Evet, yanlış okumadınız; 2012’nin değil 2013 ilkbahar-yaz sezonunun kumaş trendlerinden bahsediyoruz. Zira 8-10 Mart tarihleri arasında CNREXPO’da ülkemizin tek kumaş ve aksesuar fuarı Texbridge düzenleniyor. Fuar öncesi, Belçikalı ünlü trend tahmincisi Niek De Prest’ten geleceğin kumaş trendlerini aldık.
2013 ilkbahar-yaz sezonunun trendlerini merak ediyor musunuz? ‘Mart kapıdan baktırıyor, daha 2012 yazına gelemedik’ diyebilirsiniz. Ancak Türkiye’nin tek kumaş ve tekstil aksesuarları fuarı Texbridge, 8-10 Mart’ta 2013’ün kumaş ve aksesuarlarını sergileyecek. Türk tekstil ve yan sanayi sektörünün iç ve dış ticaret gereksinimlerine karşılık vermek için düzenlenen bu fuarda,
150 firma kumaş ve aksesuarlarını görücüye çıkaracak. Görücülerin kim olduğuna gelince… Başta Avrupa olmak üzere, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Uzakdoğulu alıcılar… Türk kumaşlarını dünyaya açacak önemli bir fuar ki bu, 2011’de genel ihracattan yüzde 5 oranında daha fazla bir artış göstermiş sektöre hizmet ediyor. Texbridge kapsamında sadece kumaşlar değil, 2013’ün trendleri de sergilenecek.
Dünyanın önemli tekstil fuarlarının trendlerini belirleyen Belçikalı trend tahmincisi Michel Minne ve Niek De Prest, Texbridge için de 2013 ilkbahar – yaz trendlerinin sergileneceği bir alan hazırlıyor. Fuarı beklemeden Belçikalı ünlü trend tahmincisi Niek De Prest’ten geleceğin kumaş trendlerini aldık.
Bakın 2013 yazında nasıl kumaşlarla sarmalanacağız?
Niek De Prest, 2013 ilkbahar-yaz modasının Batı’nın 20. yüzyılın başındaki en parlak döneminden etkilendiğini söylüyor. ‘Günümüzün genç tasarımcıları sofistike partilerden, yıldız havasında tepeden bakan erkeklerden ve özgürlüğüne kavuşmuş divalardan ilham alıyor’ diyor. Prest, gelecek vaat eden engellenmemiş bu kuşağın, modanın gündemini gittikçe daha fazla belirlediğini belirtirken, desenleri ve renkleri özgürce üst üste yığdıklarını anlatıyor: ‘Batı’nın en gösterişli döneminin aristokratik zarafetini yeniden keşfediyorlar. Malzemeleri, renkleri ve desenleri kombinlemek için renkleri yayma, hat çekme ve bloke etme sıklıkla kullanılan teknikler. Dünya genelinde dokusal mirastan faydalanılıyor; Doğu halılarından da. Bu şekilde kesinlikle yeni bir tarz doğuyor.’ Geleceğin modasına ilham veren üç trendi ise şöyle açıklıyor.
SOLUK ÇÖKÜŞ
Kumaşlar yaz elbiseleri kadar hafif. Issey Miyake, nam-ı diğer ‘rüzgarın terzisi’, hafif, ince, narin hacimlerle ve akıp giden kıyafetlerle ilham veriyor. Yarı transparanların üzerine uygulanan dantel ve akıp giden kıyafetler, heykel gibi bir retro görünüm yaratıyor. Renk yaymalar olsa da olmasa da floresan çizgiler dikkat çekiyor. Tutam tutam tüyler ve boncuklar muhteşem bir soluk gizem yaratıyor. Yumuşak pastel tonlarda dantel ve en üstte de tüy kullanımı, retro ve avangartlığın zarafet kattığı 1920’lerin, 1930’ların ihtişamını ve çöküşünü hatırlatıyor. Daha önce kullanılmamış tekniklerin kullanımının getirdiği deneyim ya denge ya da zıtlık yaratıyor, bu da çok cesur bir romantik hava veriyor. İğne danteli gibi daha önce kullanılmamış teknikler, göründüklerinden daha az kırılgan olan narin, ağ görünümlü kumaşlarda organik kreasyonlarla birlikte özgürce kullanılmış.
BİLEŞİK MİNİMALİZM
Hat çekme, engelleme ve renk yayma her yerde… Renk tonlamaları yaratarak kumaşları aydınlatan Daniel Buren çok ilham verici. Hayvanlardan ve bitkilerden etkilenilen geometri ve soyut figürler desenlerin önüne geçiyor. Bu figürler, renk farklılıklarının binaların karakterini belirlediği çağdaş kent mimarisine atıfta bulunuyorlar. Keskin hatlar, çok net ve minimalist bir tarzla çok trendy bir silüeti boydan boya kesiyorlar. Bazı geometrik desenlerde Mondrian’dan esinlenildi. Üst üste gelen renklere renk yaymalar uygulanıyor ve bunların kimi zaman gizli kimi zaman da özendirici bir şekilde figüratif detaylarla süslenmesiyle kontrast elde ediliyor. Bu trendde taze ve ilham verici bir biçimde kombinlenmiş şehir tarzları kullanarak katmanlar uygulanıyor. Dijital baskı ve ileri lazer tekniklerinin bir arada kullanılmasıyla elde edilen birçok seçenek bir anlamda gerçekten de üst üste konuyor. El yapımı detayların ve ultramodern lazer kesimlerin özgürce birleştirilmesi, moda dünyasına hakim olma yolunda ilerleyen ve etiketlemesi zor yeni nesil tasarımcıların sık karşılaşılan uygulamaları arasında.
BİRLEŞTİR
Çiçekli baskıların devri hiç geçmiyor tam tersine çok taze, çok renkli hatta her yerde karşımıza bolca çıkıyor. Sadece dekorasyon malzemesi olarak değil, tarz detaylarının birleştirilmesinde kullanılıyor. Folklorik etkiler, sirk sahneleri ve parlak renkler, ilham kaynaklarını hediye etmek isteyen karmaşık desenler yaratıyor. Halı, eşarplar ve etnik motifler bolca üst üste getiriliyor ve karıştırılıyor. Grace Kelly gibi ilgi odağı ikonların öncüleri ve 1950’li yılların ihtişamı zarafetle yumuşatılıyor. İnce kaşmirler ve huzur dolu 16. yüzyıl ‘toile de jouy’ tabloları kızgın çiçek motifleriyle acımasızca engelleniyor. Eşarplar eskiden olduğu gibi ortada ve saf Afro etnik tarzla oyun havasında karıştırılmış. Siyah parlak sarılar, mercan kırmızıları ve pembeler için zorunlu bir renk olarak ortaya çıkıyor.