Bu da Sandviç Yolsuzluğu

Dünya Hali
İzmir Büyükşehir Belediyesindeki operasyona kaynaklık eden denetçi raporlarında, 2009 yılında 11 belediye şirketine ait 46 milyon liralık giderin ”kanunen şirket harcamasında kabul edilmeyen gid...
EMOJİLE

İzmir Büyükşehir Belediyesindeki operasyona kaynaklık eden denetçi raporlarında, 2009 yılında 11 belediye şirketine ait 46 milyon liralık giderin ”kanunen şirket harcamasında kabul edilmeyen gider” olarak tespit edildiği öğrenildi.

AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, operasyon kapsamındaki teknik takipte bazı veriler elde eden polis, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve bağlı şirketlerinde denetim yapan Gelirler İdaresi Başkanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile diğer denetim yapan birimlerin incelemeleriyle ilgili verileri de topladı.

Gelirler İdaresi Başkanlığı denetçilerinin incelemesinde, İzmir Büyükşehir Belediyesinin bazı harcamalarının, belediye şirketlerince finanse edildiği ve bunlar karşılığında şirketlere fatura kesildiğinin tespit edildiği belirtildi. Belediyenin, 11 şirketinde ”kanunen şirket harcaması olarak kabul edilmeyen” bu giderlerin, 2009 yılı incelemesinde 46 milyon lirayı aştığının tespit edildiğine raporlarda yer verildi.

Raporlarda, 2009 yılında 394 bin lira ”kanunen şirket harcaması olarak kabul edilmeyen gideri” bulunan Egeşehir Planlama şirketinin, aynı yıl 1 milyon 624 bin lira zarar ettiğine, şirket yönetim kuruluna ise huzur hakkı olarak 179 bin lira ödendiğine yer verildi.

SANDVİÇLERİN SEÇİM BÜROLARINDA DAĞITILDIĞI İDDİASI

Belediye şirketlerinden Grand Plaza A.Ş’de ”usulsüzlük” yapıldığı iddiaları üzerine Sanayi ve Ticaret Bakanlığına bağlı teftiş kurulunun yaptığı incelemede, stok kayıtlarına göre depoda bulunması gereken 21 bin 853 sandviç, 10 bin 33 meyve suyu ve 4 bin 618 şişe suyun depoda olmadığı, toplam 33 bin 365 liralık açık bulunduğu, bu açık miktarının 2009 yıl sonunda 37 bin 986 liraya ulaştığının tespit edildiği öğrenildi.

Depo sorumlularının ifadelerinde ”yerel seçimlerin yapıldığı 2009 Mart döneminde Genel Müdür ve yardımcısının talimatlarıyla seçim bürolarına malzeme gönderildiğini” söyledikleri bildirildi.

Polisin teknik takibinde, söz konusu sandviçlerin seçim bürosunda dağıtılmasına rağmen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri kapsamında dağıtılmış gibi gösterildiğine ilişkin konuşma kayıtlarının bulunduğu öğrenildi.

Konuyla ilgili teftiş kurulunca savcılığa gönderilen bilgide, yöneticiler tarafından makul bir açıklama getirilemeyen bu durumun, TCK’nın 155/2’nci maddesi gereğince ”Güveni kötüye kullanma” suçu kapsamına girdiğinin değerlendirildiği bildirildi.

Özel yetkili cumhuriyet savcılarının talimatıyla mali büro ekiplerince İzmir Büyükşehir Belediyesinde 2 Mayıs Pazartesi günü başlatılan arama çerçevesinde İzmir Büyükşehir Belediyesi, Karabağlar ve Kuşadası belediyelerinde çok sayıda belgeye el konulmuş, bilgisayar kayıtlarının kopyaları alınmıştı.

Operasyonda, aralarında belediye bürokratlarının da bulunduğu 44 kişi gözaltına alınmış, 10 kişi emniyetteki ifadelerinin ardından serbest bırakılmıştı.

İzmir Emniyet Müdürlüğündeki işlemleri tamamlandıktan sonra dün adliyeye sevk edilen 34 kişiden 14’ü savcılıktan serbest bırakılırken, tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edilen 20 kişiden, aralarında İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Pervin Şenel Genç’in de aralarında bulunduğu 17’si ”usulsüz evrak düzenleme”, ”devleti zarar uğratma” ve ”ihaleye fesat karıştırma” suçlamalarıyla tutuklanmıştı.

İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNDEKİ ARAMALAR

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, büyükşehir belediyesindeki operasyon kapsamında çıkarıldıkları nöbetçi mahkemece tutuklanan 17 kişiden 7’sinin belediye personeli olduğunu belirterek, ”Savunma avukatlarımız görevini yapamaz duruma gelmişlerdir, çünkü arkadaşlarımızın neyle suçlandığı bilinmemektedir” dedi.

Kocaoğlu, Ege Belediyeler Birliği toplantısından sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, soruşturmaya ilişkin süreci dikkatle izlediklerini, hukuk mücadelesi verdiklerini belirtti.

Avukatların mahkeme kararından ve sorgu tutanaklarından başka hiçbir belge alamadığını söyleyen Kocaoğlu, şöyle devam etti:

”Savunma avukatlarımız görevini yapamaz duruma gelmişlerdir. Çünkü arkadaşlarımızın neyle suçlandığı bilinmemektedir. Bu süreç umuyorum önümüzdeki günlerde aşılır. Avukatlarımız görevlerini yapabilir. Müvekkillerinin yani arkadaşlarımızın neyle suçlandığı bilgilerine ulaşabilirler.

Bunun Türk adaleti açısından, hukuk devleti açısından, savunma hakkının kullanılabilmesi açısından çok önemli olduğuna, olmazsa olmaz olduğuna inanıyoruz. Bu konudaki değerlendirmeler avukatlarımızın genel görüşüdür.”

Kocaoğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesinden birçok belge talep edildiğini de belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

”Bir enteresan süreç daha yaşanmıştır. Tabii ki ben hukuki açıdan yorum yapacak değilim ama operasyon kararını veren, bilgilere ulaşılmaması için kısıtlılık kararı veren, dün de arkadaşlarımıza tutuklama kararı veren hakim tesadüfen pazar günü ve perşembe günü nöbetçi hakim olmuştur. Ayrıca avukatlarımızın bu konunun özel yetkili mahkemede yargılanmayı gerektiren bir konu olmadığı şeklinde şiddetli itirazları vardır.”

Aziz Kocaoğlu, ilk günde söylediği gibi her koşulda arkadaşlarının yanında olduğunu ifade ederek, ”Onların masum olduğuna inanıyorum. Zaten suçlamada da zimmettir, haksız kazanç elde etmektir gibi en ufak bir iddia yoktur. Türkiye Cumhuriyeti’nde kimden çete reisi olur bilmem ama benim kardeşim gibi sevdiğim Pervin Şenel Genç’ten, Reha Pekerten’den çete reisi olmaz”dedi.

AA