Sultanahmet’in Çehresi Değişiyor

Doğal Yaşam
Sultanahmet‘in arka mahallesi diye tabir edilen Cağaloğlu‘nun turizm bölgesine dönüştürülmesi için yıllar önce bir proje başlatılmıştı. Kuyumcu atölyeleri ve matbaalar taşınacak, yerlerine...
EMOJİLE

Sultanahmet‘in arka mahallesi diye tabir edilen Cağaloğlu‘nun turizm bölgesine dönüştürülmesi için yıllar önce bir proje başlatılmıştı.

Kuyumcu atölyeleri ve matbaalar taşınacak, yerlerine butik oteller, restoranlar ve şık mağazalar açılacaktı. Proje meyvelerini vermeye başladı. 20 gün önce Çatalçeşme Sokak‘ta açılan White House Otel, Yerebatan Caddesi‘ndeki Sultanahmet Fish House, La Piano Hotel, Khorassani Restoran ve Türk müziği enstrümanları satan Cümbüş değişimin ilk işaretleri…

Turistlerin yoğun olarak ziyaret ettiği Sultanahmet‘in arka sokakları için yıllar önce bir proje başlatılmıştı. Cağaloğlu‘ndaki kuyumcu atölyeleri, matbaalar, Beyazıt‘taki ayakkabıcılar bu bölgeden kaldırılacak, yerine restoranlar, oteller, butik dükkanlar açılacaktı. Topyekûn bir turizm bölgesi inşa edilecekti. Öncelikli olarak Çatalçeşme, Ticarethane, Alayköşkü, Molla Fenari sokakları ve Yerebatan Caddesi diye bilinen Şehit İsmail Gürkan Caddesi‘nin değiştirilmesi planlanmıştı. Çünkü bu sokaklar, Sultanahmet Meydanı‘na çok yakın olmasına rağmen Sultanahmet‘e yakışır bir görünümde değildi.

Atölyelerden yükselen makine sesleri, matbaalara gelip giden kâğıtların ve yük arabalarının oluşturduğu görüntülerden herkes rahatsızdı. Ses kirliliği de cabası. Yayıncıların yoğun olduğu Çatalçeşme Sokak ve civarındaki kitap satış mağazalarına kimsenin lafı yok, bunu şimdiden belirtelim ki, hem yayıncıları hem de kitapseverleri kızdırmayalım. Yıllar önce başlatılan bu değişim projesi meyvelerini yavaş yavaş vermeye başladı…

Khorassani Restoran Mevlânâ sever turistleri çağırıyor

Dönüşümü anlatmaya Ticarethane Sokak‘tan başlayalım. Sultanahmet tramvay durağında inip karşıya geçtiğinizde ilk karşınıza çıkan sokaktır. Osmanlı Devlet Arşivi‘nin bulunduğu yer olarak da bilinir. Girişteki restoranlar hemen dikkat çeker. Daha önceleri sadece iki olan restoranların sayısı artmış. 29 Aralık 2008‘de açılan Khorassani Restoran‘ın yerinde, Alfa Yayınları‘nın kitap dağıtım deposu vardı. Adından da anlaşılacağı gibi turistlere ‘Mevlânâ diyarındasınız’ mesajı veriliyor. Restoranın sahibi Davut Özçelik‘in sokakta Rumeli, Mozaik ve Kayıkçı adıyla üç ayrı restoranı daha var. Yalçın Demir (30), sokağın en tanınan simalarından. Altı yıldır buralarda çalışıyor. Yoldan geçen turistlere yiyecek-içecek alternatiflerini anlatmakla görevli. "Bu sokakların trafiğe kapatılması lazım" diyor.

Birkaç adım ileride Osmanlı Devlet Arşivi var. Esnafın dediğine göre 2012‘de arşiv binası yıkılacak ve yerine yemyeşil bir park yapılacakmış. Arşivin karşısındaki otopark İpekyolu Kuyumculuk tarafından satın alınmış, mimar Zatiye Rızaoğlu Erdem tarafından otele dönüştürülüyor. Sahibinin Kapalıçarşı‘dan bir esnaf olduğunu öğreniyoruz. 20 metre ileride Alfa Yayınları‘nın 5-6 yıl önce yaptırdığı yeni bina var, burası da otele dönüştürülecek.

Eski bir hanın giriş katına bir-iki yıl önce açılan Anatoli Cafe‘nin menüsü, yolun karşısına kadar taşmış. Ayaklı bir düzeneğe kurulan menünün başındaki lamba karanlık çökünce yanıyor ve gelen geçen akşama ne piştiğini rahatlıkla inceleyebiliyor. Bu tuhaf fikir, bir tür ‘turist kapma’ yöntemi olsa da sokağa hareketlilik katmış. Ticarethane Sokak‘la Çatalçeşme Sokak‘ın kesiştiği köşede, 42 No‘lu Ülker Bakkaliyesi de (Abdullah Cevdet‘in yaşadığı İçtihad Evi‘nin giriş katı) değişimden nasibini almış, tadilat geçiriyor. Şimdiki işletmecisi Cesim Kaya.

Çatalçeşme Sokak‘ın havasını değiştiren White House Otel

Çatalçeşme Sk., yayıncıların en yoğun yer aldığı bölge. 20 gün önce açılan White House Hotel, bembeyaz renkli Roma mimarisi tarzındaki dış cephesiyle sokağın çehresini hemen farklılaştırmış. 22 odalı, 50 yatak kapasiteli butik bir otel. Geceliği 50 Euro. Oteli, Harun Çadırcı, Ümit Gün ve Yılmaz Kocakaya adlı üç arkadaş 10 yıllığına kiralamış. Üçü de genç ve girişimci. Harun Çadırcı, 1997 yılında İstanbul‘a gelmiş ve Fındıkzade‘deki Mola Otel‘de komiliğe başlamış. Sonra belboy olarak mesleğine devam etmiş. Çadırcı, "Turizmi çok sevdiğim için Sultanahmet‘te bu işi yapmaya karar verdim. Sirkeci‘de Safir Otel‘de 11 yıl çalıştım. Daha sonra Ümit Bey‘le APex adlı batmak üzere olan bir butik otel kiraladık. 2005 yılıydı. İki arkadaş burayı kalkındırdık. Sonra sahibi Mustafa Horozoğlu ile aramızda anlaşmazlık çıktı, ayrıldık ve burayı kiraladık. Dekorasyonuna kadar her şeyi biz yaptık." diyor.

Nuri Tezer‘in kızları, babalarının mirasını korumaya kararlı

White House Otel‘in yanı başındaki MNG kargonun üstüne de Mimar Sinan adıyla yeni bir otel yapılıyor. Sahibi Nuh’un Gemisi Halıcılık‘ın kurucusu Ali Bey. Onun yanındaki yeşil renkli Nazım Tezer Apartmanı‘nda Selis başta olmak üzere birkaç yayınevi var. Bu bina, otel yapmak isteyen sermaye sahiplerinin gözdesi. Şimdiki sahipleri Nuri Tezer‘in iki kızı, kendilerine teklif edilen milyarlarca lirayı reddetmiş, babalarının mirasını sonuna kadar saklamaya kararlılar.