Mahallenizde uzun süredir kullanılmayan, tekerlekleri patlak, tamponu düşmüş, tavanı çökmüş, kaderine terk edilmiş arabalar gözünüze çarpmıştır mutlaka.
Kimi 3 yıl, kimi 5 yıldır sokağı işgal ediyor! Zaman gazetesinin haberine göre, bu araçlar sokağı işgal etmekle kalmıyor, görüntü kirliliğine neden oluyor. Hatta yayalar için büyük tehlike oluşturuyor. Bu arabaların neden kaderine terk edildiğini sormuyoruz! Bunların neden taşınmadığını merak ediyoruz; ama muhatap bulmak zor. Belediye mi? Emniyet mi? Belirsiz!
Önce İstanbul‘da kısa bir tur attık. Kaldırımlara terk edilen birkaç aracı belirledik. Sonra belediyeleri aradık. "Sorumluluk bizde değil." dediler. Soluğu İstanbul Emniyeti Trafik Müdürlüğü’nde aldık. Birkaç birim gezdikten sonra son durağımız Trafik Denetleme Merkezi oldu. Nihayet bir muhatap bulabildik. Arabalar karayolu üzerindeyse trafik ekiplerince kaldırılıyormuş. Ara sokaklarda ise plakasından, plakası yoksa şasi ya da motor numarasından sahibine ulaşılıyormuş. Araba kullanılamayacak haldeyse hurdaya kaldırılıyor, kullanılabilme durumu varsa Trafik Müdürlüğü‘nün anlaşmalı olduğu otoparklara çekiliyormuş. 6 ay içinde sahibi Emniyet‘e başvurursa günlüğü 8 TL olmak üzere otopark ücreti ödeyip arabasını geri alabiliyormuş. Ama gördüğümüz manzaradan bu yaptırımın uygulandığını söylemek zor!
Yola, hurda arabaların taşınmasından kimin sorumlu olduğunu, araba terk etmenin cezası olup olmadığını araştırmak için çıktık ama karşımıza ilginç insan hikayeleri çıktı. Mesela bir araba işyerine çevrilmiş, diğeri evsiz bir gence yuva olmuş.
Arabayı züccaciye dükkanına çevirmiş
İstanbul Fatih‘te 5 yıla yakın bir süredir duran, 1972 model Ford marka araba mahallenin sürekli alışveriş yaptığı bir işyeri. 5 yıl önce Aksaray‘da züccaciye dükkanı olan Kamil Yıldıran, işler kötü gidince kira parasını ödeyememiş ve arabayı işyerine çevirmeye karar vermiş. 12 yıl önce aldığı arabanın koltuklarını söken Yıldıran‘ın içi önceleri çok acımış. Ama o da mahalleli gibi kolay ayak uydurmuş hayat şartlarına. Arabasının bagajını açık bırakan daha doğrusu işyerinin kapısına kilit vurmadan yemek yemeye, camiye namaz kılmaya giden Yıldıran, mahallelerinde Osmanlı zamanından kalma hoşgörünün devam ettiğini söylüyor.
Bazen kötü niyetliler bu huzurlu ortamı bozmadan edemiyor ne yazık ki! Arabası 2 yıl önce soyulunca çareyi arabanın bütün camlarını söküp demirle kaplamakta bulmuş. Kapılardan giren olmasın diye de hepsine asma kilit taktırmış. Zamanla işleri genişletmiş ve arabada çaydanlık tamir edip, tencere parlatmaya başlamış. 60’ına merdiven dayayan Yıldıran, ailesinin geçimini araba sayesinde sağlıyor. Başka bir geliri olmamasına rağmen biri üniversitede olmak üzere 3 çocuk okutuyor.
***
1996 model Hyundai çürüyor
Bahçelievler sokakları terk edilmiş arabalardan geçilmiyor. Kaldırıma park edilen, eski denemeyecek, çoğu memurun hayalini süsleyen 1996 model Hyundai araba, bakıma alınacağı günü sabırsızlıkla bekliyor. 4 tekerleği yere yapışmış, tamponu düşmek üzere… Tavanı koltuklarına değen araba 2 yıldır sokağın demirbaşı. Arabadan şimdiye kadar kimse şikayetçi olmamış. Mahallenin teyzelerinin sözü manidar: "Adamların parası var, sokağa atıyorlar."
***
Almanya’dan geldi, evsizlere ev oldu
İstanbul Bahçeşehir‘de, 1971 model bir Ford. Alman yapımı arabayı ilk çıktığında Akpınar ailesi Türkiye‘ye getirmiş ve 37 yıl kullanmış. 1,5 yıldır evin önünde kullanılmayacak halde bekliyor. Ailenin ekonomik sıkıntıları nedeniyle tamir edilemiyor. Koltuları yırtık, tekerlekleri patlak… Bu kış evsiz bir gence "çatı" olmuş. Bagajına bazen damacana konuyor, bazen de mahallenin çöpçüsünün süpürgeleri. Sahibi Ünal Akpınar, onu yeniden ayağa kaldırmakta kararlı. Bursa’ya tamire göndermek için para biriktiriyor ve yeni aldığı hoparlörleri takmak için gün sayıyor. Hayali, "Abi" diye hitap ettiği arabasını gelecek yıl TÜYAP’taki araba fuarında sergilemek.
***
İflas edince Mercedes’ini sokağa atmış
İstanbul Bahçelievler‘de kaderine terk edilen bir Mercedes‘le karşılaşıyoruz. Mahalle sakinlerinin söylediklerine göre sahibi iflas ettikten sonra başka bir semte taşınmış ve arabayı kaderine terk etmiş. 5 yıla yakın bir süredir sokağın başında kapıları kilitli, tekerlekleri patlak bir şekilde duran arabadan esnaf şikayetçi. İki arabanın yan yana geçemediği sokakta, otopark sorunu yaşanırken bir arabanın yıllardır aynı yerde durması bazı esnafları çileden çıkarmış.
***
Beykoz ormanında bir Amerikan arabası
İstanbul Beykoz Belediyesi orman parkında dolaşırken terk edilmiş bir Buick marka Amerikan arabası dikkatimizi çekiyor. Çevre sakinleri arabanın kaç yıldır çalılıkların içinde beklediğini hatırlamıyor bile. Sahibi Engin Baydar Nazikoğlu konuşmaktan çekiniyor. "Sattım, kurtuldum." diyor sadece. Hayvanların yuvası, çalılıkların arkadaşı olan mavi araba, trafikteki araçlara sinyalleriyle göz kırpacağı günü umutla bekliyor.