Bakanı Binali Yıldırım, internet arama motorlarının her şeyi aradığını, bir tek vergi dairesini aramadığını belirterek, ”Yerelleşme çok önemli. Çok küçük ülkelerde yerelleşmeye önem veriyorsunuz ama Türkiye gibi etki alanı büyük bir ülkede daha mütevazi davranıyorsunuz” dedi.
Bakan Yıldırım, Big Tent Etkinliği’nin açılışında yaptığı konuşmada, internetin önemine işaret ederek, ”İnternet olmadığı zaman halimiz ne olacak? Onu konuşmamız lazım. İnternete tamamen bağımlı hale geldik. Bağımlılık iyi bir şey de fişi çekildiği zaman ne olacak? O zaman hayat yine devam ediyor” diye konuştu.
Yıldırım, 3 yaşında bir torunu olduğunu anlatarak, şunları kaydetti:
"Torunum fıldır fıldır telefonların, iPad’lerin altını üstüne getiriyor. Bunlar analarının karnında mı öğreniyor, anlamadım. Biz bu dönemi ucundan, kıyısından yakalamış bir nesiliz. İnsanlığa burada büyük bir görev düşüyor. İnternet hayatımızın vazgeçilmezi, evimizin bir bireyidir. Aile kavramının içine anne, baba, çocuk ve internet girdi.
İnternet, işlerimizi, hayatı çok kolaylaştıran bir şey, yaşam kalitemizi arttırabiliyoruz. Kafamıza takılan her türlü bilgiye ulaşabiliyoruz. Bunu iyi kullanabilmek için insanlığa karşı da sorumluluğumuz var. En iyi şekilde kullanıp herkesin kullanmasını sağlayacağız. Bilgi toplumu olma yönünde son 10 senede yapılanlar ortada. Sektör 10 senede yüzde 1500 gelişmiş ama bununla övünecek değiliz."
KÜRESEL BARIŞA KATKI
Türkiye’nin yüzde 65’inin dağ olduğunu, bunun da erişim ve ulaşımı zorlaştırdığını söyleyen Yıldırım, Türkiye’nin her köşesine ulaştıklarını belirterek, ”Artık ulaşan Türkiye’den erişen Türkiye’ye gidiyoruz. Hakkari’nin bir köyünde çocuklar geniş bantlı internetten ödevlerini yapıyor, dünyada ne olup bitiyor haberdar oluyorlar. ABD seçimleri oldu. ‘Kim kazanacak’ diye konuşuluyor. Gecenin 3’ünde kızım ‘Obama kazandı’ dedi. Uykumuzu böldü, artık herkes dünyadan aynı anda haberdar olabilir” diye konuştu.
İnternetin aslında küresel kardeşlik ve barışa katkı sunduğunu ifade eden Yıldırım, bunun da dünyada insanların birbirleriyle daha fazla yakınlaşması anlamına geldiğine işaret etti.
Dünyada 7 milyar kişi internet imkanına sahipken, iki milyar kişinin ise hala telefonu olmadığına vurgu yapan Yıldırım, "İnternette tabii durum daha vahim. Bu sayısal uçuruma ayrıca yoğunlaşmamız lazım. Bazıları için imtiyaz olacak şekilden çıkartmamız lazım. Biz Türkiye olarak bunu erken fark ettik. Dağda bayırda şehirde nerede olursa olsun vatandaş aynı kalitede hizmet alıyor" değerlendirmesini yaptı.
"BOŞUNA MI YAPTIK?"
Yıldırım, bilgi toplumuyla ilgili yayınlanan endekslerden ise, "Türkiye’yi 2002’de daha yüksek, 2012’de daha aşağıda gösteriyorlar. Biz bunca şeyi boşuna mı yaptık?" şeklinde yakındı.
"Sosyo ekonomik parametreleri, her şeyi bu araştırma içine dahil ediyorlar. Ellerinde hangi yılların bilgisi varsa onu kullanıyorlar, sonra ortaya rakam çıkıyor" diyen Yıldırım, rakamlar bir şeyler söyleyeceğini ama önemli olanın insanların yaşadıkları olduğunu vurguladı.
