Onu eğitimci arkadaşlarından ayıran özelliği ise okuldan arta kalan zamanında, bölgenin kangren olmuş yarası kan davalarını bitirmek için çalışıyor olması. Kısa süre önce vefat eden Sait Özşanlı‘nın kurduğu komisyonda gönüllü olarak görev yapan Kamçı, haftada en az iki-üç davayı barışla neticelendirdiklerini anlatıyor.
Zaman’ın haberine göre, kan davalı ailelerin olduğu ortamda büyüyen, tüm zorluklara rağmen okuyan Yahya Kamçı, şimdi mesleğini yapmanın yanında her yıl onlarca kişinin hayatını kaybettiği bu çağ dışı anlayışın terk edilmesi için de uğraş veriyor.
Öğretmen Yahya Kamçı, Güneydoğu’da kan davalı aileleri barıştırdığı için ‘Barış elçisi’ olarak adlandırılan ve kısa süre önce hayatını kaybeden Sait Özşanlı’nın barış komisyonlarında gönüllü olarak çalışıyor. Özşanlı‘nın vefatından sonra bayrağı devralan oğlu Metin Özşanlı‘nın komisyonunda da aktif görev alan Yahya Kamçı, okul dışındaki bütün zamanını husumetli aileleri ziyaret ederek geçiriyor.
Yıllar önce bir eğitimci arkadaşı sayesinde tanıştığı Sait Özşanlı‘nın daveti üzerine barış komisyonuna katılan Kamçı, komisyonlarda yer aldıktan sonra bölgedeki kan davalarının toplumu nasıl etkilediğini daha yakından görme fırsatı bulduğunu söylüyor. Güneydoğu’da hemen her köyde geçmişte yaşanan kan davası ya da devam eden bir husumetin olduğunu anlatan Kamçı, bazen asırlar önce yaşanan davaların küçük bir sebepten yeniden husumete dönüşebildiğini dile getiriyor. Ziyaret ettikleri ailelerde önce eğitimin önemine değindiklerini anlatan Kamçı, ailelerin karşılarında okumuş heyet gördüğü zaman yanlış yaptığının farkına vardığını kaydediyor. Kamçı, ailelerin yaklaşımını şöyle özetliyor: "Bölgede okumuş insanlara büyük saygı ve güven duyuluyor. Onların yanlış yapmayacağı inancı hakim. Ayrıca bölge genelinde insanlar inancına bağlı. Kan davasının dinde de yeri olmadığını anlatınca barışmaya karar veriyor."
Metin Özşanlı’nın başkanlığını yürüttüğü komisyonlarda haftada en az iki üç davayı barışla neticelendirdiklerini anlatan Kamçı, "Bir kan davası devam ediyorsa bu birkaç insanın daha öleceği anlamına geliyor. Bu düşünceyle hareket ettiğimiz için daha çok koşturmak zorunda kalıyoruz." diye konuşuyor. Okulda zaman zaman öğrenciler arasında küçük dargınlıklara şahit olduğunu söyleyen Kamçı, burada da devreye girdiğini belirtiyor. Kamçı, kan davası yüzünden okula korkarak gelip giden gençlere de şahit olmuş. Öğrencilerinin zaman zaman kendisine "Hocam biz de sizin gibi toplumun huzuru için çalışacağız" dediğini ve bundan mutluluk duyduğunu vurgulayan Kamçı şunları söylüyor: "Ne olursa olsun toplumda bir sorun varsa ilgilenmemiz gerekiyor. Komisyon olarak bugüne kadar 457 kan davası, 109 husumet, 65 trafik kazası ve 99 kız kaçırmadan kaynaklanan olayları barışla sonlandırdık. Amacımız bölge için refah ortamı oluşturmaktır."