Çocuk Mahkumlar Tehlikede!..

Doğal Yaşam
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan Çocuk ve Güvenlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarını İnceleme Alt Komisyonu, cezaevlerindeki çocukların, "cinsel ve fiziksel saldırıya uğradı...
EMOJİLE

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan Çocuk ve Güvenlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarını İnceleme Alt Komisyonu, cezaevlerindeki çocukların, "cinsel ve fiziksel saldırıya uğradıklarını belirledi. "Koğuş sisteminde güçlü çocuklar güçsüz olanları eziyor" görüşüne yer veren alt komisyon, böylece yetişkinlerin koğuşlarındaki "koğuş ağası" benzeri yapılanmanın buralarda da bulunduğuna işaret etmiş oldu. Ankara, Elazığ, Adana, İstanbul, Kayseri, İzmir‘de 9 cezaevi ve eğitim evinde yapılan incelemelere dayanan raporda, bazı çocukların uyuşturucu alışkanlığı bulunduğu tespitine yer verildi. Jiletle kolunu ve bacaklarını kesen çocuklara işaret edilirken, çocukların yetersiz beslendiklerine ve ‘doymadıklarına’ ilişkin şikâyetleri de raporda yer buldu. Raporun sonuç bölümünde ise çocukların, açık alanlarda "güçlü çocukların" cinsel veya fiziki baskısına maruz kalmamaları için mutlaka ‘tek kişilik’ odalarda kalmaları istendi.

‘ÜÇ CEZAEVİ KAPATILSIN’

İşkence iddiaları ile de gündeme gelen Adana/ Pozantı, İzmir/Bergama ve Kayseri/İncesu ceza infaz kurumlarının konum ve şartlar açısından çocukların bulunması için uygun olmadığı ve faaliyetlerine son verilmesi istendi. Rapordaki diğer tespit ve önerilerden bazıları da şöyle:
Çocuğun gözaltına alınmasına ya da tutuklanmasına son çere olarak ve ‘gerekli en kısa süre’ için başvurulmalı.

Çocukların genel yetkili mahkemelerde yargılanmasının önüne geçilmeli, yargılama süreci hızlandırılmalı. nEğitim evlerinde yaşı dolan hükümlülerin kapalı ceza infaz kurumları yerine açık ceza infaz kurumuna geçişleri sağlanmalıdır. nAilenin çocuğa suçu bir meslek olarak öğrettiği ve geçimin bu yolla sağlandığı durumlarda, bu çocukların vesayeti devletçe alınarak koruyucu ailelerin yanlarına verilmelidir. Alt komisyonun raporunda, töre ve namus adına işlenen cinayetle yer verilmesi dikkat çekiyor. Raporda şöyle deniliyor: "Kültürümüzde kan davası ve namus ile ilgili işlenen töre cinayetlerinin 18 yaşını doldurmamış çocuklara işletme alışkanlığı yatmaktadır. Bu tür töre cinayeti işlenme kararı alındığında ya cinayet ailenin 18 yaşının altındaki birine işletilmekte ya da ailedeki 18 yaşın altındaki bireyin üstlenmesi sağlanmaktadır. Bu tür uygulamanın sebebi 18 yaşının altındakilere, 18 yaşını dolduranlara daha az ceza verilmesi ve ailenin iş gücü kaybına daha az uğrama isteğidir."