Yıldırım, "Silikon Vadisi’nde telefon çekmeyip, Türkiye’nin Gabar dağında çekiyorsa biz ona bakarız. Orada alt yapının olmadığını değil, yetersiz kaldığını gösteriyor. Bu bizim için de bir uyarıdır. ‘Bölünmüş yolları yaptık artık sorunumuz olmayacak’ diyemeyiz. Bayramda bazı yollar yetersiz kaldı. Göreve başladığımda 8 milyon araç vardı 16,5 milyon araç var. Biz çalışmasaydık ne olacaktı bu memleketin hali? İnternet de aynen böyle. Bizim şu anda en önemli konumuz bilim otoyollarını geliştirmek" şeklinde konuştu.
Yıldırım, alt yapıya yatırım yapan herkese destek olduklarını belirterek, "Yeter ki mükerrer bir yatırım, kaynak israfı olmasın. Rekabet kıskançlığını bir kenara bırakalım, alt yapıyı yapalım. Biz inancımız gereği dünyayı önemsemez, ‘yalan dünya’ deriz ama durum böyle değil. Şimdi bir de sanal dünya var" dedi.
Sanal dünyanın vazgeçilmez hale geldiğini anlatan Yıldırım, "Dağda, bayırda olan bile sanal dünyadan kendini ayrı düşünemez. Çocuk da öğrenecek dede de öğrenecek" yorumunu yaptı. Yıldırım, Türkiye’nin bilgi toplumu olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini belirtti.
"ARAMA MOTORLARI BİR TEK VERGİ DAİRESİNİ ARAMIYOR"
Türkiye’nin son 10 yılda bilişim, iletişim alanında yaptığı çalışmaların karşılığını bölgesel olarak almaya başladığını dile getiren Yıldırım, Ortadoğu ve Kafkaslarda Türkiye’nin bilişim ile ilgili konularda da fikrine itibar edilen bir ülke haline geldiğine işaret etti.
"Arama motorları her şeyi arıyorlar bir tek vergi dairesini aramıyorlar" diyen Yıldırım, internet arama motorları için yerelleşmenin çok önemli olduğunu vurguladı.
Yıldırım, "Çok küçük ülkelerde yerelleşmeye önem veriyorsunuz ama Türkiye gibi etki alanı büyük bir ülkede daha mütevazi davranıyorsunuz. İnternetle kimin kavgası var dünyada. İnternet herkesin kardeşim, artık böyle sahibi falan yok. Her iyi şey bulanın olsaydı nasıl yaşanırdı? Elektriği bulan ‘elektriği ben buldum kullanamazsınız’ diyebilir mi?" diye sordu.
"İNTERNET ADAM GİBİ KULLANILMALI"
Bu kavganın arkasında "şüphecilik" olduğunu söyleyen Yıldırım, "Bilgilerimizi kim gözetliyor şüphesi kalkmadan bu kavga bitmez. Uluslararası ülkeler bir araya gelecek ve bu alandaki şüpheleri kaldırmak için gayret gösterecek" teklifinde bulundu.
İnterneti özgürlük olarak tanımlandığını hatırlatan Yıldırım, "İnsanların özgürlüğünü tehdit edecek hale gelmesi olmaz. İnternetin adam gibi yerli yerinde insanlığın refahı için, geleceğimizin daha da iyi olması için kullanılması gerekiyor" dedi.
Google’ın ülkemizin insanlarının hassasiyetlerine çok daha yoğunlaşmasını bekliyoruz
Yıldırım, burada bir ülkenin sorumluğunu en iyi şekilde yerine getirmesinin hiçbir anlamı bulunmadığını ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ama bu sınır tanımayan bir şey. İş böyle olunca bir uluslararası çadır olacak, bir çadır teşkilatla düzene girecek. Bir takım çalışmalar var ama yetmez. Bu işin nimetiyle külfetini paylaşma noktasında da bazı yapılması gereken işler var. Yolları yapan var. Yolları yapanların emeğinin karşılığının verilmesi gerekiyor. İçerikçiler vesaire bu külfete ortak olması lazım. Hep nimet tarafında olmaması lazım.
Google’ın ülkemizin insanlarının hassasiyetlerine çok daha yoğunlaşmasını bekliyoruz. Buna hakkımız olduğunu düşünüyoruz. Bu şirket uzun vadeli var olmayı hedefliyorsa, bu şekilde bir politika değişikliğine gitmesi gerekir. Fatih projesini fırsat bilip yatırımlar yapabilirsiniz. Bu yatırımlar sadece Türkiye’ye yatırım hitap etmez."
AA