiçekler bıraktı. Bazı gruplar, iPad’lerinde mum uygulamaları kullanarak anma törenleri dahi yaptı.
BİLİNMEZLERLE DOLU
Steve Jobs’un ölüm haberine kitleler halinde gösterilen tepki, sanki ürünlerini satın alan milyonlarca insanın arkadaşıymış gibi bir izlenim doğurdu. Gerçekte ise hakkında pek az şey biliyorlardı.
Steve Jobs’un yaşam öyküsünü yazan Leander Kahney, "İnanılmaz derecede ağzı sıkı, kişisel hayatını gizli tutan biriydi." diyor ve sürdürüyor: "Çocuklarıyla bir fotoğrafını dahi bulamazdınız, Apple ürünleri dışında bir şeyden bahsettiğini de işitmezdiniz."
Steve Jobs’un siyasete ya da özel yaşamına ilişkin fazla bir şey paylaşmaması, hayranlarını da asla hayal kırıklığına uğratmaması demekti. Mac Kültü (cultofmac.com) adlı internet sitesini yöneten Kahney, "gizemli olduğundan, insanlar kendi fikirlerini onda görebiliyorlardı, böylece bir çok insan içi, bir çok şey ifade edebiliyordu" diyor.
UCLA Anderson İşletme Okulu’ndan Doçent Doktor Maia Anderson da esrarlı olduğu düşüncesinin Jobs’un ileriyi gören bir kişi olduğu düşüncesini beslediği görüşünde. "Gizemli insanlar başarılı olduklarında, onları gizli bir şeyler bahşedilmiş, pek çoğumuzun erişme olanağının olmadığı bir şeylere sahip biri gibi algılıyoruz." diyor Anderson.
FARKLI DÜŞÜNMEK
Kahney ise, "daha başından beri Apple, bir külttü zaten" diyor. Ancak bu kült, kişilikten çok şirketin piyasaya sürdüğü ürünlere dayanıyordu ki, bu inanılmaz bir sadakati de beraberinde getirmişti.
Apple ürünlerini kullananların sayısının fazla olmayışı, hem ayrıcalıklı olma havası yarattı, hem de Apple hayranlarını aşırı korumacı bir hale sürükledi. Öyle ki, Microsoft gibi devlerin, çok sevdikleri şirketlerinin kapanmasına neden olabileceği kaygısı içindeydiler devamlı.
İşte Jobs, bu karışıma farklı bir şeyler ilave etti. Marka danışmanı Jonathan Gabay, "Jobs herkesten farklı olarak işleri kendi istediği gibi yaptı" diyenlerden. Jobs’dan önce bilgisayar, matematik ve bilim alanında kullanılan gri bir kutudan ibaretti, takım elbiseler ve kravatlar içindeki adamların işlerinde kullandıkları makinelerdi ya da.
Kot pantolonlu Jobs, rahat giysilerin hakim olduğu "dotcom" yaşam tarzına öncülük etti, bu anlayışı tamamen değiştirdi. "Bu da insanları, işleri daha farklı yollardan yapmayı dile getirmeye sevketti, onları özgürleştirdi; dahiyane sloganı ‘Farklı düşünün’ de öyle" diyor, Gabay.
iPod ve iPhone’un icadıyla Apple, acayip ve umutsuz bir vaka olmaktan çıktı, küresel bir güç haline geldi. iPod’lara has beyaz kulaklıkları hippi sanatçılar da kullanıyordu, ABD’nin finans merkezi Wall Street’teki takım elbiseliler de.
Ama iş hayatına bakıldığında, Jobs, devrimciden başka her şeydi. "Dışarıdan bakıldığında havalı, liberal yaratıcı bir şirket gibi dursa da, gerçekte Apple son derece sıkı bir yer. Öyle, çalışmak için, çok mutlu bir ortam da değil." diyor Kahney ve ekliyor: "Dünyanın en sıkı kontrol altında tutulan kurumlarından biri."
Şirket giderek daha başarılı hala geldikçe, daha az yenilikçi bir hal aldı – nihayetinde, bir şirket, yaşamlarımızda devrim yaratan her yeni gelişmeyi daha kaç kere yapabilir? Şimdi Jobs’un öncülük ettiği şirket, tarihi öneme sahip lideri olmadan yoluna devam etmek zorunda.
Dünyanın hemen her yerinden tüketiciler internet ortamında Jobs’u anan bir çok mesaj bıraktı. Bunların hiç biri Apple’ın yenilikçi tasarımı ya da işletim sistemlerinin hızına ilişkin değildi. Mesajların çoğu Jobs’u hayalperest, vizyon sahibi bir insan olarak anlatıyordu. "Kalbinizin ve sezgilerinizin sesini dinleme cesaretini gösterin" gibi sözlerinden alıntılar yapılıyordu.
Steve Jobs insanların otoriteye her zamankinden daha az güvendikleri bir zamanda öldü. Yarattığı teknoloji ve yansıttığı imaj, tüketicilere bir çözüm olasılığı sundu.
Ntvmsnbc