Ünlülerin Kanserle Olan Savaşları

Doğal Yaşam
Beşiktaş’ın efsane kaptanlarından spor yazarı Vedat Okyar‘ın kanser tedavisi görürken hayatını kaybetmesi, akıllara bu hastalıkla yılmadan savaşıp topluma örnek, diğer hastalara da umut ol...
EMOJİLE

Beşiktaş’ın efsane kaptanlarından spor yazarı Vedat Okyar‘ın kanser tedavisi görürken hayatını kaybetmesi, akıllara bu hastalıkla yılmadan savaşıp topluma örnek, diğer hastalara da umut olan isimleri getirdi. Okyar’ın da yaklaşık bir yıl direndiği kansere en uzun süre karşı koyan isim ise Türkan Saylan oldu. Saylan, tam 19 yıl boyunca hastalığa boyun eğmedi. Siyasilerden Erdal İnönü ve Yıldırım Aktuna, alternatif tedavileri denedi. Sanatçı Kazım Koyuncu "Ha konser, ha kanser" diyerek dalga geçti hastalığıyla. Kazım Kanat ise kanserle savaşın sembol ismi haline geldi Türkiye’de.

EN SEVİLEN SİYASETÇİ

Siyaset dünyasının en renkli yüzlerinden biri olan Erdal İnönü, 2006 yılında "akut miyeloid lösemi"ye yani bir çeşit kan kanserine yakalandığını öğrenince, hemen tedavi yollarını araştırmaya başladı. ABD’de, yeni bir ilaç üzerinde çalışıldığını duydu ve denemeye karar verdi. Henüz ruhsat almamış bir ilaç için gönüllü denek oldu. Houston’daki M.D.Anderson Kanser Hastanesi’ne gitti ve 3.5 ay tedavi gördü. Sonuç başarılıydı. Doktorlar evine dönüp dinlenmesini söyledi. Ancak döndükten bir süre sonra hastalığı nüksetti. Yeniden ABD’ye gitti. Siyaset dünyasında kendine has mizacıyla büyük sevgi ve saygı gören İnönü, 2007’nin Ekim ayında, Houston’da hayatını kaybetti.

UMUDU ÇİN’DE ARADI

Eski Sağlık Bakanı Yıldırım Aktuna‘ya 2006 yılında pankreas kanseri teşhisi konuldu. En zorlu kanser türlerinden biri olan hastalıkla mücadele etmeye karar veren Aktuna, Çin’de gen tedavisi ve bitkisel tedavi gördü. 12 hafta sonra, tümörü küçülmüş olarak yurda geri döndü. Beraberinde pek çok yeni kanser ilacı da getirmişti. Aktuna, bir süre sonra ilk kez kullanılan özel bir ilaç tedavisine de başladı. Küba-Çin ortak yapımı olan bu ilacı dünyada ilk kullanan hastalardan oldu. 2007’nin Eylül ayında, 77 yaşındayken vefat etti.

SİYASET DOPİNG OLDU

AK Parti İstanbul Milletvekili ve yapımcı Osman Yağmurdereli bir televizyon programında "Kanseri üzüm kökü ile yendim" dedi, eczanelerde üzüm kökü satışları başladı. 2.5 yıl bağırsak kanseriyle mücadele eden Yağmurdereli, iş hayatına da sosyal hayatına da ara vermemeye özen gösterdi. Geçen Ağustos ayında hayatını kaybeden Yağmurdereli için siyaset ilaç gibi geldi. Ailesi, "Siyaset, kanserle mücadelesini bir yıl uzattı" dedi.

HASTALIĞA İNAT YELKEN

Türk spor basınının önemli isimlerinden Sabah  yazarı Kazım Kanat, "6 ay ömrünün kaldığını" söyleyenlere aldırmadan sürdürdü savaşını. Hem de senelerce. Doktorlar onu hastane odasına mahkum ettiği halde, Bodrum’daki teknesinde yaşamaya başladı. "Hayat felsefem bu. Hastalığın beni yönetmesini değil, ben hastalığı yönetmek istedim" dedi. Beşiktaş maçlarını asla kaçırmadı. Geçirdiği 6 ameliyatta dalağı, böbreği, ciğerlerinden biri ve karaciğerinin 5’te 4’ü alındı ama Kazım Kanat, en sonunda kanserin üstesinden gelmeyi başardı. Usta kalemi bu hayattan koparan da kanser değil, zatürreeye bağlı akciğer yetmezliği oldu.

‘MEVLAM NEYLERSE…’

Türk-Yunan yakınlaşmasında etkin rol oynayan eski Dışişleri Bakanı İsmail Cem, akciğer kanseriyle 3 yıl savaştı. Bu mücadelede, en büyük silahı hiç ara vermediği yazılarıydı. Bir yıllık kitap çalışmasını, 2006’nın Aralık ayındaki ölümünden bir hafta önce tamamladı. Kitabınıdaki son cümlesi ise, "Mevlam neylerse güzel eyler" oldu.

KANSERLE ALAY ETTİ "

Karadeniz’in hırçın çocuğu" olarak tanınan müzisyen Kazım Koyuncu, kanserle dalga geçerek sürdürdü savaşını. Yakalandığı hastalıkla alay edebilen ender insanlardan olan Koyuncu, verdiği bir röportajda "Ha kanser, ha konser" diyerek kahkahalar atıyordu. Bir yıl sonra öldüğünde ise sevenleri yasa boğuldu.

‘ARTIK ÖLÜME HAZIRIM’

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Prof. Türkan Saylan, kanserin karşısında tam 19 yıl ayakta durdu. Hayatı boyunca, bilimsel çalışmalarının yanı sıra kız çocuklarının okuması için uğraş veren Saylan’ın son sözü "Tüm görevlerimi yerine getirdim, ölüme hazırım" oldu.

KADIN HAKLARI SİMGESİ

Gazeteci-yazar Duygu Asena, 2004’te beyninde tümör olduğunu öğrendi. Bu durumu, köşesinden okuyucularına anlattı ve "Gayet iyiyim, dostlarımın sevgisiyle çevrelenmiş durumdayım" diyerek yüreklere su serpmeye çalıştı. Savaşı yaklaşık iki yıl sürdü, hastalığın ilerleyen safhalarında bile gülmeye devam etti. 2006’da da aramızdan ayrıldı.

MÜCADELESİ BELGESEL OLDU

"Charlie’nin Melekleri" dizisiyle dünyaca tanınan 62 yaşındaki ABD’li ünlü oyuncu Farah Fawcett, 2006 yılında kolon kanserine yakalandı. Mücadelesi üç yıl sürdü, Michael Jackson ile aynı günde de hayatını kaybetti. Son günlerinde, hastalıkla savaşını belgesele dönüştürmeye karar verdi. ‘Farrah’ın Hikâyesi’ adını verdiği 90 dakikalık belgesele imza attı. Belgesel, Fawcett’ın kanserle mücadelesinde inişli çıkışlı zamanlarını gözler önüne serdi.