Haber: Arzu ERDOĞRAL
Yapılan bir araştırma, şans oyunlarının artık halkın kendini kurtarma aracına dönüştüğünü gösterdi. Peki, bu durumu nasıl değerlendirmeliyiz? Şans oyunlarından istediğini bulamayan kişi nasıl bir boşluğa sürüklenir? Ya da ikramiye kazanırsa hayatında neler değişebilir? Ekonomik sıkıntılarla boğuşan halk umudunu bu tarz oyunlara bağlamak yerine ne yapmalıdır?
Bu soruları uzmanlara sorduk. İşte yanıtlar…
Psikolog Fatih Reşit CİVELEKOĞLU
PİYONGO’NUN AMACI HAYALLERİ RANTA DÖNÜŞTÜRMEK
Bu ilginin insanımızın kendini kurtarma çabasından ziyade onun hayata dair taleplerini gerçekleştirme gayreti şeklinde değerlendirmek daha gerçekçi olacaktır. İnsanın bir asli ihtiyaçları vardır bir de mecazi . Asli ihtiyaçlar insanların yaşamını sürdürmek için gerekli olan şeylerdir. Mecazi ihtiyaçlar ise gerçekten ihtiyacı olmadığı halde popüler kültürün güdülediği sanal ihtiyaçlardır. Günümüzde piyangoyu en fazla oynayan toplum katmanı ise işçi , memur , esnaf gibi orta kesimdir . Bu kişilere bakıldığında aslında asli ihtiyaçlarına sahip olduklarını görürüz . Zaten piyangonun sloganına baktığımızda da ihtiyaçları karşılama hedefinden ziyade hayallerin gerçekleştirilmesine vurgu yapılmaktadır. Bu açıdan piyangonun, popüler kültürün karşılamaktan aciz olduğu sanal ihtiyaçların, bir gün gerçekleşeceğine dair hayalleri canlı tutmak ve bu hayalleri ranta dönüştürmek için oluşturulmuş bir mekanizma olduğunu söyleyebiliriz.
KAYBOLAN UMUTLAR HAYAL KIRIKLIĞINA YOL AÇAR
Karşılanmayan ihtiyaçlar gerilime, kaybolan umutlar da hayal kırıklığına yol açar. Kişinin aslında ihtiyaç duymadığı ve karşılaması da mümkün olmayan ihtiraslarını tabiri caizse gaza gelerek ihtiyaç bellemesi psikolojisini gereksiz yere zora sokmaktan başka bir işe yaramaz. Üstüne üstlük bu sanal ihtiyaçları bir de piyango gibi hayal ticareti ile karşılama çabası da bu duruma tuz biber ekecektir.
KANAAT EN BÜYÜK ZENGİNLİK
Büyüklerimizin de dediği gibi kanaat en büyük zenginliktir. Gerçekleşme olasılığı son derece düşük piyango gibi araçlara baş vurmak yerine elimizdekilerle mutlu olmaya çalışmak , bir yandan da hırsa kapılmadan çabalarımızı sürdürmek hayatta huzurun en güzel yoludur. Aksi bir tavır gereksiz strese ve hayal kırıklıklarına neden olabilecektir.
Psikolog Ayşe ÖZDEN
Sağduyu Psikolojik Danışmanlık
PİYONGO İLE ZENGİN OLMANIN SONUCU HAYAL KIRIKLIĞI
Piyango ile zengin olan ve hayatı değişen insanların şahsi ve ailevi durumları iyi sonuçlanmıyor ve bu kişilerin psikolojileri zamanla bozuluyor. Bir anda hayatı değişen kimselerin hayatına yeni şeyler girmesi, yeni hayata adapte olamama, insanlara karşı güvensizlik yaşama, aile hayatının kaotik hal alması ve boşanma gibi tablolar görülebilir sonuçlar olabiliyor.
Piyangodan yüksek ikramiye çıkan kimselerin etrafına akraba ve tanıdıkları borç isteme ve destek alma amacıyla toplanabiliyor ve tehdit ve haraç isteme gibi durumlarla karşılaşabiliyorlar. Böyle durumlar bu şahısların başkalarına karşı güvensizlik yaşamalarına ve etraflarındaki kimselerin samimiyetlerini, çıkar ilişkisini tartmalarından dolayı çok yorulmalarına ve bıkkınlık yaşamalarına neden olabiliyor.
Böyle kimseler şaşkınlık hali içinde girerek, iç dünyalarında kontrol ettikleri yaşanmamışlıkları yaşama isteğiyle marjinal kararlar alabiliyor ve alışkın olmadıkları davranışlar sergileyebiliyorlar.
Aile hayatları yönüyle bakarsak eşler arasında anlaşmazlıklar, yeni hayata adapte olamama, aldatma ve boşanma gibi durumlar yaşanabiliyor.
MUTLULUK UMUDU PİYANGO BİLETİNE ENDEKSLENMEMELİ
İnsan yaratılışı itibariyle hızlı değişimlere adapte olamaz ve kendisi için yabancı olan hayatın oyunculuğuna soyunamaz. Yenilikler ve değişim hayatın şartlarından biridir. Fakat bunun tedrici bir şekilde olması gerekir. Bir anda insanın ekonomik seviyesinin yükselmesi ile bir fabrikatörün iflas etmesi arasında bir fark yoktur. Olumlu bir seçim bile olsa hayati mevzularda ani karar verilmemesi ve ani değişimlere fırsat verilmemesi çok önemlidir.
Birde piyango ile zengin olan kimselerin kazandıkları parayı harcayarak tükettikleri ve tekrar başladıkları yere döndüklerini çok görüyoruz. İnsanın kişilik yapısı emek verdiğini, bedel ödediğini sahiplenir ve alın teriyle kazandığı lokma ona daha çok lezzet verir.
Çağımız mutluluğun parayla kazanılacağı sloganını pompalıyor insanımızın beynine. İnsanımız da bunun en kolay yolunun piyango olduğuna inanıyor ve mutluluk umudunu piyango biletine endeksliyor ve sonunda hayal kırıklığı… Bunun bedeli de mutsuzluk ve kanaatsizlik oluyor.
PİYONGO KAZANAN PSİKOLOJİK DESTEK ALSIN
Piyango şanslı olan kimselere önerim eski hayatlarını aynı şekilde idame ettirmeye çalışmaları gerektiği öncelikle. Piyango kazandıklarını çevreleriyle paylaşmamaları, kararlarını verirken aceleci olmamaları, yatırım kararlarında istişare etmeleri ve değişim sürecine adapte olmak için psikolojik destek almalarıdır.