Can Baylav, henüz 6,5 yaşında ve tam bir satranç ustası.Can, Kocaeli Büyükşehir Belediye Kağıtspor kulübü bünyesinde çalışmalarını yürütüyor.
EN KÜÇÜK MİLLİ
6,5 yaşında dünya dördüncüsü olan Can, Satranç Milli Takımı’nın da en küçüğü. Ağabeyi de satranç oyuncusu olan Can’ın bu oyuna olan ilgisi de ağabeyi yüzünden. "Çok daha küçükken ağabeyim satranç oynuyordu. O zamanlar vezire, dezir diyordum. Hep ağabeyimin taşlarını dağıtıyordum. Küçükken ağabeyimle bu yüzden pek anlaşamıyorduk" diyen Can, şimdi ağabeyine rakip olduğunu söylüyor.
POLONYA MACERASI
Şampiyona için Polonya’ya giderken bir takım maceralar yaşadıklarını anlatan küçük Can, "Uçağa bindik. Uçak havadayken uçağın bilgisayar sistemi bozulunca ani iniş yapmak zorunda kaldık. Yola otobüsle devam ettik. Otobüsle giderken bu kez otobüsün vites teli koptu. Uzun süren bekleyişin ardından, yeni gelen otobüsle otele gidebildik. Bu kez yol yorgunluğumuzu otelde odalarımızda atacağımızı zannederken büyük hayal kırıklığına uğradık. Otelin yeni açıldığını, odalarımızın hazır olmadığını öğrenince şaşkına döndük. Uzun süren bekleyişin ardından bize bir oda tahsisi ettiler. Bu maceralardan sonra ertesi günde şampiyonaya çıktık." dedi.
BÜYÜK USTALAR İZLEDİ
Rusya, Polonya, Azerbaycan, Moğolistan ve Peru’dan gelen öğrencilerle karşılaştığını anlatan küçük Can, kendisini çok büyük ustaların izlediğini söyledi.
Şampiyonadaki ilk iki maçını kaybettiğini belirter küçük Can, yarışmayı şöyle anlattı: "Polonya’daki ilk maçlarımda üzüldüğüm sonuçlar aldım. Dünya ikincisi olan ilk rakibim Ekin Barış Temir oldu. Ekin beni yendi. Moralim bozuldu. Yenilgiden sonra çok iyi oynadığım söylendi. İkinci maçımda Dünya Şampiyonu olan Polonya’lı rakibime yenildim. İlk iki maçı da üst üste kaybedince iyice moralim bozuldu. Bir an her şeyin bittiğini düşündüm. Karşılaşma sonrası hocalarımız büyük destek verdi bana. Üçüncü maçta Rus rakibimi yenince moralim biraz düzeldi. Dördüncü maçımda benden ayca küçük olan turnuvanın en küçük sporcusunu yendim. Beşinci turda ise Moğolistanlı bir çocukla oynadım. Bu maç oynadığım en uzun maç oldu. Tam 3,5 saat sürdü. Maçın ardından annemin yanına giderek yendiğimi söyledim. Annem ve hocalarım çok sevindi. Altıncı turda ise Polonyalı rakibimi bu kez yendim. Yedinci turda ise Dünya altıncısı olan Azerbaycan’lı çocuğu yendim. Sekizinci turda ise Peru’lu çocuğa yenilerek Dünya dördüncüsü oldum. Türkiye’ye döndüğümüzde bizi çiçeklerle karşıladılar. Çok mutlu oldum.
8 Sütun