Okçuluk ilk kez 1904 Yaz Olimpiyatları’nda olimpik programa alınmış, 1972’den beri aralıksız olarak programlarda yer almaktadır. Bu branşta ilk dönemlerde Fransa, Belçika ve Büyük Britanya söz sahibiyken, daha sonraki dönemlerde ABD, Rusya, İskandinav ülkeleri, İtalya ve Kore bu ülkeleri izlemiştir. 1931’de kurulan ve halen 140 ülkenin üye olduğu Uluslararası Okçuluk Federasyonu (FITA – Federation Internationale de Tir a l’arc) okçuluk dalında en büyük otoritedir.
Ekipman ve Kurallar
Yaylar, fiber veya çelikten imal edilir. Oklar ise fiber, tahta veya çelikten olabilir. Okun arkasında oku yönlendiren 3 tane tüy bulunur. Oklar 60 ila 71 cm. uzunluğunda, ağırlıkları ise 20 ila 28 gram arasında olmalıdır. Hedef, çember çizgilerle beş renge boyanır. Bu renkler merkezden dışa doğru sırasıyla sarı, kırmızı, mavi, siyah ve beyazdır. Her renk şerit de ikiye ayrılır. Böylece hedef içten dışa doğru 10’dan 1’e inen sayılarla numaralanır. 122 cm çapındaki hedef 90, 70, 60 metre atışlarında, 80 cm çapındaki hedef ise 50 ve 30 metre atışlarında kullanılır. Salon yarışlarında; 25 metre uzaklıktaki hedefin çapı 60 cm, 18 metre uzaklıktaki hedefin çapı ise 40 cm olmalıdır.
Her ok hedefte vurduğu yere göre puan alır. Bir ok halkaları ayıran çizginin tam üzerine saplanmışsa daha yüksek olan puanı alır. Uluslararası yarışmalarda erkekler iki turda 144’er ok atarlar. Her turda okçu 90, 70, 50 ve 30 metreden hedefe üçer düzine ok atar. Bayanlarda 4 ayrı mesafeden 3’er metredir. Okçular her seferinde sayılarını okumadan önce 6 atış yaparlar. 50 ve 30 metreden daha küçük hedefe yaptıkları atışlarda ise 3 atışta bir sayı okunur.