Ödüllü Avcıdan Müthiş Tüyolar

Doğal Yaşam
Desen Örme Sanayi’nin patronu Türker Sümer 69 yaşında bir avcı. Gözlerinden dolayı ‘Çakır’ lakabıyla anılan Sümer’in Ankara Balgat’taki fabrikası, Türkiye’nin en ça...
EMOJİLE

Desen Örme Sanayi’nin patronu Türker Sümer 69 yaşında bir avcı. Gözlerinden dolayı ‘Çakır’ lakabıyla anılan Sümer’in Ankara Balgat’taki fabrikası, Türkiye’nin en çarpıcı av odalarından birisine ev sahipliği yapıyor. Sümer’in kendi avlarından oluşan odada neler yok ki; Tacikistan’da 5 bin metre yükseklikte yaşayan Marco Polo, 82 santim boynuz uzunluğuna sahip Macaristan Baba Hello koçu, Kazakistan Altay Ibex’i, Makedonya’nın kızıl keçisi Grek Grek Teke, Romanya’nın meşhur Şamuası, Moğolistan Altay Argali, Gobi Argali, Hangay Argali, Gobi Ibex koçları, İsviçre Alpine Ibex’i ve 90 santim boynuz uzunluğu ile dünya rekoruna aday olan Konya Anadolu Yaban Koyunu.

AV SADECE SPOR DEĞİL

* Sizce avcılık bir spor mu?

Avcılık bir spor anlayışının dışında bir tutku. Salt bir spor olarak değerlendirilmemeli. İnsan avı çok sevdiği gibi avını da çok sevmeli.

* İlk ava gittiğiniz zamanı hatırlıyor musunuz?

1954 senesinin Eylül ayıydı. O günlerde uçak fabrikasında çalışırken tanıştığım Hilmi Biliciler isminde Samsunlu bir arkadaşımla 125 lira değerinde tek kırma av tüfeği getirttik. Arkadaşlarla Ankara’ya 30 kilometre mesafede Erkeksu, Kayı, Bucuk avlaklarında keklik avına gittik.

* Ne hissettiniz?

Çok yükseklerden 15, 20 tane fişek atıldı. Aşağıya doğru bir keklik süzülerek önümden geçerken keklik için çok kalın olan 2 numara saçma dolu tüfeğimle ateş ettim ve keklik düştü.

 

YA VURURSUNUZ…

* Şimdi ava giderken neler hissediyorsunuz?

Şimdi trofe avcılığına gidiyorum. Trofe, tüfekle öldürülen ava verilen isim. Mutluluk, hüzün, hayal kırıklığı trofe avcılığının bir parçasıdır. Trofe avcılığında 1 hafta 10 günlük süre içinde avınızla bir defa karşılaşırsınız. Ya vurursuz ya da vuramazsınız.

* Attığınızı vurur musunuz?

Attığını vuran avcı var mı bilmiyorum. Her attığını vuran avcının avını kaçıran avcı kadar heyecanla, zevkle avcılık yaptığını zannetmiyorum.

* Herkes avcı olabilir mi?

Bir avcının istikrarlı, inatçı, iradesi çok güçlü, mücadeleyi seven, savaşçı bir ruha sahip olması, kendi yapısında genlerinde bu kanı taşıması gerekiyor. Avlanırken avın havasına girerseniz, hırslanırsanız ve başarma isteğini yeteneklerinizle birleştirirseniz gerisi geliyor. Dolayısıyla herkes avcı olamaz.

BETONLAŞIYORUM

* Bir ava nasıl hazırlanıyorsunuz?

Koleksiyonuma yeni trofeler katmak için önce avımı belirliyorum. Sonra bu ava ulaşmamda bana rehberlik edecek safari acentalarıyla görüşüyorum.

Daha sonra gideceğimiz ülkenin coğrafi koşullarını göz önünde bulundurarak hazırlıklara başlıyorum. Sağlık açısından yanımızda bulunması gereken acil yardım malzemeleri, av malzemeleri, kıyafetleri hazırlıyorum. Bu hazırlanma süreci yaklaşık 2 ayı buluyor. Bu arada ava gideceğim tüfeklerle atış antrenmanlarını daha sık yapmaya başlıyorum.

Öyle bir konsantre oluyorum ki, mesela Ankara’dan çıkıp avımı bitirene kadar 2 ruhlu adam olarak betonlaşıyorum. Bazen hiç kimseyle konuşmadığım oluyor.