Onların da Artık Hastanesi Var!

Doğal Yaşam
Kış aylarında dağ başında aç kalan yabanî hayvanlar için vakıf kurup onların yiyeceğini temin eden, göçmen kuşlara yuva kuran Osmanlı, yaralanan hayvanların tedavisi için de dünyada ilk hayvan h...
EMOJİLE

Kış aylarında dağ başında aç kalan yabanî hayvanlar için vakıf kurup onların yiyeceğini temin eden, göçmen kuşlara yuva kuran Osmanlı, yaralanan hayvanların tedavisi için de dünyada ilk hayvan hastanesini kurmuştu. Gureba-i Laklakan (Leylek Hastanesi) ismiyle 19. yüzyılda hizmete başlayan hastanede, göçerken yaralanan hayvanların tedavisi kısa sürede gerçekleştirilerek sürüden geri kalmamaları sağlanmıştır. Ayırca o güne kadar vatandaşlar tarafından tedavisi yapılan baykuş, kartal gibi hayvanlar, burada işin uzmanı hekimlerin ellerine teslim edilmiştir.

Cumhuriyet’le birlikte işlevini yitiren Gureba-i Laklakan, Bursa Osmangazi Belediyesi tarafından restore edilerek yeniden hizmete girdi. Hayvan hastanesi, fotoğraf sanatçılarının kullanımına da açıldı. Belediye ile Bursa Fotoğraf Sanatı Derneği’nin (BUFSAD) girişimleriyle yeniden hayat bulan hastanede sanatçılar fotoğraflarını sergileyecek, veteriner hekimler, yaralanan ve hastalanan hayvanların tedavisini yapacak. Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, hastanenin restore edilerek hizmete açılmasını Osmanlı’ya bir vefa olarak değerlendiriyor. Ecdadımızın insanların yanı sıra hayvanlara ve çevreye büyük duyarlılık gösterdiğine işaret eden Dündar, Gureba-i Laklakan‘ın bütün dünyaya örnek teşkil ettiğinin altını çiziyor. Hastanenin hizmete açılmasında çaba sarf eden BUFSAD Başkanı Utku Kayner ise fotoğraf sanatçılarını göçmen kuşlara benzetiyor, bu sebeple de aynı ortamda çalışmalarının normal olduğuna işaret ediyor: "Gureba-i Laklakan anlamını ilk öğrendiğinde, fotoğrafçıların da göçmen kuşlara benzediğini düşündüm. Zorlu fotoğraf projelerinden, gezilerinden dönen fotoğrafçılar yaralarını saracak bir eve kavuştu."

Gureba-i Laklakan‘ın ilk hastası, ismini aldığı bir leylek oldu. Osmangazi Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Hakan Tan, Gureba-i Laklakan’da muhabbet kuşu, güvercin gibi kanatlı hayvanların ilk tetkiklerin yapılacağını, küçük çaplı yaralanmaların tedavi edileceğini ifade ediyor. İleri tetkikler ve gerekirse ameliyatlar ise Hamitler‘deki hayvan barınağında yapılacak.

Osmanlı yadigârı hastanenin hizmete girmesi hayvanseverleri mutlu etti. Uçmakta güçlük çeken kanaryasını Gureba-i Laklakan‘a getiren Leyla Güneş, tarihi mekâna yeniden işlerlik kazandıran yetkililere müteşekkir olduğunu ifade ediyor. Hayvanları Koruma Derneği Bursa Şubesi Başkanı Zehra Çelikok ise Leylek Hastanesi’nin ecdadımızın hassasiyetlerini göstermesi bakımından önemli olduğuna dikkat çekiyor: "Türkiye’de hayvanları koruma kanunu çıkmadan önce hayvan katliamları yapılıyordu. Ancak ecdadımız, bu korumayı yüzyıllar öncesinden çözmüş. Bunun bilinmesi lazım. Burası sembolik de olsa yaşatılmalıydı. Burası ecdadımızın hayvanlara verdiği hakları, değeri göstermesi bakımından çok önemli."

Leyleklerin göç yolu üzerindeki Bursa’da, 19. yüzyılda kurulan Vakf-ı Gureba-ı Laklakan, Kapalıçarşı’da yemenicilerin yer aldığı Haffaflar Çarşısı‘nda bulunuyor. Leylek Hastanesi, Ahmet Haşim’in Gurabahane-i Laklakân eserinde şöyle anlatılıyor: "Bilmem Bursa’yı gezerken gördünüz mü? Haffaflar Çarşısı’nın ortasında bir meydan var. Bu meydan malul hayvanların düşkünler yurdudur. Kanadı, bacağı kırık leylekler, bunamış kargalar halkın sadakasıyla yaşarlar."