Hayatımız ‘Matik’ Oldu

Doğal Yaşam
Hayatımıza giren matiklerin başında deterjanlar geliyor. Önceleri çamaşır deterjanları elle yıkamaya uygundu. Otomatik makinelerin çıkmasıyla birlikte deterjanlar da ‘matik’ hale geldi ve ...
EMOJİLE

Hayatımıza giren matiklerin başında deterjanlar geliyor. Önceleri çamaşır deterjanları elle yıkamaya uygundu. Otomatik makinelerin çıkmasıyla birlikte deterjanlar da ‘matik’ hale geldi ve Omomatik, Alomatik, Arielmatik gibi isimler aldı. Böylelikle matik kavramıyla tanışmış olduk.

Daha sonra, ‘matik’ler başka alanlarda çıktı karşımıza; veznelerin yerini alması düşünülen bankamatikler köşe başlarında belirmeye başladı. Zaman gazetesinden Kazım Pıynar’ın haberine göre, Türkiye’ye ilk defa 1988 yılında Türkiye İş Bankası tarafından getirildi. İlk bankamatik cihazı Ankara’da Yenişehir Şubesi’nde servise girdi. Böylece para çekme işlemleri için bankamatikleri kullanmaya başladık. Aslında bu cihazların genel adı ‘Automatic Telling Machine’ (ATM), ancak halk arasında bankamatik olarak adlandırılıyor.

Son zamanlarda matiklere yenileri eklendi. Bunlardan biri şarjmatik. Cep telefonu satıcılarında ve belli noktalarda bulunan şarjmatikler metal para ile çalışıyor. Genelde 1 veya 2 TL ile atmanız yeterli. Cihazlar acil şarja ihtiyaç duyanlar için tasarlanmış. Ayrıca kimi şarj cihazları cep telefonu dışında fotoğraf makinesi, mp3 ve mp4 gibi elektronik aletleri de şarj edebiliyor. Kontörmatik de hayatımıza yeni girenlerden. Özellikle metrolarda ve işlek meydanlardaki kontörmatiklerden kredi kartıyla bağlı bulunduğunuz operatörden telefonunuza kontör yükleyebiliyorsunuz.

Jetonmatik ise daha çok İstanbul’da kullanılıyor. Tramvay, metro ve metrobüs gibi araçların jetonları 1,5 lira karşılığında bu cihazlardan alınıyor.

Bunların dışında hayatımızı kolaylaştırmaya yönelik birçok otomatik cihaz var. Genelde bankalardaki sıramatikler, yine metro istasyonlarında bulunan çaymatik ve yiyecek otomatları da bunlardan bazıları. Bir sabah karşınıza yeni bir ‘matik’ çıkarsa şaşırmayın!